Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti­’nin ku­ru­cu­su, bü­yük ön­der Ga­zi Mus­ta­fa Ke­mal Ata­tür­k’­ü her yıl ar­tan bir has­ret­le, öz­lem­le, de­ğe­ri­ni çok da­ha iyi an­la­ya­rak içi­miz bu­ruk anı­yo­ruz. 78 yıl ön­ce, hü­zün­lü bir 10 Ka­sım sa­ba­hı ara­mız­dan ay­rı­lan, Do­ğa­’nın Türk­le­re bel­ki de en bü­yük he­di­ye­si ola­rak, O’­na en çok ih­ti­yaç duy­du­ğu­muz sı­ra­da, dün­ya­nın bir baş­ka mil­le­ti­ne de­ğil de bi­ze na­sip olan bu bü­yük in­sa­nı ta­nı­mak, an­la­mak in­sa­nın ha­ya­ta kar­şı gü­ve­ni­ni ta­ze­li­yor, in­sa­na inan­cı­nı ar­tı­rı­yor, ge­le­ce­ğe da­ir umut­la­rı­nı bes­li­yor...
Sa­vaş­çı, ko­mu­tan, li­der, dev­let ku­ru­cu­su, da­hi Ata­tür­k’­ün dü­şün­ce sis­te­min­de, şa­şır­tı­cı şe­kil­de gö­ze çar­pan en güç­lü te­ma in­san­lık sev­gi­si­dir. O’­nu en ya­kın­dan ta­nı­yan­lar­dan bi­ri olan İs­met İnö­nü; Ata­tür­k’­ü, in­san­lık ide­ali­nin âşık ve seç­kin si­ma­sı ola­rak ta­nım­lar. Ata­tür­k’­ün Dev­rim­le­ri; in­sa­nı mer­ke­ze alan, in­sa­nın ya­şa­mı­nı, öz­gür­lü­ğü­nü, mut­lu­lu­ğu­nu, re­fa­hı­nı, ge­liş­me­si­ni, kal­kın­ma­sı­nı he­def­le­yen, in­san­lar ara­sın­da ba­rı­şı ve iş­bir­li­ği­ni, bir­lik­te iler­le­me­yi yü­cel­ten dev­rim­ler­dir...

Bugün neyimiz varsa hemen hepsini kendisine borçlu olduğumuz insan. Bugün neyimiz varsa hemen hepsini kendisine borçlu olduğumuz insan.

