Aptal değiliz. Kimse bizi aldatmaya kalkmasın: Mehmetçik, Suriye’ye karadan, tanklarla ve ağır silahlarla girdi. ABD’nin 4 yıldır Türkiye’den istediği buydu.  ABD yine de metresini bırakmadı.
Havadan silah indiriyor.
Ağır silahlar!
Ve sofistike!
YPG’ye teslim ediyor
Oysa teklifi Türkiye yapmış, “biz ikimiz ABD ile Türkiye IŞİD’e yeteriz” demişti. Teklif kabul edilmedi.  Son durum: Mehmetçik Suriye’de IŞİD’i vuruyor, süpürüp sürmeye çalışıyor. IŞİD ise Kilis’i bombalıyordu. Şimdi Suriye’de Mehmetçik’e de saldırıyor. ABD silahları ise havadan PKK-PYD-YPG cephesine akmakta. Türk Ordusu’na “benim ağır ve sofistike silah desteği verdiğimi vurursan,  ABD’yi vurmuş sayarım, karşında beni bulursun” demekteler. Türkiye’yi yönetenler ABD’yi yönetenlere bir türlü yaranamadı.
IŞİD, bitirilebilirse, bitirilecek.
Suriye yine üçe parçalanacak.
Özerk alanlar yaratılacak.
Sonu: Türkiye’yi bölmek.

* * *

Bilenler hatırlar.
WikiLeaks belgeleriyle doğrulanmıştı: Almanya’daki ABD Büyükelçisi’nin Washington’a gönderdiği 12 Kasım 2009 tarihli gizli raporda; Türkiye’de ABD kontrolünde bir nükleer silah stokunun bulunduğu açıklanmıştı. ABD “Doğal Kaynaklar Konseyi” (Natural Resources Couinsil) de bir rapor yayınlamıştı. Bu rapor; “Soğuk Savaş Sonrası Avrupa’daki ABD Nükleer Silahları” adını taşıyordu ve bizim Adana İncirlik Askeri Üssü’nde 90 adet B61 tipi nükleer başlık bulunduğunu doğruluyordu. Adana’da 90 nükleer başlık yer altı sığınaklarında ABD ordusunun emrinde gizli tutuluyordu. Bu gizlilik açığa çıktığında Tayyip Erdoğan Türkiye’nin Başbakanı ve Ahmet Davutoğlu’ da Dışişleri Bakanı idi. Türkiye’nin eline “altın fırsat” geçmişti. Türkiye “Ortadoğu’nun nükleer silahlardan temizlenmesi projesi” yapabilir, bu projeye önderlik edebilirdi. Nükleer başlıkları Türkiye’den defedebilirlerdi. Ancak sessiz kaldılar. 90 adet nükleer başlığın ne amaçla Türkiye’de tutulduğunu sormadılar. Her halde ABD’yi küstürüp, gücendirmek istemediler.  Yunanistan ise Araxos Hava Üssü’nde bulunan aynı tip nükleer silahları topraklarından çıkarıp defedecek siyasi cesareti gösterdi.
Bizimkiler korkak çıktı.

* * *

Ve Ortadoğu kan gölü oldu.
ABD, Irak’ı işgal etti.
Suriye’de iç savaş çıkardı.
Hem Irak’ta ve hem Suriye’de Kürtler ile Arapları birbirine düşürdü. Kürtleri tuttu.  Araplar’da Amerikan nefreti bilendi, aleve dönüştü. Böylece IŞİD’ i ABD yarattı.
Şöyle yarattı:
Ordusu ile Irak’ı işgal edince; bizim Kandil dediğimiz bölgenin de içinde yer aldığı Irak’ın kuzey doğu dağlarında, İran ve Türkiye sınırında otonom bir toprak parçası oluşturdu. Bu otonom toprak parçasında; hem Barzani, hem PKK ve hem de dinden sapmış dediği Arap rejimlerine cihatçı terörle saldıran Ensar El İslam hayat buldu. Ensar El İslam, şüphelendiği kişiyi önce zehirliyor, sonra kafasını kesiyor, kesik kafayı sopaya geçirip sokaklarda gezdirerek teşhir ediyordu. IŞİD’in kurucusu Zarkavi, işte bu yapıdan doğdu, güç buldu.
IŞİD’i aslında ABD yaratmış oldu.

* * *

Bugün ABD’li asker Jony’nin canı tatlı oldu. O, ölebilir diye karada yok. Mehmetçik, Suriye’de ve Irak’da karadan IŞİD kovalamaya sokuldu. ABD yine de metresi YPG-PKK- PYD cephesinden vazgeçmiyor.
Amacı ne ola ki!