Pemayangtse Manastırı; Batı Sıkkım’ın 300 yıllık en önemli manastırı. Pemayangtse Manastırı; Batı Sıkkım’ın 300 yıllık en önemli manastırı.


29 ya­şın­day­ken kız ar­ka­da­şım­la mo­to­sik­let­le İs­tan­bu­l’­dan Kat­man­du­’ya git­miş­tim. Gi­diş dö­nüş 4 ay sür­müş, 21.000 km yol yap­mış­tım. Ara­da da, dün­ya­nın 6. yük­sek da­ğı 8201 met­re­lik Cho Oyu­’da, Tür­ki­ye­’nin hâ­lâ en yük­sek So­lo – tek ba­şı­na tır­ma­nı­şı­nı ger­çek­leş­tir­miş­tim. Ya­şa­dık­la­rı­mı AS­YA YOL­LA­RI, Hİ­MA­LA­YA­LAR ve ÖTE­Sİ adı­nı ver­di­ğim 4. ki­ta­bım­da an­lat­mış­tım. Gi­di­şi­ni kız ar­ka­da­şım­la yap­tı­ğım mo­to­sik­let yol­cu­lu­ğu­nun dö­nüş yo­lun­da da, Dar­je­elin­g’­den Sık­kı­m’­a ka­dar çık­mış­tım. Do­ğu Hi­ma­la­ya­la­r’ın etek­le­rin­de­ki Sık­kım baş­lı ba­şı­na he­ye­can ve­ri­ci ve unu­tul­maz bir de­ne­yim ol­muş­tu be­nim için...
Dün­ya­nın bu uzak coğ­raf­ya­sın­da her gü­nüm, ye­ni yer­ler gö­re­rek ve ye­ni tec­rü­be­ler ya­şa­ya­rak geç­miş­ti, hiç bil­me­di­ğim muh­te­şem şey­ler öğ­ren­miş­tim. Ta­rih­sel bil­gi de ek­le­ye­rek, ken­di çek­ti­ğim fo­toğ­raf­lar­la ki­ta­bım­da da bun­la­rı yan­sıt­ma­ya ça­lış­tım. He­le 300 yıl­lık, böl­ge­nin en bü­yük ma­nas­tı­rın­da gör­dü­ğüm, Bu­diz­min ka­dim kül­tü­rü­nün çok et­ki­le­yi­ci bir sa­nat ese­ri­ni baş­ka­la­rı­na da gös­te­re­bil­me­yi hep is­te­miş­tim. An­cak Pe­ma­yang­tse Ma­nas­tı­rı­’na ilk git­ti­ğim bun­dan 19 yıl ön­ce, içe­ri­de fo­toğ­raf çe­kil­me­si­ne izin ve­ril­mi­yor­du. Bu fo­toğ­raf­la­rı çek­mek için 12 yıl son­ra­ki ikin­ci mo­to­sik­let se­ya­ha­ti­mi bek­le­mem ge­rek­ti. Mi­ne­’y­le Bhu­tan Kral­lı­ğı­’n­da­ki ev­li­li­ği­mi­zin ar­dın­dan mo­to­sik­let­li ba­la­yı­mız­da Sık­kı­m’­a da git­miş­tik, ma­nas­tı­rın içi­ni bu kez fo­toğ­raf­la­ya­bil­miş­tim...

1997’deki seyahatimde tanışıp çok iyi anlaştığım Lama Yongda’yı 12 yıl sonra Mine’yle ziyaret ettik. 1997’deki seyahatimde tanışıp çok iyi anlaştığım Lama Yongda’yı 12 yıl sonra Mine’yle ziyaret ettik.


