Başbakan Binali Yıldırım, Büyük Türkiye Fonu’nun kurulacağını müjdeledi. Piyasalar adeta şampanya patlatıp bunu kutladı.
Niyet yeni değil... Bundan üç yıl kadar önce de benzer bir girişimde bulundular. O zaman için uygun görülen isim; “Türkiye Küresel Büyüme Fonu” idi... Düşler büyümeyi gösterirken, gerçekler iflas ertelemeyi işaret etti. Kurulamadı gitti...

Varlık yok ki fonunu kuralım

Bu tip fonlar literatürde ülke varlık fonları (Sovereign wealth funds–SWF) olarak geçiyor. Öncelikli ciddi ölçüde cari denge fazlası elde eden, hızlı büyüme sergileyip parayı ne yapacağını şaşıran ülkeler kuruyorlar.
Çin, Almanya, Japonya gibi devasa üretim hacimleriyle büyük cari fazla veren ülkelerin yanı sıra Norveç, Suudi Arabistan, Kuveyt, Rusya gibi topraklarından doğal kaynak fışkıran ülkeler bu tip cüsseli fonlara sahipler.

Değirmenin suyu

Şimdi biz de bu tarz fon kuracağımızı açıkladık ancak neyle kuracağımız belli değil! Nereden fazla para akıyor da, fona aktaracağız?
Öncelikli adres belli ki işsizlik fonunda biriken para olacak... Herkesin maaşından zorla para kesilen BES fonu kurdular. Oradan gelen kaynağı da aktarırlar. Bir de kıdem tazminatı fonu kuruyorlar. Başka da kaynak yok zaten...

Tersini çevirip yine kullan

İyi de bu paraların kullanılacağı mecra zaten hazır: Devlet İç Borçlanma Senetleri... Nitekim işsizlik fonunda biriken milyarları devlet kendine borç veriyor, açık hesap gibi o parayı kullanıyor. Ucunda biriken az bir miktarı göstermelik olarak işsize dağıtıyor.
Şimdi aynı parayı, piyasa oynaklığına müdahale aracı, ucuz krediye ve altyapı yatırımlarına kaynak olarak gösteriyor.

Ayranımız yok içmeye

Doğrudur, kullanım amaçlarına göre SWF’ler, bütçe gelirlerindeki dalgalanmalarına karşı “yastık” görevi gören istikrar SWF’leri ve varlıkları gelecek kuşaklara birikim sağlamak amacıyla daha uzun vadeli alanlarda değerlendiren tasarruf SWF’leri olarak ayrılır. Fakat bizim borcumuz varken varlık fonu kurup, borcu ödemeyip para biriktirmeye çalışmamız saçma değil mi? Hem de paranın gerçek sahibi olan işsizin, çalışanın parasını ödemeyip kullanarak.

Maksat borç görünmesin

Ülkeyi yönetenler ne tür hayal kuruyorlar bilmiyorum ama borçlanılıp kâğıt üstünde varlık gibi görünen bu para ile saçma sapan İstanbul Kanalı gibi projeler finanse edilecekse heba olup gidecek demektir.
Üstelik bütçede borç olarak görünmeyip, fonun yatırımı olarak nitelendirilecek. Oysa bildiğin borç! Önce ülke ekonomisini güçlendirip piyasaları rayına oturt, paran çoksa vergileri düşür fanteziyi sonra düşünürsün diyeceğim ama kime? Nasıl olsa yine kafalarının dikine gidecekler.