Aynı gün; İstanbul’da patlama oldu. Hedef askerdi. 9 yaralı.
Aynı gün; Diyarbakır’da patlayıcı yüklenmiş kamyonet havaya uçtu. 4 kişi öldü. Kamyonetin hedefi karakoldu. Polisi şehit edeceklerdi.
Aynı gün; Van’da patlama oldu. Şehre korku yayıldı.
Aynı gün; Geceye dönüştü, gece bitti, yeni güne girildi.
Aynı gün; sabah şafağı sökerken çatışma çıktı: 6 askerimiz şehit oldu. Yardıma giden helikopter arıza yapıp düştü: 2 askerimiz daha şehit oldu.
Aynı günün gecesinde geç vakte kadar uyumadım; Onur Öymen’in “Arka Plan: Teröre Yön Verenler” kitabını okudum. Bu kitabı terörle mücadele eden bütün komutanlar, terör bölgesinin valileri, kaymakamları, milletvekillerinin, parti liderlerinin, bütün Türk aydınları ile Kürt aydınlarının da, zaman ayırıp, okumasını isterim. Kitapta bugüne kadar dünyada ortaya çıkmış bütün terör örgütlerinin “var oluş-yok oluş” süreçleri belgelerle anlatılıyor.
Terör bağırmakla bitmiyor.
Övünmekle çekip gitmiyor.
Dış desteği var.
Dış destek sürerse.
Terör yaşıyor, sonuç alıyor.
Dış destek bitmezse
Terör bitmiyor.
Kitap örneklerle anlatıyor.

*  *  *

Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) teröre dış destek veriyorlar. Avrupa Birliği, Türkiye’yi yönetenlere; “sana para vereceğiz, sana Avrupa’ya vizesiz gelme kolaylığı vereceğiz” dediler, “Türkiye’yi mülteci toplama kampına dönüştüren” ve bizi ahmak yerine koyan bir anlaşmayı imzalattılar. Aynı gün; yani İstanbul’da, Diyarbakır’da, Van’da patlamaların olduğu, Hakkari’de 8 askerimizin şehit olduğu gün Avrupa Birliği, “Türkiye’nin terörle mücadele kanunu, insan hakları ve ifade özgürlüğüne darbe vuruyor. Bu kanunu değiştirin yoksa size para da yok, vize de yok“ dayatmasını açıkladı.
AB’nin yatacak yeri yok.
Türkiye AB Bakanı:
Onun da yatacak yeri yok.
Türkiye Başbakanı:
Onun da yatacak yeri yok.
Türkiye Cumhurbaşkanı:
Onun da yatacak yeri yok.
72 kriter yazmışlar.
AB Bakanı ile Başbakan 72 kriterin 67’sini; “yaz kararname- çıkart yönetmelik” yoluyla süper bir hızla yerine getirdiler.
Geriye kaldı 5 baba kriter.
5’ten biri de terör yasası.
Avrupa’da numara bitmez.
Terörle mücadelede her gün 8-10 şehit veren Türkiye’nin bu aşamada dayatmayla yasa değiştirmeyeceğini daha baştan biliyordu.
Anlaşmayı imzalattı.
Şimdi dayatıyor.

*  *  *

Anlaşmaya imza atan AB Bakanı ile koltuğunu bırakıp giden Başbakan’a ve bizi ahmak yerine koyan anlaşmayı önce övgülerle sahiplenen Cumhurbaşkanı’na aynı gün; sormak gerekirdi:
72 kriteri biliyor idiyseniz.
Anlaşmayı niçin imzaladınız?
Bilmiyor idiyseniz.
Bilmediğinize niçin imza attınız?
Terör bağırmakla bitmiyor.
Ahmak anlaşmalar imzala.
Teröre dış destek kesilmiyor.
Dış destek kesilmezse.
Ahmak anlaşmalarla övün.
Övünmekle terör çekip gitmiyor.

SÖYLEŞİ


İtibar göstergesi!


Ben Sultanahmet’te oturuyorum. Galata Köprüsü’nden Karaköy istikametine yürüyordum. Köprü üzerinde balık tutmak için oltalarını aşağı Haliç sularına atmış ve omuz altı hizasından vücutlarını köprü parmaklıklarına dayamış iki oltacıdan biri öbürüne şunları söylüyordu: “Panama’ya para kaçıranlar listesi yayınlandı baktım, sen listede yoksun. Bir de önemli, hatırlı adam geçiniyorsun. Büyük adam olsaydın “Panama listesinde” adın olurdu. Bu kez, diğeri öbürüne lafı soktu; “Cumhurbaşkanı’nın kızı evleniyor. Sen Cumhurbaşkanı düğününe davetli misin? Değilsin, “Cumhurbaşkanının düğün daveti listesinde” yoksun, sen adam mısın?” Günümüzde “itibar göstergesi” değişti. Büyük, önemli, itibarlı adam sayılabilmek için 2 listede birden olmak gerekiyor. Haber vereyim dedim.