Türkiye’yi Ortadoğu’nun “bölge lideri ve yeni Osmanlı gücü” yapacak hayalin adı stratejik derinlikti. Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun kitabının adı da “Stratejik Derinlik” başlığını taşıyordu. Lider Tayyip Erdoğan görünüyordu asıl akıl hocası Ahmet Davutoğlu’ydu.
Türkiye bölge lideri olacaktı.
Şam’da namaz kılacaklardı.
Maalesef!
Hayalleri cılk oldu.
Şam’da namaz kılamadılar.
Cenevre’ de Lozan deliniyor.
Cenevre görüşmeleri Sevr görüşmelerine dönüşüyor.

* * *

Hatırlayalım.
SEVR GÖRÜŞMELERİ: Osmanlı topraklarının paylaşılması görüşmeleriydi, yitirilmiş bir savaş sonrasında Paris’in Sevr adlı semtinde bir mozaik müzesinde Padişah Vahdettin’in görevlendirdiği son sadrazamı Damat Ferit Paşa başkanlığında bir heyet tarafından yürütüldü.
Sevr Antlaşması imzalandı.
(10 Ağustos 1920’de...)
Sevr, yenilmişlik görüşmesiydi.
Ülke, savaştan yenik çıkmıştı.
Sevr, parçalanmayı kabul etti.

* * *

Hatırlayalım!
LOZAN GÖRÜŞMELERİ: Türkiye’nin parçalanmasına karşı çıkanların verdiği ve yenilmeyip galip geldiği “İstiklal Savaşı“ sonrasında İsviçre’nin Lozan şehrinin Lozan Üniversitesi konferans salonunda Mustafa Kemal Atatürk’ün görevlendirdiği İsmet İnönü başkanlığında bir heyet tarafından yürütüldü.
Lozan Antlaşması imzalandı.
(23 Ağustos 1923’de...)
Lozan, yenmişlik görüşmesiydi.
Ülke, savaştan galip çıkmıştı.
Lozan, bölünmez bütünlüğü sağladı.

* * *

Haberlere dikkat kesilelim!
CENEVRE GÖRÜŞMELERİ: Suriye’deki iç savaşı durdurmak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak için İsviçre’nin Cenevre şehrinde “Suriye Barış Görüşmeleri” yarın başlıyor. Türkiye’nin stratejik ortağı ve NATO ortak üyesi ABD ile Türkiye’nin Lenin ve Mustafa Kemal döneminden beri dost kaldığı komşusu Rusya ve Türkiye’nin 70 yıldır tam üyesi olmaya çalıştığı AB temsilcileri Cenevre’de görüşme masasına PYD’ yi ya da PYD’nin büyük bileşeni SDM’yi de oturtmaya kararlılar. PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD güçleri, Türkiye’nin “kırmızı çizgi” ilan ettiği Fırat’ın batısına Rusya ve ABD’nin yardımıyla yerleşmek üzere. Bu da Türkiye’nin Lozan’da sağladığı toprak bütünlüğünün elden gitmesi tehlikesini getiriyor.
Lozan deliniyor.
Sevr’e dönülüyor.

* * *

Yaklaşık dört yıl önce Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Güneydoğulu gazetecilere verdiği iftar yemeğinde şunları söylemişti:
“Kuzey Irak’da özerk bir Kürdistan kuruldu.
Başşehri Erbil’dir.
Kuzey Suriye’de özerk bir Kürdistan kuruldu.
Başşehri Kamışlı’dır.
İran’da da özerk bir Kürdistan kurulacak.
Başşehri Mahabad olacak.
Türkiye’de de bir özerk Kürdistan kurulacak. Diyarbakır’ın ismi değiştirilerek “Amed” yapılacak.
Başşehir Amed olacak.
Bu 4 başşehir Avrupa Birliği’nde olduğu gibi yanlarına Ermenistan ve Ürdün’ü de alıp, sınırları da kaldırarak “ortak para birimine” geçecek ve “Büyük Kürdistan Birliği” hayat bulacak.

Dikkatle bakın kime benziyor!


Günün portresini yazmışlar. Ülkesi: Malezya. Adı: Necip Rezak. İşi: Başbakan. Banka hesabındaki para: 681 milyon dolar. Savcı: Başbakan bu parayı nereden buldu diye soruşturma başlattı. Başbakan: Yeni bir başsavcı atadı. Atanan yeni başsavcı: Başbakanın parasını soruşturan savcıyı görevden aldı. Başbakan Necip’in hesabına yatan paranın Suudi Kraliyet Ailesi’nden bağış olarak gönderildiğini ve bunun rüşvet olarak verildiğini gösteren bir kanıt yok kararını aldı, dosyayı kapattı. Sonuç: Başbakan savcı atadı, savcı başbakanı akladı.
Rüşvet cepte(hesapta) kaldı.