Yeni geçilen modele isim arıyordunuz. İsim önünüzde. Kör olmuşsunuz. Görmüyorsunuz.
İşte size isim:
Yarım Yıldırım.
Çeyrek Şimşek.
Tam olan Reis.
Reis, yani Reisicumhur. Resmi yazışmalardaki adı Cumhurbaşkanı... Kendini bil, rahatla.
Binali Yıldırım,
Kendini biliyor.
Yolun yolumuzdur.
Davan davamızdır.
Adın anılır.
Ayağa kalkarız.
Senden korkar.
Allah’a sığınırız.
Bütün yetkiler Reis’te.
Yıldırım yarım yetkili.
Yarım Yıldırım.
Yeni modelin adı:
Yüzde 100 Reis!
Yüzde 50 Binali.
Reis’in emri, işareti, ışığı olmasaydı iktidar partisinin ikinci olağanüstü kongresi toplanamayacaktı. Tayin ile getirilmiş olan derin strateji hocası kovulmayacak yerine de tayin ile Yıldırım oturtulmayacaktı.

*  *  *

Modelde çeyrek de var!
Yüzde 25.
O da Şimşek!
Bakan yapıldı.
Adı: Mehmet Şimşek.
Kör olmuşsunuz.
Görmüyorsunuz.
Sağırsınız.
Duymuyorsunuz.
Duygu özürlüsünüz.
Hissetmiyorsunuz.
O şimdi Çeyrek Şimşek.
Ekonomiden tam sorumlu bakandı. Mehmet Şimşek’i ağır bir ameliyata aldılar.
Bir elini keselim.
Tek eli kalsın.
Bir bacağını koparalım.
Tek bacaklı olsun.
Kulağının birini alalım.
Tek kulağı olsun.
Gözünün birini kapatalım.
Tek gözüyle görsün.
Yetkilerini kırpalım.
Yüzde 25 yetkisi kalsın.
Emirler aynen yapıldı.
Çeyrek yetkili bakan oldu.

*  *  *

BDDK, Şimşek’ten alındı.
TMSF, Şimşek’ten alındı.
SPK, Şimşek’ten alındı.
EKK, Şimşek’ten alındı.
ÖİB, Şimşek’ten alındı.
YPK, Şimşek’ten alındı.
PKKK, Şimşek’ten alındı.
Ekonominin yönetilmesinde ilk makine ayarlarını verme gücü olan bu baş harf kurumlarının yetkileri yüzde 50 Binali’ye, Yüzde 12.5 Damat Bakana, yüzde 12.5 Canikli Bakan’a aktarıldı.
Şimşek, vitrin süsü oldu.
Şimşek’e sap kaldı.
İçleri cerahat dolu.
Devlet bankaları.
Şimşek’e bırakıldı.
Sadece Hazine.
Şimşek’e bağlı kaldı.

*  *  *

Hazine, halktan vergi toplar.
Dünyanın ve Avrupa’nın en ilkel, en vahşi, en kaba, en acımasız, en aşağılık, en adi vergi toplama sistemi Türkiye’de uygulanıyor.
Zenginden de aynı vergi.
Fakirden de aynı vergi.
Burjuvadan da aynı vergi.
Çulsuzdan da aynı vergi.
Tüccardan da aynı vergi.
Irgattan da aynı vergi.
Patrondan da aynı vergi.
İşçiden de aynı vergi.
Viski çekenden de aynı
vergi.
Tinerciden de aynı vergi.
VİP hacıdan da aynı vergi.
İmanı tam hacıdan de aynı vergi.
Çiftçiden de aynı vergi.
Tefeciden de aynı vergi.
Üretenden de aynı vergi.
Aracıdan da aynı vergi.
Çok kötü yönetildiği ve savaşlarda yenildiği için ganimet alamaz ve ekonomisi çöktüğü için de vergi toplayamaz hale gelip batan Osmanlı İmparatorluğu’nda bile bu kadar aşağılık bir vergi sistemi yoktu. Osmanlı’da vergiler kılık değiştirmeden, şu malın, bu malın, şu hizmetin, bu hizmetin içinde gizlenip saklanmadan doğrudan direkt alınıyordu. Malların ve hizmetlerin içine vergi gizleyip “zengin ile fakirin aynı vergiyi vermesi adaletsizliği” çökmekte olan Osmanlı da bile yoktu.
2016 yılını bitiriyoruz.
En alçak vergi düzeni Türkiye’de.
Zengine de fakire de aynı vergi.

*  *  *

İşadamları, iktidarın bela çıkarmasından korkuyor. Konuşamıyor. Türkiye çok büyük, derin, yakıcı bir ekonomik krizin pençesine düştü, düşürüldü. Ekonominin üç büyük taşıyıcı sektörü; inşaat, otomotiv, turizmde satışlar inişe geçti, dibe doğru gidiyor.
Balon sönüyor.
Kör edilmişsiniz.
Görmüyorsunuz.
Yarım Yıldırım.
Çeyrek Şimşek.
Tam yetkili Reis.
Ekonomi çöktü.
Göreceksiniz.

SON DAKİKA NOTU:
Mehmet Şimşek, dün; “Hükümet olarak bizim bahane üretme hakkımız yok. Evet, hatta başkalarını suçlama hakkımız yok. Bu ülkenin bir sorunu varsa sorumluluk da biz de, çözüm de buradadır. Başkalarını suçlayarak çözüm üretemeyiz. Bizi efendim ne yapıyorlar? Bize komplo yapıyorlar, bizi kandırıyorlar. O zaman kandırılmayın” diyen bir konuşma yaptı. Yüzde 100 gerçek bir bakana yakışan konuşmaydı.