Hedeftir anlarım ancak olmayacak duaya âmin demek, insanları kandırmasını seyretmek hoşuma gitmiyor.
Mevcut durumdan bahsetsenize! Desenize, Bülent Ecevit’in 1979 yılında 16’ncı sıraya çıkardığı ekonomiyi biz bu yıl 19’uncu sıraya düşürdük diye...
Kime sorsam, “dünyanın 17’nci büyük ekonomisiyiz” diyor... Yok, öyle bir şey... Yalan! Cahillik... Üç yıl önce 1.80 olan dolar bugün 3 lira seviyesine gelince düştükçe düştük... Kişi başı gelir, kişi başı harcama ve üretime dönük yatırımlar son üç yılda dolar bazında artmadı. Aksine azaldı.
İŞTE GERÇEK!
Şimdi Hollanda 870 milyar dolarla 17’ncilikte... Suudi Arabistan 746 milyar dolarla 18’inciliğe yükseldi. Biz de 720 milyar dolar ile 19’unculuğa oturduk. Meydanlarda haykırırken bu gerçeği neden saklıyorlar?
Şöyle söyleyeyim, bundan 8 yıl önce 2008 yılında milli gelirimiz 742 milyar dolarmış. Bunu 2015’de 720 milyar dolara düşürdük. Yıllardır boşa kürek çekiyoruz.
Biraz matematiği konuşturalım.
1-) Türkiye’nin 1950-2015 yılları arasında ortalama büyüme oranı yılda yüzde 5.6 dır.
2-) AKP İktidarı ortalaması (2003-2015 yılları arası) bu oran ortalama yılda yüzde 4.19 dur.
3-) 2012-2015 yılları arasında bu oran ortalama yılda yüzde 3.28 dir
Düştükçe düşüyor... Bütün bunların anlamı, bu durumu tersine çeviremezsek 2023 yılında ilk 20’nin dışında olacağız. G-20 üyeliğinden atılacağız.
MAKARNACILAR İNANIYOR
Onuncu sırada 1.960 milyar dolarla Rusya var. 2023 yılına geldiğimizde bizim ilk on ekonomi arasına girmemiz şartı bütün dünyada büyümenin donması, hiçbir ülkenin gelişmemesi bizim ise büyüme tempomuzu yüzde 12’ler seviyesine çıkartmamız. Mümkün mü? Değil!
Hani İngiltere Başbakanı David Cameron; “Bugünkü ilerleme hızıyla Türkiye’nin AB’ye üyeliği 3.000 yılını bulur!” deyince kızmıştık ya... Hiç değilse orada menfaatlerini görür görmez üye yaparlar. O bir ihtimal...
Burada matematik konuşuyor. Ne yapsan ilk on arasına giremezsin. Kalabalıkları toplayıp arkada müzik eşliğinde haykırınca emin olun insanların yüzde 95’i inanıyordur. Hiç biri de oturup sorgulamaz. Neden bana yalan söylüyor diye düşünmez.
İşte çözüm yolu budur! Ne zaman insanlarımız sorgulamaya başlar o zaman ilk 10’un yolu bize açılır. Yoksa makarnayı koy önüne yesin, oy versin! Daha ne beklersin?
