“İzvinite” kelimesi Rusça’ da “özür dilerim” anlamına gelmekteymiş. Putin tarafı bunun için “özür dilendi” diyor. Yarın Arapça bir kelime bulunur.  Suriye’den ve Esad’dan da af dilenir. Öbür gün de; Avrupa Birliği’nin “terör yasasında istediği değişiklik” yapılır.
Yeni dış politika:
One (bir) dikleniş!
Ten (on) eğiliş!
Tam omurgasızlık!
İsrail Başbakanı, sevinçten uçuyor; “Muazzam sonuçlar alacağız” dedi. Obama tebrik etti. Yazın bir kenara. Bu gidiş şudur: Türkiye, İsrail’in doğal gaz boru bekçisi yapılıyor. Omurgasızlık; Osmanlı geçmişimizi, Kurtuluş Savaşı’nı yapanların sarıldığı “istiklali tam” ilkesini, Filistinlileri, Müslümanları, emperyalizmin Ortadoğu’daki koçbaşı İsrail’e satmaktır.

*  *  *

Davos’taki “One minute” diklenişi, Akdeniz’de yüzen yardım gemisinin esir alınıp, 10 sivil Türk’ün öldürülmesine dayanmıştı.  Bu bir devlet terörüydü ve İsrail’i yöneten aşırı sağcı, ırkçı, faşist ve mezhepçi yönetimin “Türk öldürmeye de başladığının” göstergesiydi. İsrail, Arap öldürmeye alışmıştı.  Türk öldürmeyi de alışkanlık haline getirmeden burnun sürtülmesi gerekirdi.
6 yıl geçti, gitti.
İsrail, burun büyüttü.
Hiç gerilemedi.
Deniz ablukası kalkmadı.
Yerinde duruyor.
Mavi Marmara gemisinde eşi İsrailli askerler tarafından gözlerinin önünde kurşunlanan Çiğdem Topçuoğlu, “Vurulsaydım da bugün bu yaşananları görmeseydim” diyerek yapılan “normalleşme mutabakatına (!)” isyan etti.

*  *  *

Omurgasızlık!
Hafızayı da siliyor.
Mavi Marmara gemisine baskın yapılıp 10 Türk’ün öldürülmesine aşırı sağcı, ırkçı, mezhepçi, faşist eğilimli 7 İsrailli bakan karar vermişti. Onlara “çekirdek kabine” diyorlardı. Çekirdek kabine emir verdi; Ortadoğu’da “Türk savunma sanayi için ortak projeler üretebilecek” kadar yakın İsrail, Mersin’den Gazze’ye yola çıkartılmış silahsız yardım gemisine “Şayatet 13 Komando Birlikleri” ile baskın verip 10 sivil Türk’ü öldürecek azgınlığa girişti. “Şayatet 13” kanlı eylemler yapar. İsrail, sivil, silahsız, her milletten 700 kişinin doldurduğu yardım gemisini rahatça durdurup geçişini engelleyecek güçteyken bile bile, göstere göstere katliam yaptı. İnsanlık suçu işledi.
Türkiye’ye savaş ilanıydı.
Örtülü savaş ilanı.

*  *  *

O sırada Türk Donanması Doğu Akdeniz’de İsrail Donanması ile birlikte geziyordu. Türk Deniz Kuvvetleri ile İsrail Deniz Kuvvetleri birbirini biliyor ve tanıyordu. İsrail, BM kararlarına aykırı olarak Filistin topraklarını işgal etmiş, Filistinlilerin malına mülküne el koymuş, Batı Şeria’da Filistin toprakları üzerine getirip Yahudileri yerleştirmiş, denizden ablukaya almış ve Filistinlileri kendi topraklarında esir etmişti. Bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önünü kesmişti. Mersin’den Mavi Marmara’yı  Gazze’ye gönderenler bütün bunları bilmekteydi fakat nedense yola çıkan sivil yardım gemisinin yanına bir Türk harp gemisi koymayı akıl etmediler. Boş bir siyasal İslam liderliği hayali görüyorlardı. İsrail’in gemiyi vuracağını bilmemeleri imkansızdı.
6 yıl geçti.
Sadece nutuk attılar.
İsrail kurşun attı.
Türk halkı nutuk dinledi.

*  *  *

6 yılın sonunda İsrail Başbakanı, “muazzam sonuçlar” diye elini ovuşturuyor. İran’ın kolu büküldü, nükleer silah yapmaktan vaz geçirildi. İsrail sahip olduğu nükleer silah gücünü artırdı. Türkiye İsrail’in doğalgaz boru bekçisi yapılıyor.
Omurgasızlık!
One dikleniş!
Ten eğiliş!
Emperyalizme teslimiyet!