Ekonomideki kötü gidişatı FETÖ’ye bağlıyorlar ya, önce bakıyorum şaka mı yapıyorlar diye, hayır gayet ciddiler... Peki, bu söylemlerine kendileri inanıyorlar mı? Söyleye söyleye inanmaya başladılar bence...
Cumhurbaşkanı hemen her gün ekonominin sabote edildiğini iddia ediyor. Vatandaşların TL’ye dönmesini söylüyor. Esas işin tehlikeli kısmı da burası... Hata yaptıklarına inanmayacak kadar yüksek egoya sahiplerse, düzelmeyeceklerdir. Nitekim umut verici hiçbir söylem yok ortada...
Normal şartlarda bu kadar hızlı artan fiyatların ardından geri çekilmeler ve durağanlaşma olağandır... Ancak ortamı o kadar çok geriyorlar ki, sanki
inadına yükselmesini istiyorlar.

Karikatür mü, ekonomist mi?

Ortada görmedikleri bir risk var. Hani ekonomiden anlıyor zannıyla televizyona birini çıkardılar. Adam dedi ki, önce bir on milyar dolar veririm. Arkasından bir on milyar dolar daha veririm. Hop bir on milyar dolar daha veririm... Sorunu çözerim.
Karikatür mü ekonomist mi belli değil... Parayı bol buldu, ağanın eli tutulmaz hesabı verdikçe veriyor. Merkez Bankası’nın kullanılabilir rezervi ne kadar? 30 milyar dolar civarında... Sıksa 35 milyar dolar. Anca o kadar...
Sen rezervi bitirdin be muhterem, bundan sonra ne yapacaksın? Hadi dediğini yaptık diyelim. Doları da 3.20’ye kadar suni olarak düşürdük. Ya sonra?

Tetikte bekliyorlar

Sonrası aynen şöyle gelişecek; Doların çok hızlı yükselmesi nedeniyle Türkiye’den çıkmayı kafasına koyan yabancıların çoğu açıkta kaldı. Hemen hepsi bu kur düzeyinde zararda. Nitekim döviz borcu ve pozisyon açığı olan şirketler de terste kaldı. Olası hızlı suni bir düşüşle beraber fırsat önlerine gelmişken bu güruh dövize üşüşecektir.
Dış yatırımcı parayı çekip gidiyor. Neden? Bu ülkede hukuk sorunu var. Yargının taraflı olduğuna inanılıyor ve mülkiyetleri hakkında emin olamıyorlar. Bilfiil savaşta olan ülke halkı her geçen gün daha da kutuplaşıyor. Cari açık ve dış borç miktarı da sürdürülemez düzeyde...

Fatura 2017’de ödenecek

Bunların hepsini toplayınca ortaya dış mihraklar değil, ekonomik ve politik kırılganlıklar çıkıyor. Bu durum artık sayıların arkasına saklanamıyor. Sokakta bile görebiliyorsunuz.
Biz yine de sayılara bakalım. Her kuruş artışın değeri 2 milyar lira zarara tekabül ediyor. Bakın bu seviyeler bile değil, 3.30’un üzerinde olduğu her gün hasar artıyor. Altına da sarkacak gibi görünmüyor.
Bunun ceremesini bugün, yarın, haftaya değil 2017’de çekmeye başlayacağız. Uzun yıllar da çekeceğiz. Hadi biz taşa tükürerek “yaş mı da kuru mu” yapıp kale seçmiş nesiliz. Yazık olacak gençliğe...