Basit bir soruya birlikte cevap arayalım. Bir ülkenin ekonomisini nasıl çökertirsin? Ona aslında ihtiyacı olmayan şeyleri satar veya yaptırırsın. Taa ki limitlerinin dibine kadar borçlanana dek...
Örnek hazır; Kanal İstanbul gibi getirisi olmayacak projelere milyarlarca dolar akıtırsın. İşi yapanlar zengin olur. Ülke kaynakları boş yere heba edildiği için fakirleşir.
Yıllar sonra proje bitince kimse karşıma, “yapamaz dediler yaptık işte!” diye çıkmasın. Parasını verdikten sonra altın kaplamasını da yaparsın. Yaparsın ama karşılığında ne kazanırsın?

Hangi probleme çare?

Kanal İstanbul projesi hangi mali kaynaklarla, hangi problemi çözmek için üretilmiş bir projedir? Hiçbir probleme çare olacak bir proje değildir. Tankerleri, gemileri oradan geçirip para kazanılacakmış. Yalan!
Siz; hangi ülkenin gemilerini, daha geniş ve daha rahat olan bu tabii boğaz yerine, yapacağınız bu kanaldan geçmeye zorlayabilirsiniz? Hem de parayla... Her şeyden önce, İstanbul ve Çanakkale boğazından geçişi düzenleyen 1936 tarihli Montrö Sözleşmesi buna engeldir.

İstanbul’un nüfusu kaç olmalı?

Ne kazanılacağını söyleyeyim; Rant! Başka da hiçbir şey kazanamazsın. Ne gemileri parası karşılığı oradan geçirebilirsin, ne de paranı kurtarabilirsin. Her yıl milyonlarca dolar bakımına gider.
Planlara bakıyoruz kanalın iki yanına şehirler kurulacak. Milyonlarca kişi buralara yerleşecek.
Merak ediyorum, AKP hükümetinin İstanbul için öngördüğü nüfus nedir? Belli ki Suriyeli mültecileri İstanbul’a doldurduğu yetmiyor, daha da fazlasını istiyor!
Peki, AKP’nin aklında olan rakam kaç? 30 milyon kişi mi? 50 milyon kişi AKP’ye yeter mi?

Zorunlu BES kanala mı akacak!

Normal şartlarda hiçbir aklı başında şirket yap-işlet-devret ile bu ihaleye girmez. Para kazanamayacağı aşikâr... Garanti para ister. Ancak yaratacağı rant inanılmaz boyutlarda. O zaman kaynak yaratmak gerekiyor.
İşte burada zorunlu BES devreye giriyor. Yaklaşık 15 milyon çalışanın mecburen dahil olacağı sistem devletin yönetiminde olacak. Ay sonunu getiremeyenin parasından kesilen yüzde 5’den yani yıllık 15 milyar liradan bahsediyoruz. Kanal bu paralar ile sulanacak, birilerinin cebine akacak.
Daha şimdiden paralar gidiyor; “Hadi gidip Hollanda’daki kanallara bakalım. Bakalım da örnek alalım!” ayaklarıyla... Oh, şahane valla..…