Sultanahmet Meydanı’nın denize bakan tarafında boydan boya Hürrem Sultan Hamamı durur.  Turistler,  İstanbul dışından gelen vatandaşlar,  öğretmenlerin gözetiminde ilk-orta okul öğrencileri Sultanahmet Camii’ni gezdikten sonra Ayasofya’ya yürürler. Hürrem Sultan Hamamı’nın meydana paralel bakan duvarları önünden geçerler. İşte o yürüyüş yolu üstünde beyaz gömlekli bir seyyar simitçi, camdan 4 tekerlekli seyyar arabası önünde  simit satar.
Adı Ahmet Gürgenci.
Benim evim Sultanahmet Meydanı’na çok yakın, her sabah simitçi Ahmet’in önünden “günaydın” der geçerim, o da bana “hayırlı işler” der.
Yazar olduğumu bilmez.
Ben de söylemem.
Yıllardır tanışırız.
Sağdan, soldan.
Havadan, sudan.
Konuşur, şakalaşırız.

* * *

Son altı aydır, bana “okullarda Matematik dersi kaldırılmış” diye bir laf atıyor. Dayanamadım “Nereden çıkarıyorsun?” diye sordum. Simitçi Ahmet, “Ben söylenene değil gördüğüme inanırım”  dedi. Gördüğünü anlattı: Öğrenci grupları Sultanahmet Camii ile Ayasofya arasında gidip gelirlerken onun simit arabası önünden geçiyorlar. Bazıları simit alıyor.
-Kaçıncı sınıftasın.
- İlkokul beş.
- Sen kaçtasın.
- Ortaokul bir.
- Yedi kere sekiz.
Çocuk havaya bakıyor.
-Üç kere yedi.
Boş gözlerle süzüyor.
Simitçi Ahmet de bizzat kendi gördüğüne dayanarak bana “okullarda Matematik dersi kaldırılmış” diye laf çarpıtmakta...

* * *

PISA testi sonuçları yayınlandı. Simitçi Ahmet haklı çıktı. 72 ülkenin çocuklarının “Bilim-Matematik- okuma bilgisini” ölçen bu testte; bizim öğrenciler, Matematik, Fen Bilimleri, okuyup anlamada en sondan ikinci sırada yer aldılar. Bir önceki (2012 yılı) teste göre bilimde 38, okumada 47, Matematik’te 28 puan birden gerilediler. Bizim öğrenciler, bilimsel bilgiye hiç önem vermiyorlar. Bilim öğrenmekten zevk almıyorlar. 72 ülke içinde en üst seviyedeki öğrenci oranımız yüzde 0.0.
Sonuç feci.
Feciden bile feci.
Son 8 yılıdır bütçeden en yüksek payı Milli Eğitim Bakanlığı alıyor, harcıyor. Ayrıca anneler-babalar çocuklarımız “Hayatta başarılı olsunlar” diyerek aile bütçesinden önemli payı dershanelere aktarıyorlar. Tayyip Erdoğan ile Fetullah Gülen arasındaki kanlı kavga dershaneler yüzünden çıktı. Her yanından pislik, çürüme akan darbe girişimi  “dindar nesil- altın nesil yaratma kavgası” sonucunda gelişti.  Dershaneleri ele geçirme kavgası darbeye dönüşürken öğrencilerimiz ise PISA’dan “0” çekiyorlar.
Nasıl olur?
Niçin olur?

* * *

İktidar partisi AKP’nin 316 milletvekili içinde 55 akademisyen milletvekili var.  Bunlar üniversitelerde hocalık yapmış profesör, doçent, yardımcı doçent akademisyenler.  Çocuklarımızın 72 ülke çocukları arasında “Bilimde- Matematikte- okumada” neden “sıfır çektiklerini” bu akademisyen milletvekillerinin dert edinip araştırmaları,  kötü gidişi durduracak uyarıları yapmaları gerekirdi.
Duymadık.
Görmedik.
Ancak Adana’da tarikat yurdunda 10-11-12 yaşlarında kızların yandığı (aslında göz göre göre yakıldığı) gece Meclis’te AKP milletvekili 55 akademisyen için  “kişiye özel bir kanun” çıkartıldı. CHP-HDP-MHP milletvekillerinin tamamının karşı çıktığı fakat sadece AKP milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen bu kanunla: milletvekili akademisyenler hem emekli milletvekili maaşını (8 bin 750 TL) hem de akademisyen emekli maaşını (5 bin 500 TL)  almaya devam edecek ve hem de istediği bir devlet üniversitesinde ona yeniden profesörlük, doçentlik, dekanlık, rektörlük verilmesi hak sayılacağı için akademisyen maaşını da (4 bin TL) alacak.  Böyle “avantacılık kokan bir kanun” Meclis’ten çıktı fakat Cumhurbaşkanı, “şu sırada bu kanun halkı kızdırır” dediği için geri çekildi.
Sonuçta:
PISA: 0.
AAA: 100.
NOT: “AAA”: “AKP’li Akademisyen Avantası” deyiminin baş büyük harfleridir.