Ülkemizin 1980‘li yılların başında keşfettiği ve bacasız sanayi olarak adlandırılan turizm sektörü, adeta can çekişiyor. Geçen yılın başından itibaren başlayan çöküş, patlayan bombalar, özellikle Avrupa ülkelerinin televizyonlarında yapılan yayınlar ve Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizi; yılda 32 milyar dolar gelir elde ettiğimiz sektörü, bitirme noktasına getirdi. Öyle ki; Merkez Bankası verilerine göre, ilk 8 ayda 5.5 milyar dolarlık net gelir azalması yaşandı. Bu trend yıl sonu itibarıyla; turizmde net kazançta yüzde 45’lik bir kaybımız olacağını göstermektedir.

hhkkhhkh

Hükümet turizm sektörü ile ilgili, şu ana kadar ciddi hiçbir hamle yapamadı. Turistler paralarının sadece yüzde 20’sini otel konaklamalarına harcamakta olup, turizm sektörünün sadece otellerden ibaret olduğunu düşünmek yersizdir. Turizm sektörü doğrudan ve dolaylı olarak 40 civarında faaliyet koluna girdi yaratmaktadır. Turizm konusuna bu bilinç ve yukarıda sunduğum rakamlara bakarak yaklaşmakta ciddi fayda görmekteyim.

Desteği hak etmiyor mu?

Türkiye ekonomisine doğrudan ve dolaylı olarak, çok önemli katkı sağlayan turizm sektörünün; armatörler ve inşaat müteahhitleri kadar değer görmeleri ve desteklenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu sektörün vergi ve SGK yükümlülüklerinin iki yıl faizsiz olarak ertelenmesi ve banka borçlarının armatörlere yapıldığı gibi, iki yıl geri ödemesiz 7 yıl vadeye yayılması bir nebze sektöre nefes aldıracaktır. Rus uçağını turizmciler düşürmemiştir. Ayrıca Sultanahmet’te ve İstiklal Caddesi’nde patlayan bombalarla da bu sektörün ilgisi bulunmamaktadır.