Dünya beşten büyüktür deyip Şanghay Beşlisi’ne razı olduk! Cumhurbaşkanı’nın demeci malum; “Avrupa Birliği, Türkiye için hayırlı rüya görmedi, Şanghay Beşlisi bizi rahatlatır.”
Adamlar açmış kollarını bizi bekliyorlar. Zaten hepsi refah içinde yaşayan huzurlu ülkeler...
Hadi hepsinden geçtim, içinde Çin’in bulunduğu bir birliğe girmeyi düşünmek bile ayrı bir kafa yapısı ister. Bizim gibi katma değeri az, ucuz ürünler üretip Avrupa’ya satan bir ülke, Çin varken o birliğe ne satabilir?
Gümrük kapıları açıldığı gibi bütün fabrikalar kapanır, sen sağ ben selamet... Hatta Çin’de adamlar günde 2 dolara çalışıyorlar. Sınırları da açalım buyursun gelsin, bizde çalışsınlar!
Neden uğraşıyoruz ki? Türkiye, kendi Türkiye Birliği’ni kursun, Türkiye ona üye olsun! Tek ülkelik dev birlik... Uğraşmayız, etmeyiz, bir birliğe de girdik deriz.

Evde mi kaldık yoksa?

Kuvvetle muhtemel bu da gündemi işgal etme demeçlerinden biri ama yazmaya başladım bir kere devam edeyim bari...
Avrupa’nın bizi birliğe alacağı falan yok ama girsek de girmesek de hedefte Avrupa Birliği varken hiç değilse şirin görünmek için göstermelik de olsa bir sürü “insani” kuralını uygulamaya çalışıyorduk. OHAL ile hazır vazgeçmişken hızla dümeni demokrasiden farklı mecralara kırdık.
Uçaklarını düşürdükten sonra barışıp, iki buluştuk hemen kanka olduk ya, Rusya’ya rica ettik; “Bizi Şanghay Beşlisi’ne alın!” Bazı şeyler yazmakla değişmeyecek, yaşayalım, görelim, iliklerimize kadar hissedelim istiyorum. Şanghay da bizi almazsa, İslam Birliği’nden yürürüz. O da mı olmadı Türki Cumhuriyetler Ekonomik Topluluğu’nu piyasaya süreriz. Hani İslam Ordusu kurmuştuk ya, gerekirse oranın kantinini işletiriz.

Gurup şurup

Şanghay Beşlisi denilen ülkelere bir bakalım; Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan... Şurup gibi grup... Girmek istediğimiz birlikte demokrasinin yanından geçen ülke yok!
Üyesi ve gözlemcileri diktatörlük, komünizm ve şeriatla nam salmış ülkelerin oluşturduğu muhteşem altı ülke... Biz de ufaktan onlar gibi olmuşken bir tatlı huzur buluruz belki...
Hem idamı geri getiririz bırakın Avrupa gibi mızmızlanmayı, adamlardan tebrik telefonları yağar... Gül gibi geçinir gideriz.
Peki, bu oluşum bize ekonomik açıdan ne verir? Hiç! Ne kaybettirir? Kuvvetle muhtemel masadan don gömlek kalkarız.
Şanghay Beşlisi’ne girmemizin aslında bize girmesi kaçınılmaz sonuçtur. Zaten gel gir diyen de yok. Rahatlatır mı? Çok rahatlatır ve ferahlatır, kabızlığa da iyi gelir orası ayrı...