BA­RIŞ­SE­VER ATA­TÜRK


Ata­türk, ta­ri­hin gör­dü­ğü en bü­yük sa­vaş­çı­lar­dan bi­ri­dir. An­cak sa­vaş­la­rı­nı ve za­fer­le­ri­ni ka­zan­dık­tan son­ra, ‘Yurt­ta Sulh Ci­han­da Sul­h’ di­yen dün­ya­nın en bü­yük ba­rış­çı­la­rın­dan da bi­ri­dir. Za­fer­ler ka­za­na­rak ku­rul­muş ye­ni Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti­’nin ba­rış­çıl dış po­li­ti­ka­sı, Tür­ki­ye­’nin iti­ba­rı­nı dış dün­ya­da her ge­çen gün ar­tır­mış ve 1932’de, ba­rış yo­lun­da gös­ter­di­ği ça­ba­lar dün­ya­nın dik­ka­ti­ni çek­miş ve özel ko­şul­lar­da Mil­let­ler Ce­mi­ye­ti­’ne da­vet edil­me­si­ni sağ­la­mış­tır. Ata­türk; uyuş­maz­lık­la­rın ba­rış­çı yol­lar­la çö­zü­mün­den ya­na­dır. Ata­tür­k’­ün güç­lü Or­du­’su, güç­lü Tür­ki­ye­’nin ba­ğım­sız­lı­ğı ve ulu­sal ege­men­li­ği için­dir. ‘U­lus­la­ra­ra­sı her­han­gi bir prob­le­mi­mi­zi ba­rış va­sı­ta­la­rı ile hal­let­me­yi ara­mak bi­zim men­fa­at ve dü­şün­ce­mi­ze uyan bir yol­dur. Bu yol dı­şın­da bir tek­lif kar­şı­sın­da kal­ma­mak için­dir ki gü­ven­lik pren­si­bi­ne ve onun araç­la­rı­na önem ve­ri­yo­ru­z’, der. ‘Tür­ki­ye­’nin gü­ven­li­ği­ni amaç tu­tan, hiç bir ulu­sun aley­hi­ne ol­ma­yan bir ba­rış is­ti­ka­me­ti bi­zim düs­tu­ru­muz ola­cak­tı­r’, der.
Ata­türk; sür­dü­rü­le­bi­lir re­fa­hın, mut­lu­lu­ğun, çağ­daş­lı­ğın ve kal­kın­ma­nın an­cak ba­rış or­ta­mın­da ba­şa­rı­la­bi­le­ce­ği­ne ina­nır. Hem yurt­ta hem de dün­ya­da ba­rış O’­nun en bü­yük öz­le­mi­dir. Sa­bi­ha Gök­çe­n’­e, na­sıl bir Do­ğu ha­yal et­ti­ği­ni şöy­le ifa­de et­miş­tir; ‘İn­san öm­rü ya­pı­la­cak iş­le­rin aza­me­ti kar­şı­sın­da çok cü­ce ka­lı­yor Gök­çen. Geç­ti­ği­miz yer­ler­de fab­ri­ka­la­rı gör­mek is­ti­yo­rum, ekil­miş tar­la­lar, düz­gün yol­lar, elek­trik­le do­nan­mış köy­ler, kü­çük, fa­kat can­lı, ter­te­miz, sağ­lık­lı in­san­la­rın ya­şa­ya­bi­le­ce­ği ev­ler, bü­yük yem­ye­şil or­man­lar gör­mek is­ti­yo­rum. Gür­büz ço­cuk­la­rın, iyi gi­yim­li ço­cuk­la­rın yüz­le­ri sa­rar­ma­ma­lı, da­lak­la­rı şiş ol­ma­yan ço­cuk­la­rın oku­du­ğu okul­lar gör­mek is­ti­yo­rum, İs­tan­bu­l’­da ne me­de­ni­yet var­sa, An­ka­ra­’ya da ne me­de­ni­yet ge­tir­me­ye ça­lı­şı­yor­sak, İz­mi­r’­i na­sıl ma­mur kı­lı­yor­sak, yur­du­mu­zun her ta­ra­fı­nı ay­nı me­de­ni­ye­te ka­vuş­tu­ra­lım is­ti­yo­rum. Ve bu­nu çok ama çok yap­mak is­ti­yo­rum. De­dim ya, in­san öm­rü çok bü­yük iş­le­ri ba­şa­ra­bi­le­cek ka­dar uzun de­ğil. Ma­mur ol­ma­lı, Tür­ki­ye­’nin her bir ta­ra­fı mü­ref­feh ol­ma­lı. Dev­le­tin ya­pa­ma­dı­ğı­nı, mil­let; mil­le­tin ya­pa­ma­dı­ğı­nı dev­let yap­ma­lı. Her şe­yi yal­nız dev­let­ten ya da her şe­yi yal­nız mil­let­ten bek­le­mek doğ­ru ol­maz. Dev­let ve mil­let ül­ke so­run­la­rı­nı gö­ğüs­le­me­de dai­ma el ele ol­ma­lı­dır.’

Çocukluğumda elime iki kuruş geçse, birini kitaba verirdim, diyen lider. Çocukluğumda elime iki kuruş geçse, birini kitaba verirdim, diyen lider.

