Avrupa Birliği kendisini yok ediyor. Yeni Avrupa ortaya çıkıyor. Türkiye ne olacak? Biz yeni kurulmakta olan dünyanın neresinde duracağız?
Laflar köpükleşirse!
Beyinler taşlaşırsa!
Algılar koyunlaşırsa!
Çok bekleriz!
Avrupa’nın aşırı sağı, İngiltere’ye ağırlığını koydu. Yarın Fransa’da... Öbür gün Hollanda’da... Bir başka gün İtalya’da... Avrupa aşırı sağı: üstü kapalı ırkçılık, yabancı düşmanlığı, anti İslam,  Türkiye’ AB’ye girecek korkusu, mülteciden tiksinme, Müslümana kin duyma, İslam’ı geri bir kültür olarak görme, Hristiyan dininin üstünlüğüne inanma, minare referandumu yapma, nefret ideolojisi yükseltme, çizmeli Nazilerden kravatlı neo- Naziliğe geçme... Bunlara ilave olarak 2008 ekonomik krizine ve neo-liberalizme tepki, sosyal devleti arama ve refah devletini özleme... Bunların hepsi bir araya geldi Avrupa’nın yeni sağı palazlandı, büyüdü. Avrupa’nın yeni sağının dört taşıyıcı kolonu oluştu: Müslümandan nefret. Otoriteye tapma. Etnik milliyetçiliğe sarılma. Yabancı düşmanlığı. (Zeynep Atikkan, 5 yıl araştırdı. Avrupa’da aşırı sağın yükselişini  derinlemesine anlatan “Avrupa Benim” adlı kitabı 2 yıl önce yazdı. Aydınlar bu kitabı okumalı)

*  *  *

Diyorlardı ki; korkmayın.
Aşırı sağ, Avrupa’da sığlaşır.
Fazla taraftar bulamaz.
İngiltere’de hiç bulamaz.
Sonuç ortada.
İngiltere’deki bu sonuçtan bizim Cumhurbaşkanı, bizim Başbakan, bizim Avrupa Birliği Bakanımız,   kelimenin tam anlamıyla kendilerine “bir şişinme payı” çıkardılar. İngiliz Başbakanı’nı “Başbakan olmuşsun ama halkını anlayamamışsın”  dercesine makaraya aldılar. İngiliz Başbakanı, Avrupa aşırı sağının “Türkiye AB’ye girecek” diye korku tellallığı yapmasının önünü kesmek için “Türkiye AB’ye ancak 3000 yılında üye olur” demişti. Bizim Cumhurbaşkanı “Şimdi ne oldu. Hadi buyur bakalım. 3 gün bile dayanamadın” diye İngiliz Başbakanı ile alay ediyor. Avrupa Birliği Bakanımız ise içine bol İngilizce kelimeler serpiştirdiği demecinde “İngiliz Başbakanı, aşırı sağın provokatif (kışkırtıcı demek istiyor) Türkiye’yi kampanyanın temeline koymasına direnemedi” diye akıl verdi.
Köpükten şişinmeler.
Kendine büyüklük payı!

*  *  *

Avrupa’ya “dağılmaktan kurtulmanız için size bizim İslamcı aşımızı yapalım” teklifi yapmaktalar. AB Bakanı Ömer Çelik şunu önerdi: “AB’nin yeni bir aşıya ihtiyacı var. Biz bugün ürettiğimiz kapasite bakımından da bu güce sahibiz. Avrupa Anadolu ile birleşmeli...”
Tayyip Erdoğan!
Binali Yıldırım!
Ömer Çelik!
Türkiye’nin İslamcı sağcılarıdır. Bu öneri kabul edilirse; Avrupa’yı kendi aşırı sağının mikrobundan Türkiye İslamcı sağının aşısı koruyacak! Adamlar da kalkıp; “Son bir yıl içinde, çoğunluğu Türkiye’den Avrupa’ya kaçak gitmiş tam 48 bin Müslüman, din değiştirip Hristiyan olmak için Avrupa’daki kiliselere başvurdu...Müslümanlar tarihte ilk kez kitlesel olarak din değiştiriyor...” dese ve “bu bilgi sizin Diyanet İşleri’nde var...” diye not düşse...
Köpükten şişinme fıss!

SÖYLEŞİ


Gemici oğullar sevindi!


Gözü kör olsun yabancı para! Yani dış borç gelmekte nazlanınca hemen her seferinde AKP hükümeti, “varlık barışına” sarılıyor. Adı varlık barışı; esası yurt dışına kaçırılmış “kirli parayı yıkama” ve Türkiye’ye gelmesini özendirmektir. Hükümetin Meclis’e gönderdiği 76 maddelik tasarıya göre gemi yaptıran, gemilerini yenileyen, gemi filosunu büyütenler vergi ve harç ödemeyecek. Gemici babalar kanun yapar, gemici oğullar “yaşa baba çok yaşa” diye sevinir! Türkiye’nin düzeni bu oldu!