Günün birinde Nasrettin Hoca, abdest almak için dereye kadar iner. Üç ağzına, üç burnuna derken, sıra iki ayağına gelir, gelir ama nasılsa pabucun tekini elinden kaçırmaz mı! Bir de bakar ki, etek dolusu para döktüğü pabuç suyun üstünde yüzüp akıntıyla gidiyor. Abdesti yenilemek kolay, pabucu yenilemek kolay mı? Nasrettin Hoca’nın aklı fikri karışır; ne namazı düşünür; ne niyazı: “Al abdestini ver pabucumu, al abdestini ver pabucumu...” diye dere boyunu tutar.
Pabuç gider, o gider...

*  *  *

Abdest alıyorlardı.
Fethullah’ı “darbeci lağım deresine düşmüş boğulurken” gördüler. Akılları, fikirleri şaştı. Ne diyecekler; “Al Fethullah’ı ver abdestimizi” noktasına geldiler. Fethullah Gülen’le birlikte olup, onun okul açılışlarına gitmemiş, yan yana fotoğraf çektirmemiş, “Muhterem... Muhterem...” diye övüp göklere çıkartmamış, devlet geliri ile desteklememiş AKP üst yönetiminden; cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, belediye başkanı, il, ilçe başkanı bir tek partili gösteremezsiniz.

*  *  *

Arşivde var.
Videosu dolaşıyor.
Şimdiki Başkan, bakan olduğu yıllarda kendi sesinden canlı olarak kürsüde şiirsel bir anlatım tutturmuş; “Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül diyen muhterem Fethullah Hoca Efendi...” diye döktürüyor.
Dünün muhteremi!
Bugün vatan haini!
Kardeşlik, birlik, beraberlik düşmanı, aşağılık, adi, ABD kuklası bir darbeci!
Oysa Muhterem!
İlk gün de aynıydı.
İlk günden “orduyu ele geçirip darbe yapmak, dini kaldıraç olarak kullanıp kendince Türk toplumundan gelişmiş bir İslam yaratmak” istiyordu. ABD desteğini arkasına alıp ışık evlerini, kolej ve dershanelerini kurduğu ilk günden beri Hizmet Hareketinin ideolojik temeli aynıydı.
Doğunun ilmi.
Batı’nın fenni.
Birleştirilecek.
Bütün İslam dünyasına örnek olacak;  “Gelişmiş Müslüman” yaratılacaktı. Bu ideolojiyi yazıp, söyleyip, anlatıp duruyorlardı. Burada “doğunun ilmi” sizi şaşırtmasın. Fethullah Gülen, “ilmi din anlamında” kullanıyordu. Hedefine yürürken ordu darbesiyle yapılmış İslamcı ihtilal peşindeydi. Geçmişte; dini siyasete alet eden politikacılar ve son 15 yıl içinde de AKP iktidarıyla sarmaş dolaş yakınlığı bu ideolojisinin etkisiyledir. Muhteremin darbeci olduğu ilk günden biliniyor.

*  *  *

Bu kadar insan.
Albaylar, yarbaylar, generaller,  Yargıtay, Danıştay hakimleri, avukatlar, profesörler, mühendisler, milletvekilleri, bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları, mimarlar, tüccarlar, bankacılar, işadamları, üniversite rektörleri, roman, hikaye, gazete yazarları, eski solcular, yeni liberaller,  medya patronları,  ilk türbanlı rektör, çok yetenekli futbolcu...
Bankası vardı.
Başkasının adına.
Altın madeni vardı.
Başkasının adına.
Holdingi vardı.
Başkasının adına.
Pensilvanya’daki çiftlik.
Acaba o kimin adına?
Günde 1 milyon dağıtılan gazetesi. Bu gücü; “Gelişmiş Müslüman yaratma ideolojisi” ile topladı.
Ona muhterem dediler.
15 Temmuz 2016 oldu.
Abdestleri bozuldu.
Şimdi abdest tazeliyorlar.
Al darbeci Fethullah’ı!
Ver demokratlığımızı!
Lafta abdesti yenilemek kolay! Olmayan demokratlığı yenilemek kolay mı!
Samimiyetinizi görelim.