Soluk soluğa sorgulamalar başladı. Farklı kişilerden, başka başka ağızlardan bire bir aynı itiraflar dökülüyor. Devlete ve orduya nasıl sızdıklarını anlatıyorlar. Özetle diyorlar ki:  Cumhurbaşkanı odasına, Başbakan odasına, Genelkurmay başkanı odasına, kuvvet komutanlarının odasına, bakanların odasında, MİT başkanının odasına, Emniyet Genel Müdürü odasına,  ne kadar devlet kurumu varsa o kurumun makam koltuğunda oturanın odasına telefon dinleme cihazı, böcek yerleştiriyorduk. Makam odalarında yapılan konuşmalar içinde geçen bilgiler CIA’nın ve Pensilvanya’da oturan Fethullah Gülen’in “ortak bilgi havuzuna” düşüyordu.
Özetle:
Sefil sızma!
Her yere!
Bakan açıklama yaptı. Diyor ki:  Son 14 yıldır harp okulları ile askeri liselerin sınav soruları çalınmış. Harp okulları ile askeri okullarda okuyanların yüzde 95’i FETÖ’cü olmuş. Temizlemek için askeri liseleri kapattık.
FETÖ sadece orduya sızmadı.
Başbakanlık’a da sızdı.
Başbakanlık kapatılmadı.
Milli Eğitim’e de sızdı.
Milli Eğitim kapatılmadı.
Emniyet’e de sızdı.
Emniyet kapatılmadı.
MİT’e de sızmışlardı.
MİT kapatılmadı.
TÜBİTAK’a da sızmışlar.
TÜBİTAK kapatılmadı.

* * *

Kapatarak FETÖ temizliği yapmak etkili bir çare ise Sağlık Bakanlığı’nı, Kültür Bakanlığı’nı, Ulaştırma Bakanlığı’nı, Enerji Bakanlığı’nı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı yani “Fethullah sızıntısına 14 yıldır göz yumduğunuz devleti toptan” niçin kapatmadınız? Havuz medyası sevinçten çıldırdı.  “Beyaz Devrim” diye manşetler çaktı. Zil takıp oynuyor. Askeri okulların kapatılması, kuvvet komutanlarının genelkurmay başkanından kopartılması,  “emir-komuta birliğini parçalayan”  bir seri kararın OHAL kalkanı altında alınması sadece iktidar dalkavuklarını sevince boğuyor ve eski Genelkurmay başkanı’ndan, samimiyetlerinden şüphe duyulmayan emekli subaylar; bu yeni yapılanma için “çok acele alınmış- çok ucuz- çok ucube-Türk Ordusu’nun damarı kesiliyor” diyorlarsa sorarım: TSK, parti ordusu mu olacak?

* * *

Bizim partiden.
General olsun.
Bizim tarikattan.
Orgeneral olsun.
Bizim cemaatten.
Oramiral olsun.
Böyle bir yol açılacağı “terfiler ile tayinlere siyasetin henüz temizlenememiş kirli eli gireceği için mi” havuz medyası, “Beyaz Devrim” diye sevinç çığlıkları atıyor?
Dürüst olalım.
15 Temmuz gecesi kanlı darbe girişimi “emir-komuta zinciri” içinde olmadı. Yapılan bir darbe değildi. İki İslamcı çizginin (Fethullah Gülen ile Tayyip Erdoğan) birbiriyle kanlı iktidar kapışmasıydı. Orduya sızmış ve sızmasına göz yumulmuş FETÖ’cü darbe kalkışmasına hepimizin yürekten alkışladığı halkın meydanlara inip tankların önüne dikilmesinden önce Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda, Jandarma Komutanlığı’nda, Genelkurmay’da, Birinci Ordu Komutanlığı’ndaki subaylar, komutanlar vuruşarak ve şehit vererek karşı çıktılar. Darbe girişiminin önüne halk sokağa çıkmadan önce ordu içinden Fethullahçı olmayan subaylar canlarını siper edip dikildiler.

* * *

Gerçeği saptırmayalım.
Emir komuta zinciri içinde yapılmamış bir darbe girişiminde Fethullah sızıntısını kazıyıp atmak için emir komuta birliğini dağıtacak köklü değişimi niçin yapıyorsunuz? Ordunun yapısında sivil devrim yapmak ihtiyacı duyuyorsanız bunu niçin OHAL kalkanı arkasına saklanarak, gizlenerek, utanarak yapıyorsunuz?
Getirin Meclis’e!
Tartışılsın.
Halkın da bilgisi olsun.