Önce iki dosyayı birbirinden ayıralım. Ayıralım ki, “bunlar her yeni büyük yatırıma karşı, köprülere de karşı” yalanına cevap olsun. Köprülerin, oto yolların, hava meydanlarının, barajların yapılması ülkenin varlığına katkıdır. Hayatı kolaylaştırır. Zamanı genişletir. Ülkeyi ve içinde yaşayanları zenginleştirir. Uygarlık yaratır. Köprü yapımına ancak yobazlar karşı çıkar.
Kimse köprüye karşı değil.
Biz pis yalana karşıyız.
İlkel, kaba ve kara bir yalan kürsülerden, TV ekranlarından, gazete manşetlerinden Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan ağızlarından; “devletin kasasından bir kuruş çıkmadan köprü yaptık... Verdik bir çukur
3 trilyon liralık hava meydanı aldık...” diye söyleniyor. Son yalan “İzmit Körfez Geçiş Köprüsü” nün bitiriş tabliyesinin vidaları sıkılırken piyasaya sürüldü.
7.6 milyar dolara mal oldu.
Devletten bir kuruş çıkmadı.
Bakan, bunu söylüyor.
Peki!
Köprü bedava yapıldı.
Geçiş niçin parayla?
Ve niçin çok pahalı?

*  *  *

Devletten 1 kuruş çıkmadı, “biz cumhuriyet tarihinin gördüğü dahi devlet adamlarıyız, bedavaya getirdik köprüyü” diyorlar. Geçiş: 35 dolar artı KDV. Bu da tutuyor 117 TL.
Körfez köprüsü: 117 TL.
Birinci Köprü: 5 TL bile değil.
5 TL diyelim.
İkinci Köprü: 5’TL bile değil.
Yine 5 TL diyelim.
Birinci ve İkinci Boğaz Köprüleri’ni de devlet yaptırdı. Devlet vatandaştan vergi topladı. Vergiyle toplanmış ya da toplanacak parayla yine müteahhide ihale etti, 2 boğaz köprüsünü yaptırdı.
5 TL’ye geçiliyor.
İzmit Köprüsü’nü müteahhit yaptı.
117 TL’ye geçilecek.
Şeytan bunun neresinde?

*  *  *

Şeytan: söylenen yalanda.
Şeytanlık: gizlenen soygunda.
Malzeme, işçilik.
Japon’a teknoloji hakkı.
Görünmez komisyonlar.
Gizlenen bağışlar.
Ana para artı dış borç.
Borca ödenen faiz.
Müteahhit şirketlerin kârı.
Toplanıyor alt alta. Çıkıyor ortaya hesap: Otomobil başına 35 dolar alınacak. Bu köprüden her gün 40 bin otomobil geçecek. Vatandaş, pahalı bulur da köprüden geçmez, yine körfezi dolaşır ya da arabalı vapuru seçerse ve köprüden günde 40 bin otomobil geçmezse önemli değil. Müteahhide (yapımcı şirketlere) geçmeyen otomobillerin parasını devlet ödeyecek. Tam 5 bin 595 gün müteahhide “köprüden ister otomobil geçsin ister geçmesin sana her gün 40 bin otomobil geçmiş gibi otomobil başına 35 dolar ödemeyi garanti ederiz” diye imza atıldı. Bu, “köprüyü bedavaya getirdik” diyen dahi(!) devlet büyükleri, vatandaşı geçerse de otomobil başına 117 TL ödeyen, geçmezse de yine 117 TL ödeyen keriz yerine (dünyanın en pahalı geçişi) koymuş oldular. Öyle bir keriz ki, 5 bin 595 gün (kabaca 15 yıl) geçse de ödeyecek, geçmese de...

*  *  *

Deli Dumrul Köprüsü oldu.
Deli Dumrul eşkıyaydı.
Geçenden alıyordu.
Geçmeyeni ise “niçin geçmedin“ diye dövüp yine alıyordu. Formül aynı. Adını “Osman Gazi Köprüsü” koydular. Osman Gazi, eşkıya mıydı?
Mezarında ters dönmüştür.

SÖYLEŞİ 

Dumankaya!

İnşaat şirketi sahibi Halit Dumankaya, Fethullah Gülen’e himmet parası göndermiş. Tutuklandı. Oysa aynı Dumankaya, Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ne de destek çıkmış.  Halit Dumankaya, Ergenekon’dan hapse konmuş subaylara verildiği gibi “2 defa ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezasına mı çarptırılacak? Bu soru merak ediliyordur ama asıl merak edilen; Dumankaya’nın ne zaman beraat edeceği... Rüzgar, Fethullah Gülen’den yana esmeye başlayınca Dumankaya ne olacak? Boşuna mı yatmış olacak?