Hani senden elektrik aldım derler ya... Aman hocam ne yaptın sen! Hiç bulaşma, yanarsın! Bakın elektrik faturalarında yine bir takım oynamalar yapılmaya başlandı. Zam yapılmıyor ama faturalar artıyor! Düzenlemeye gidiliyor, ayarlama yapılıyor diyelim.
Eh, belki alınan diğer kalemlerin parası artıyor ve elektrik faturasıyla birlikte ödeniyor ama elektrik değil ki! Onların artışı elektriğe zam sayılır mı? Sayılmaz!
Esasen ben en çok şu TRT payına takığım. Kurum elektrik faturalarıyla TRT payı kisvesi altında bizden 1 milyar liraya yakın para alıyor! Diriliş Ertuğrul dizindeki atın yemini şahsen ben neden elektrik paramla ödüyorum?

Elektrik faturasıyla maaş ödeyeceğiz!

Hepsinden geçtim, elektrik borcunu bir gün geçirsem kapıda görevli... Hayırdır diyorum, kesmeye geldik diyor. Kestiği falan da yok! İşlemi yapacak ki bir sonraki ay bana 20 lira kesme-bağlama parası yapıştırsın.
İşin öylesine cılkı çıktı ki, yatırım harcamaları bile abonelere “enerji fonu” adı altında fatura ediliyor. Yani şirketle, vatandaş ortak yatırım yapıyor, parayı şirket topluyor. E hani ortaktık?
Bunlar da kesmemiş olmalı ki, şimdi şirketlerinin kurmak zorunda olduğu çağrı merkezlerinin tüm masrafları elektriğin perakende satış fiyatına yansıtılacak.

Kaçak artmış umrumda mı dünya?

Bu ne işe yarayacak? Hamili kartı kapan arkasına “hemşehrimdir işe alınmasını rica ediyorum” yazdırdı mı, hop işi ve maaşı hazır. Nasıl olsa maaşını biz elektrik faturalarıyla ödeyeceğiz.
Tüm çağrı merkezlerin kira, su, elektrik, ısınma, tuvalet kâğıdı gibi genel giderlerinin yanı sıra çalıştırdıkları binlerce personelin maaşı da doğrudan elektrik faturalarına eklenecek. Partili eş, dost işe girecek!
Özelleştirmelerden gelen kazığı da incelemeden geçmeyelim. Yıl 2013... Dicle Elektrik Dağıtım AŞ’nin TEDAŞ’a ait yüzde 100 oranındaki hissenin özelleştirme ihalesi 387 milyon dolara özelleştirildi. Özelleştirilirken bölgenin kayıp-kaçak oranı yüzde 71.4’teydi.
Aradan üç buçuk yıl geçti. Kaçak-kayıp oranı yüzde 71.6’ya çıktı! Demek ki şirketin kaçak kullanımı artırıcı etkisi olmuş. Güzel kardeşim senin iş bilmezliğinin faturasını ben niye ödüyorum?

O kaçırsın, ben ödeyeyim

2017 yılı için hedeflenen kayıp-kaçak oranı daha da yüksek... Şirket için fark eden yok! O faturasını ödeyen bizim gibi üzümlü keklerden cayır cayır alacak parasını...
Sistem şöyle işliyor; Türkiye’yi 21 elektrik dağıtım bölgesine bölüyorlar. Tamamının kayıp-kaçak oranları hesaplanıyor. Bu bedel tüm abonelerin hesaplarına bölünerek yansıtılıyor. Eğer tahmin edilen kayıp-kaçak oranından azını gerçekleştirirse, para şirketin kasasına akıyor.
Şansa bak, meğerse özelleştirmesi yapılan 21 elektrik dağıtım ihalesinin 17’sini AKP’ye yakın işadamları almamış mı? Bak sen şu Allah’ın işine...