PE­MA­YANG­TSE MA­NAS­TI­RI

Pe­ma­yang­tse Ma­nas­tı­rı­’na ilk ge­li­şi­mi gün­lü­ğüm­de şöy­le an­lat­mış­tım; Ma­nas­tı­rın he­men ar­ka ta­ra­fın­da, ne­re­dey­se bah­çe­si­nin için­de, es­ki bü­yük bir ev­miş bu­ra­sı, he­nüz ufak te­fek iş­le­ri bit­me­di­ği için da­ha açıl­ma­mış, ama ara­da bi­zim gi­bi ge­len­le­ri de ka­bul edi­yor­lar­mış. Ar­tık üşü­müş ve ıs­lak do­laş­mak­tan iyi­ce bık­tı­ğım için ne ol­sa ka­la­cak­tım za­ten, ama üs­tü­mü ba­şı­mı de­ğiş­ti­rip bi­raz ısın­dık­tan son­ra, as­lın­da ina­nıl­maz bir ye­re gel­miş ol­du­ğu­mu­zu fark et­tim...
Yüz­ba­şı Yong­da ad­lı bir la­ma­nın ida­re et­ti­ği bu yer­de, Mi­ke­’la pay­laş­tı­ğı­mız oda­nın bir pen­ce­re­si 300 yıl­lık ma­nas­tı­ra, di­ğe­ri
Do­ğu Hi­ma­la­ya­la­r’­a ba­kı­yor. Yong­da, bu­ra­sı­nı, ge­le­nek­sel Sık­kım me­di­tas­-yon yön­te­mi­ni ve Bu­diz­mi da­ha ya­kın­dan ta­nı­mak ve öğ­ren­mek is­te­yen­le­rin ka­la­bi­le­ce­ği ve bu ko­nu­lar­da eği­tim ala­bi­le­ce­ği bir me­di­tas­yon mer­ke­zi ola­rak ta­sar­la­mış...

Mine, 300 yıllık manastırın bahçesinde kaldığımız etkileyici misafirhanenin önünde. Mine, 300 yıllık manastırın bahçesinde kaldığımız etkileyici misafirhanenin önünde.


Yüz­başı Yong­da­’nın hi­kâ­ye­si çok il­ginç. Çok başarı­lı bir öğren­ci ol­duğu için genç­liğin­de Kra­lın ko­ru­ma­lığı - asis­tan­lığına se­çil­miş. Bu gö­re­vi al­ma­dan ön­ce ka­nun­lar ge­reği, Hin­dis­tan Or­du­su­’n­da as­ker­lik gö­re­vi­ni ya­pa­rak yüz­başı ol­muş. Şu an­da Sık­kı­m’­ın çeşit­li yer­le­rin­den ge­len, çoğu son de­re­ce yok­sul ai­le­ler­den iki yüz on ye­di ço­cuğun eğitim gör­düğü bir okul kur­muş; onun ida­re­siy­le uğraşıyor. Son de­re­ce en­te­lek­tü­el, ze­ki ve po­zi­tif bi­ri. Sık­kı­m’­da böy­le bi­riy­le ta­nışmak için bi­le bu ka­dar sı­kın­tı­ya değer­di di­ye­bi­li­rim. Yong­da­’nın gün­lük du­ası­nı da iz­le­diğimiz gü­zel bir akşam­dan son­ra, ya­tak­la­rı­mı­za dev­ril­dik...
Bu­ra­da­ki ilk gü­nüm­de, er­ken bir kah­val­tı­dan son­ra, 1705 yı­lın­da Ge­va­la Lhat­sun Chem­bo ta­ra­fın­dan ku­ru­lan ve Sık­kı­m’­ın en önem­li ma­nas­tır­la­rın­dan bi­ri olan, “mü­kem­mel yü­ce lo­tus çi­çe­ği­” an­la­mı­na ge­len Pe­ma­yang­tse­’yi, La­ma Yong­da­’nın reh­ber­li­ğin­de gez­me­ye baş­la­dık. Ma­nas­tır, 8. yüz­yıl­da Gu­ru Rim­poc­he ya da Sans­krit­çe­de­ki adıy­la Gu­ru Pad­ma­samb­ha­va ta­ra­fın­dan ku­ru­lan, Tan­trik Nying­ma Pa mez­he­bi­ne ait. Üç kat­lı ma­nas­tır 1913 ve 1960 dep­rem­le­rin­de cid­di şe­kil­de hır­pa­lan­mış ve za­man için­de çe­şit­li res­to­ras­yon­lar gör­müş...

Sangthokpalri; yapımı 5 yıldan uzun süren müthiş bir ahşap sanat eseri. Sangthokpalri; yapımı 5 yıldan uzun süren müthiş bir ahşap sanat eseri.


