Yılın son gününe geldik. Giden yıl hüzündür. Gelen yıl umut. Bu gece kutlayacağız; yeni yılınız sağlıklı, güzel, umutlu olsun.
Kirler, kirlilikler.
Darbeci niyetler.
Gizlenmiş ortak menziller.
2016 yılında ortaya döküldü.
Ben umutluyum.
Koca yıl boşa gitmedi.
Biriktirdi, biriktirdi; “uyanın-aydınlanın-hesap sorun- saydamlık isteyin- her söylenene kanmayın” diyerek bırakıp gidiyor. Böylece; uyuşukluk dönemi, kendini teslim etme dönemi, bekleyip görme dönemi, bizim için çalışıyorlar dönemi, geçmişin kötü mirasını tamir ediyorlar dönemi, özetle “ne yapıyorsa kabul ederiz dönemi” bu gece saat 24.00 vurduğunda bitip gidecek olan şu 2016 yılı ile kapanmış olacak.
2017’ye merhaba!
Uyanma yılına girdik.
Cumhurbaşkanı da uyandı.
ABD’nin “yılanla aynı yatağa giren büyük şeytan” olduğunu söylemeye başladı. Daha milletvekili bile seçilmemişken partiyi ilk kurduğunda ABD’ye gidince “Başbakan protokolü ile karşılanmasının altında yatan gerçek niyetleri” 14 yıl sonra da olsa gördü. Suriye, Esad konusunda “Büyük Dost olarak Rusya’yı” seçti.
Yeni Stratejik ortak Rusya!
Suriye’de Esad’ı yıkmaktan da vazgeçti, 6 yıl önce yapması gereken “Suriye’nin bütünlüğünü korumanın” Türkiye’nin de yararına olacağı düşüncesine Rusya ile birlikte geldi. Eski söylediklerinden nadim (pişman) oldu.
2016 nadim olma yılı oldu.

*  *  *

Temel sorunlar çözülmedi.
İşsizlik büyük.
Yoksulluk arttı.
Cami avlularına al bayrağa sarılmış gelen şehit cenazelerinde tabutlara “oğlum” diye sarılan yoksul annelerin altı delik, üstü patlak ayakkabıları, cenazeye katılan bakanların “Allah hepimize şehitlik ve şahadet şerbeti içme nasip etsin” dilekleriyle öbür dünyaya havale edilir oldu.
Dış açık büyüdü.
Gelir eşitsizliği düzelmedi.
Geçim sıkıntısı ağırlaştı.
Bölgesel uçurum açıldı.
Vergiler ağırlaştı.
Zamlar durmuyor.
Memur kıvranıyor.
İşçiler mutsuz.
İşveren, önünü göremiyor.
Bankalar telaş içinde.
Esnaf, devlet desteği peşinde.
Çiftçi daralmakta.
Emekli sıkıntıda.
Devletin bütün malları satıldı.
Bütün kamu imtiyazları satıldı.
Özelleşecek mal kalmadı.
Türkiye’nin geleceği de satıldı.
Bütün belediyeler borç içinde.
Devlette harcama tavan yaptı.
13. VIP uçağı alındı.
Halka kemer sıkma kaldı.

*  *  *

Bu gece gireceğimiz 2017 yılı; “kof bahanelere kimsenin inanmayacağı ve sabır nutukları dinlemeyeceği” sıkışma-daralma- küçülme sarsıntılarına gebe olarak geldi.
Ağır bir tablo var.
Krizli yıllara girdik.
Yaşayanlar biliyor.
Krizli yıllar sarsıyor.
Düzeni sallıyor.
1954’te kriz oldu.
Menteşeler sarsıldı.
1958’de kriz oldu.
Menteşeler sallandı.
1971’de sarsıldı.
1980’de sarsıldı.
2001’de yine kriz oldu.
Çok büyüktü kriz.
2002’de yine sarsıldı
İktidar partileri çöktü.
2002’de halkın “yeni diye sarıldığı” bugünkü iktidar, 14 yıllık kesintisiz yönetimi sonunda  Türkiye’yi yeniden derin ekonomik krizin eşiğine getirdi. Kişiye özel anayasa yapmak ve milletvekili sayısını 600’e çıkartarak “son fasıla” gelindi.

*  *  *

2016 yılı biriktirdi, biriktirdi, biriktirdiğini bu gece yeni yıla teslim edecek. Çekip gidecek.
Giden yıl hüzündür.
Gelen yıl umut.
Yeni yılınız kutlu olsun.
Sağlıklı olsun.
Mutlu olsun.