İN­SAN­SE­VER ATA­TÜRK


Ata­türk; ‘An­cak ken­di­le­rin­den son­ra­ki­le­ri dü­şü­ne­bi­len­ler, mil­let­le­ri­ni ya­şa­mak ve iler­le­mek im­kân­la­rı­na eriş­ti­rir­ler... Bu iti­bar­la in­san, bağ­lı ol­du­ğu mil­le­tin var­lı­ğı­nı ve mut­lu­lu­ğu­nu dü­şün­dü­ğü ka­dar bü­tün dün­ya mil­let­le­ri­nin hu­zur ve re­fa­hı­nı dü­şün­me­li ve ken­di mil­le­ti­nin mut­lu­lu­ğu­na ne ka­dar de­ğer ve­ri­yor­sa bü­tün dün­ya mil­let­le­ri­nin mut­lu­lu­ğu­na hiz­met et­me­ye elin­den gel­di­ği ka­dar ça­lış­ma­lı­dır. Bü­tün akıl­lı adam­lar tak­dir eder­ler ki, bu yol­da ça­lış­mak­la hiç­bir şey kay­be­dil­mez. Çün­kü, dün­ya mil­let­le­ri­nin mut­lu­lu­ğu­na ça­lış­mak, di­ğer bir yol­dan ken­di hu­zur ve mut­lu­lu­ğu­nu te­mi­ne ça­lış­mak de­mek­tir. Dün­ya­da ve dün­ya mil­let­le­ri ara­sın­da hu­zur, açık­lık ve iyi ge­çim ol­maz­sa, bir mil­let ken­di ken­di­si için ne ya­par­sa yap­sın, hu­zur­dan mah­rum­dur. Onun için ben sev­dik­le­ri­me şu­nu tav­si­ye ede­rim; mil­let­le­ri yö­ne­ten adam­lar, do­ğal ola­rak ev­ve­lâ ve ev­ve­lâ ken­di mil­le­ti­nin var­lı­ğı­nın ve mut­lu­lu­ğu­nun ya­ra­tı­cı­sı ol­mak is­ter­ler. Fa­kat, ay­nı za­man­da bü­tün mil­let­ler için ay­nı şe­yi is­te­mek ge­re­kir. Bü­tün dün­ya olay­la­rı bi­ze bu­nu açık­tan açı­ğa ka­nıt­lar. En uzak­ta zan­net­ti­ği­miz bir ola­yın bi­ze bir gün te­mas et­me­ye­ce­ği­ni bi­le­me­yiz. Bu­nun için in­san­lı­ğın hep­si­ni bir vü­cut ve bir mil­le­ti bu­nun bir or­ga­nı say­mak ge­re­kir. Bir vü­cu­dun par­ma­ğı­nın ucun­da­ki acı­dan di­ğer bü­tün or­gan­lar et­ki­le­nir. Dün­ya­nın fi­lân ye­rin­de bir ra­hat­sız­lık var­sa ba­na ne? de­me­me­li­yiz. Böy­le bir ra­hat­sız­lık var­sa, tıp­kı ken­di ara­mız­da ol­muş gi­bi onun­la il­gi­len­me­li­yiz. Olay ne ka­dar uzak olur­sa ol­sun bu esas­tan şaş­ma­mak ge­re­kir. İş­te bu dü­şü­nüş, in­san­la­rı, mil­let­le­ri ve hü­kü­met­le­ri ben­cil­lik­ten kur­ta­rır. Ben­cil­lik ki­şi­sel ol­sun, mil­lî ol­sun dai­ma fe­na sa­yıl­ma­lı­dır. O hal­de ko­nuş­tuk­la­rı­mız­dan şu so­nu­cu çı­ka­ra­ca­ğım: Do­ğal ola­rak ken­di­miz için bü­tün ge­re­ken şey­le­ri dü­şü­ne­ce­ğiz ve ge­re­ği­ni ya­pa­ca­ğız. Fa­kat bun­dan son­ra bü­tün dün­ya ile il­gi­le­ne­ce­ği­z’, der.

Sürekli barışın öncüsü ve her zaman barış, uluslar arası anlayış ve insana saygı yönünde eylemlerde bulunan bir kişi - (UNESCO Genel Kurulu) Sürekli barışın öncüsü ve her zaman barış, uluslar arası anlayış ve insana saygı yönünde eylemlerde bulunan bir kişi - (UNESCO Genel Kurulu)

İN­SAN­LIK İÇİN ATA­TÜRK


Ata­türk yal­nız için­den çık­tı­ğı ken­di mil­le­ti­nin de­ğil in­san­lı­ğın da kur­tu­lu­şu­na ka­fa yo­ran bir li­der­dir. Ata­türk, dün­ya ulus­la­rı­nın mut­lu­lu­ğu­na ça­lış­ma­yı ken­di mut­lu­lu­ğu­na ça­lış­mak ola­rak gö­ren bir an­la­yı­şa sa­hip­tir. Sa­de­ce ken­di­ni, ken­di ulu­su­nun mut­lu­lu­ğu­nu de­ğil, tüm dün­ya­nın mut­lu­lu­ğu­nu dü­şü­nen, tüm in­san­lı­ğı bir be­den, tüm ül­ke­le­ri ve mil­let­le­ri de o be­de­nin de­ğer­li uzuv­la­rı ola­rak gö­ren bir in­san­se­ver­dir Ata­türk. Ata­türk; ‘Mil­let­ler gam ve ke­der bil­me­me­li­dir. Şef­le­rin gö­re­vi, ya­şa­mı ne­şe ve se­vinç­le kar­şı­la­mak hu­su­sun­da mil­let­le­ri­ne yol gös­ter­mek­ti­r’, der. ‘E­ğer de­vam­lı ba­rış is­te­ni­yor­sa kit­le­le­rin va­zi­yet­le­ri­ni iyi­leş­ti­re­cek ulus­la­ra­ra­sı ted­bir alın­ma­lı­dır. İn­san­lı­ğın bü­tü­nü­nün re­fa­hı, aç­lık ve bas­kı­nın ye­ri­ne geç­me­li­dir. Dün­ya va­tan­daş­la­rı, kıs­kanç­lık, aç­göz­lü­lük ve kin­den uzak­la­şa­cak şe­kil­de eği­til­me­li­di­r’, der.
Keş­ke, dün­ya bu bü­yük in­sa­na da­ha çok ku­lak ver­se...

En iyi kişi kendinden çok ait olduğu sosyal toplumu düşünen, onun varlığının ve mutluluğunun korunmasına kendini adayan insandır, diyen lider. En iyi kişi kendinden çok ait olduğu sosyal toplumu düşünen, onun varlığının ve mutluluğunun korunmasına kendini adayan insandır, diyen lider.