Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poors (S&P) Türkiye’nin kredi notunu düşürüp, görünümünü de negatife indirince; “Türkiye ile senin ne alakan var? Türkiye senin şu anda zaten üyen falan değil. Bizim seninle alakamız yok” diyerek sert çıktı.
Klasik olarak hemen arkasından koro halinde serzenişler başladı. İyi de dünya böyle dönmüyor. İşin açıkçası bu şirketler biz istemesek bile diğer müşterileri için bizi derecelendirmek durumundalar.
Türk Hazinesi 2012 yılı sonunda S&P ile anlaşmasını iptal etti. Yıllardır onlara para vermiyor ve araştırma yaptırmıyor. Yine de bize not veriyorlar. Bunu isteyenler küresel çapta yatırım yapan şirketler.
Bugünlerde her daim örnek gösterdiğimiz Fransa da reyting anlaşmasından 2000 yılında geri çekildi. Nitekim onlar da halen derecelendirilmeye devam ediliyorlar.

ÖNCEDEN OLAĞAN MI YAŞIYORDUK?


İşin kötüsü bu durum, bizim için önemli diğer iki kredi derecelendirme şirketi Moody’s ve Fitch’i de indirime zorlayacaktır. Aksi takdirde dünyanın en prestijli derecelendirme kurumlarından olan S&P’nin çok gerisine düşüp sorgulanmaya başlarlar.
Bu kuruluşların kredi notları, bir ülkeye yatırım yapacak sermaye için baraj niteliği taşıdığı için önemli... Yabancı fonlar bir ülkeye yatırım yapacakları zaman o ülkenin kredi notuna dikkat ediyorlar.
Derecelendirme işinin haklı tarafları var, haksız tarafları var.
İşler zaten rayında gitmiyordu. Turizm, ihracat can çekişiyor, şirket iflas ve iflas ertelemeleri rekor kırıyordu. Üzerine terör olayları başladı... Başbakan kovuldu, seçimle başa gelmemiş bir başbakan atandı. Darbe girişimi oldu. Sanki bugüne kadar olağan bir durum yaşıyormuşuz gibi yetmedi OHAL ilan edildi. Ülkenin başına gelmeyen felaket kalmadı. Bütün bunların ekonomiye etkisini köre sorsanız gösterir.

KİMSENİN PARASI TÜRKİYE’DE KALMAZ!


Haliyle bu şirketler bizimkiler gibi sanki her şey yolundaymış tadında davranamaz. Ekonomi daha iyiye gidecek türünden gaz ile çalışmazlar.
Yine de bugüne kadar Türkiye, bırakın yaşadığı krizleri, Osmanlı döneminden kalan borçları bile ödediği halde çifte standardın bu kadarı da olur mu dedirtecek sayısız gelişme yaşandı.
Hiç biri sütten çıkmış ak kaşık değil... ABD kökenli olan S&P ve Moody’s ‘çöp tahvil’ denilen mortgage bonolarına kendi kurallarını çiğneyerek AAAA notunu vermiş, “ABD Hükümeti’nden bile daha güvenli” derecelendirmesi yapmıştı. Hepsi battı!
Gelgelelim parası olan kuralı koyuyor. Sabaha kadar bağırıp çağırsak da ekonomimizi düzeltip notumuzu artırmaktan başka şansımız yok. O da bağırıp çağırmakla olmuyor!