GU­RU RİM­POC­HE – GU­RU PAD­MA­SAMB­HA­VA

İçin­de fo­toğ­raf çe­kil­me­si­ne izin ve­ril­me­yen ma­nas­tır­da, de­ğe­ri­ne pa­ha bi­çi­le­me­yen es­ki du­var re­sim­le­ri, hey­kel­ler ve din­sel ob­je­ler var. Ma­nas­tı­r’­ın son de­re­ce et­ki­le­yi­ci an­ti­ka par­ça­la­rı­nı ve hi­ka­ye­le­ri­ni din­le­ye­rek gez­me­ye de­vam et­tik. Üçün­cü ka­ta gel­di­ği­miz­de, kar­şı­laş­tı­ğı­mız man­za­ra ger­çek­ten ina­nıl­maz­dı. Ge­niş sa­lo­nun or­ta­sın­da, bü­yük bir ca­me­ka­nın için­de ina­nıl­maz bü­yük­lük­te, ye­di kat­lı, ren­ga­renk, dev bir ah­şap ya­pı du­ru­yor­du...
Sang­thok­pal­ri adın­da­ki, ina­nıl­maz de­tay­lar­la do­lu olan bu sa­nat ha­ri­ka­sı, Gu­ru Rim­poc­he­’nin kut­sal me­ka­nı­nı an­la­tı­yor. Cam bir ko­ru­na­ğın için­de sak­la­nan ren­ga­renk eser­de, her bi­ri de­ği­şik bir hi­ka­ye­yi ifa­de eden sa­yı­sız min­ya­tür fi­gür bu­lu­nu­yor. İs­ke­let­ler ve ce­hen­nem­den ge­len var­lık­lar en alt kat­ta yer alı­yor. Yem­ye­şil or­man­la­rın ara­sın­da kap­lan­lar ve di­ğer or­man can­lı­la­rı, ağaç­lar­da kü­çü­cük kuş­lar gö­rü­nü­yor. Yu­ka­rı­ya çı­kıl­dık­ça kut­sal var­lık­la­rın ya­şa­dı­ğı kat­lar ge­li­yor. Kü­çük stu­pa­lar ve Budd­ha hey­kel­le­ri, ça­tı­la­rın kö­şe­le­rin­de ise ga­ru­da­lar ve ej­der­ha­lar uçu­yor. Bü­yük bir sa­nat­kar olan Dun­zin Rim­poc­he ta­ra­fın­dan ya­pı­mı 5 yıl­dan uzun sü­ren Sang­thok­pal­ri, pek unu­tu­la­cak bir şey de­ğil. Her gör­dü­ğüm şe­yin şaş­kın­lık ver­di­ği bu ge­zi­de, şa­şır­ma­nın öte­sin­de hay­ran­lık uyan­dır­mış­tı. Ne ya­zık ki fo­toğ­raf çe­ke­me­miş­tim. Fo­toğ­raf­la­rı­na say­gı­sız­lık ya­pı­la­ca­ğı en­di­şe­sin­den izin ver­mi­yor­lar­dı o za­man­lar...

7 kattan oluşan ve her bir katı inanılmaz detaylarla süslü Sangthokpalri. 7 kattan oluşan ve her bir katı inanılmaz detaylarla süslü Sangthokpalri.


Tİ­BE­T’­İN LİN­G’­Lİ GE­SAR DES­TA­NI

Gu­ru Pad­ma­samb­ha­va, hak­kın­da çok il­ginç söy­len­ce­ler olan bir er­miş. Hin­dis­ta­n’­ın bü­yük des­ta­nı Ra­ma­ya­na ve Ma­hab­ba­ra­ta­’da ol­duğu gi­bi, Ti­be­t’­in Lin­g’­li Ge­sar des­ta­nı da ba­zı araştır­ma­cı­la­rın ak­lın­da so­ru işaret­le­ri uyan­dır­mış. Ef­sa­ne­ye gö­re, Pad­ma­samb­ha­va bir tan­rı­yı, yer­yü­zü­ne in­san ola­rak en­kar­ne ol­ma­ya ve in­san­la­rı ra­hat­sız eden şey­tan­lar­la sa­vaşma­ya ik­na eder. Tan­rı­lar ta­ra­fın­dan yol­la­nan Ge­sa­r’­ın bu tan­rı­sal sa­vaş sı­ra­sın­da sa­hip ol­duğu muh­teşem si­lah­lar, uçan at­lar, gö­rün­mez­lik sağla­yan eşya­lar, gök­sel taşıt­lar ve an­la­tı­lan ina­nıl­maz öy­kü­ler, ba­zı araştır­ma­cı­la­rın, uzay­lı­la­rın çok es­ki çağlar­da dün­ya­mı­zı zi­ya­ret et­tiği ve bu çok es­ki çağlar­dan kal­ma anı­la­rın, in­san­la­rın en es­ki des­tan­la­rın­da, ef­sa­ne­le­rin­de açık­ça gö­rü­le­bil­diği yo­lun­da te­ori­ler or­ta­ya at­ma­sı­na se­bep ol­muş...