Akla gelen ilk soru; peki şimdi ne olacak? Adı üzerinde; belirsizlik... Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işareti doğrultusunda biri başbakan olacak. Ya sonra ne olacak? Yine belirsizlik!
Yok, Türkiye için kötü olurmuş, şirketler zora düşermiş, piyasalar çökermiş, insanlar işsiz kalırmış, fakirleşirmiş hepsi hikâye... Burada Türkiye’nin çıkarlarının bir önemi yok! Kim ne istiyor o önemli...
İşin ilginç tarafı Davutoğlu’nun başını yakan gelişmeler Pelikan Dosyası’nda 27 madde halinde yayımlanmıştı. Dosyanın birinci maddesinde aynen şu yazıyor;
“Reis’in ekonomi yönetimini ekarte etmek için ilk iş “Şeffaflık Yasası”nı çıkartalım dedi hoca... Reis’in haberi olmadan hazırladı yasa paketini... Ve kamuoyuna bizzat kendisi açıkladı. Sonra Reis kendisiyle istişare edilmeden bu paketin hazırlandığını söyledi. Hoca ve muhteris danışmanları tırstılar. Paketi geri çektiler.”

Davutoğlu’nu Şeffaflık Yasası mı yaktı?


Nitekim geçen yıl Ocak ayında Başbakan Davutoğlu bir şeffaflık paketi açıklamıştı fakat Cumhurbaşkanı’nı ikna turları başarısız olunca rafa kalktı.
Oldukça geniş kapsamlı bir çalışmanın ürünü olan bu yasada ne vardı?
Özetle; Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin il başkanlarının bile TBMM’ye mal bildiriminde bulunması zorunluluğu... Mal bildirimi süresinin 5 yıldan 2 yıla inmesi... Müteahhitlik, komisyonculuk, iş takibi yapamamasının sağlanması...
Siyasi partilere yapılacak yardımların elektronik ortamda herkes tarafından görülebilmesi... Seçimlerden önce ve sonra partilerin maddi kaynaklarının açıklanması... İmar planlarında oluşan değer artışlarından doğacak olan rantın belediyelere ve bakanlıklara aktarılması... Bunun gibi akla izana uygun bir sürü madde...

Denetim yapılması niye istenmez?


Böyle bir yasa neden istenmez? Yabancılar, yatırım yapmak, parasını getirmek için neye bakar? Şeffaflık var mı? Hukuk işliyor mu? Denetimler tam olarak yapılıyor mu?
Bağımsız kurumlar çalışıyor mu? Kısaca içine siniyor mu?
Hukukun guguk olduğu, şeffaflığın ırzına geçildiği yerde, iyi günde kolay kazancı gören para elbet gelir ama ürktü mü hemen uçup gider. Tutamazsın! Haliyle şeffaf olamadığımızdan yaklaşık dört yıldır özel yatırımlar sürekli negatif seyrediyor.
Bugün Türkiye’de yaşananları el âlem görmüyor sanmayın. Dünyada ciddi ve gelişmiş ekonomilerde olmazsa olmaz bir kural vardır; denetlenebilir yani “şeffaf olacaksın.”
Biz de herkesi kör, âlemi sersem sanınca oturup ekonomi neden bu halde diye düşünüp duruyoruz.