Geçen hafta içinde Meclis’e yeni bir kanun tasarısı sunuldu. Bu kanun tasarısında birçok konuda önemli değişiklikler yapılması öngörülüyor. Kanun tasarısı şu anda komisyonda görüşülmektedir. Bugün sizlere ithalatta düşük ÖTV ödenmesi nedeniyle, el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilen kara, deniz ve hava ulaşım araçları ile ilgili getirilen af düzenlemesinin ana hatlarını paylaşacağım.

Sicile şerh yolu

Kanun tasarısı ile düşük ÖTV yatırılması nedeniyle; kara, deniz ve hava ulaşım araçlarının fiilen zapt edilmesi yerine, bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh yapılmak suretiyle icra olunabilecektir.
Bu uygulama; yargılamanın çok uzun sürmesi nedeniyle iyi niyetli üçüncü kişi alıcılar açısından olumlu olarak değerlendirilebilir. Zira, aracın ithalinden itibaren üç el değiştirdiğini düşündüğümüzde, düşük ÖTV yatırılması ile hiç ilgisi olmayan iyi niyetli alıcıların mağduriyeti, hiç değilse araçları kullanmalarına izin verilerek önlenmeye çalışılmaktadır.

Eksik ÖTV’nin yüzde 25’ini öde; uçağına kavuş


Kanun tasarısı ile, 4458 sayılı kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.’’ Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, bu kanunun 235’inci maddesi uyarınca; el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilen kara, deniz ve hava ulaşım araçları ile ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği ayı takip eden altıncı ayın sonuna kadar, ilgili gümrük idaresine başvurulması ve taşıtın ilk iktisabında ödenen özel tüketim vergisinin yüzde 25’ine tekabül eden tutarın, özel tüketim vergisinin ödendiği tarihten bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanacak gecikme zammıyla birlikte; başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili tahsil dairesine ödenmesi halinde, el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı kaldırılır ve el konulan araç, sahibine iade edilir. Bu karar gümrük idaresi tarafından, ilgili mahkemeye bildirilir. Tasfiyesi tamamlanmış ulaşım araçları için, bu fıkra kapsamında başvurular kabul edilmez.
Birinci fıkrada belirtilen oran bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutularak, ilk iktisabı gerçekleşmiş kara, deniz ve hava ulaşım araçları ile ilgili olarak, bu kanunun 235’inci maddesi kapsamında el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmesi gereken fiilin gümrük idaresince tespit edilmesinden önce ve birinci fıkrada belirtilen süre içinde kendiliğinden bildirilmesi durumunda yüzde 15 olarak uygulanır.
Görüldüğü üzere; kanunun yayımından itibaren bir ay içinde başvuruda bulunan düşük ÖTV’li araç satın almış olanlar, ilk iktisapta ödenmesi gereken Özel Tüketim Vergisi’nin yüzde 25’ine tekabül eden tutarı, gecikme zammı ile birlikte aynı süre içerisinde ödemeleri kaydıyla mülkiyeti kamuya geçen araçlarını geri alacaklardır. Kendiliğinden düşük Özel Tüketim Vergisi ile aldığı aracı bildirenler ise; ÖTV’nin yüzde 15’ini ödeyerek gümrük soruşturmasından kurtulacaklar ve aracına, yatına, uçağına rahatça binebileceklerdir.

Devlet tazminat riskinden af çıkararak kurtulmaya çalışıyor

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na İzmir’de açılan bir davada bakanlık mahkeme tarafından haksız bulundu. Danıştay tarafından da onaylanan karar ile birlikte; otomobiline el konulan kişiye zararın faiziyle birlikte ödenmesine hükmedildi. Bu emsal karar ile bakanlığın otomobillerine el koyduğu kişilerin mağduriyetlerinin karşılanması için 3 milyarlık tazminat ödeme riski söz konudur. Devlet ihtisas gümrüğü kurmasına rağmen; aynı gümrükten aynı marka ve aynı model araç için, bir distribütöre 100.000 Euro’ya ülkeye girişi izni verirken, diğer distribütöre 40.000 Euro’ya ülkeye giriş izni vermekte, sonra da bu araçların peşine düşerek, “Niçin düşük ÖTV’li araç aldınız?” diyerek araçlarına el koymaktadır.
Bütün sorun; otomotiv üzerindeki ÖTV ve KDV yükünün yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Son bir ay içinde yapılan yasal düzenleme ile bu yük daha fazla artırılmıştır. Bu ÖTV’leri ödememek için; büyük uçaklarla Türkiye’nin belli bölgelerine havadan araç nakledilirse, hiç şaşırmam.