Rüzgar gibi geçti. İzin bitti. Giderken günün her saati FETÖ konuşuluyordu, döndük günün her saatini FETÖ söylemi kaplamış. Gittik, döndük FETÖ!
Yazıklanma.
Acındırma çok.
Ben izne giderken!
100 yalan vardı.
Döndüm, geldim.
Yalan 1000 olmuş.
Yavaş yavaş.
Usul usul.
Alıştıra, alıştıra.
Sözü çeviriyorlar.
15 Temmuz’u!
28 Şubat’a döndürme!
İslamcı Fetullah’tan!
Laik darbeci çıkartma!
Sözü, söylemi; tankları halka karşı yürüten, F-16’ları Meclis üstünde uçuran, askeri helikopterle Cumhurbaşkanı’nı tatil yaptığı otelinde öldürmeye kalkışanların dindarlar olmadığına getiriyorlar. Bir profesöre 15 Temmuz’u anlatan kitap yazdırmışlar. Kitabın kapağına “Truva Atı” koymuşlar. Tahta attan Fetullah Gülen, haçlı askerlerini çıkartıyor.
Yalancı bir kapak olmuş.
Gerçeği saptırıyor.
Fetullah Gülen, askerleri orduya sızdırırken Tayyip Erdoğan ile iktidar sandalyesinde birlikte oturuyorlardı ve taraftarlarına “kıblelerimiz aynı” diyorlardı.
Kitabın yazarı utansın!
Gerçeği saklamış.

* * *

15 Temmuz akşamı “Tayyip Erdoğan’ı iktidardan silahla indirme girişimine kalkışan subaylar” Fetullah’ın orduya sızdırılmış İslamcı askerleriydiler. Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve partinin diğer önde gelenleri gibi “aynı kıbleye dönüp” namaza duran, iktidar nimetlerini birlikte paylaşanlardı. Kalkışılan da emir-komuta darbesi değildi. 15 Temmuz;  “Tayyip Erdoğan’ı iktidardan İslamcı ittirme girişimi” olmuştu. Fetullah’ın subayları,  İslamcı Tayyip’i silah zoruyla iktidardan ittirip yerine İslamcı Fetullah’ı getirmeyi planlamışlardı.
Gittim, döndüm.
Yalan makinesi hızlanmış.
Çocukları da öğütüyor.
İlkokullara “15 Temmuz dersi” koymuşlar fakat “15 Temmuz’un bir İslamcı ittirme girişimi olduğu gerçeğini anlatmıyor, İkinci Kurtuluş Savaşı” diye yaftalıyorlar.
Tahta atın içinden çıktılar!
Ülkemizi işgale kalktılar!
Çocuklar da yutmuyor yalanı.
Yasaklanmış “Andımız’ı” okuyorlar!
Türküm! Doğruyum!
Doğruyu söylerim.
Doğruya inanırım.

* * *

Tarih, 15 Temmuz’u “Türkiye’de iktidar ortağı dindarın, diğer ortak dindarı devirme kalkışması” olarak yazdı. Bu gerçeği yalanla örtmeye çalışırken; Fetullah’ı Pensilvanya’da ziyarete giden AKP’li milletvekillerinin toplu görüntüsü,  önceki gün, SÖZCÜ’ de yayınlandı.
İşte o hatıra fotoğrafı!
15 Temmuz’un yazılmış, yazılacak tüm kitaplarına kapak olacak tek gerçek tarih belgesi: Beyaz takkesi ile FETÖ lideri Fetullah, Pensilvanya’da çiftliğin bahçesinde ortada duruyor. Sağ yanında başları, iğreti, zoraki, buruşuk başörtüleriyle 4 AKP’li kadın milletvekili, sol yanında bıyıklarını Fetullah’ınkine benzetmiş 8 AKP’li erkek milletvekili.
İşte savaşan taraflar.
Fetullah bıyığı.
Beyaz imam takkesi.
Buruşuk başörtüsü.
Aynı menzilin malzemesi.
İslam, İslam’a karşı.
Adı oldu:
İkinci Kurtuluş Savaşı!
Yalan, dolan!

Yüzsüz gazeteciler!

Bunlardan bir bölümü, Tarık Akan hayata gözlerini yumduğunda onun cenazesine katılan  Cumhurbaşkanı  Ahmet Necdet Sezer’i “Hiç konuşmuyor, niçin susuyor” diye iğnelemeye çalıştı. Ahmet Necdet Sezer konuşup da; “Benim Cumhurbaşkanı olduğum dönemde Milli Güvenlik Kurulu’nda karar aldık. Fetullah Gülen’in orduya, polise, yargıya, eğitime sızmakta olan cemaat örgütlenmesinin peşinde olduğunu o dönemde başbakan olan Tayyip Erdoğan Hükümeti’ne uyarı olsun diye bildirdik ama onu desteklemeye devam ettiler…” deseydi. Bu yüzsüz gazeteciler bu gerçeği yazacak mıydı?