Dünkü yazımızda, turizm sektörünün genel bir fotoğrafını çekip, durumun vahametini rakamlar ile ortaya koymuştuk. Bugün ise; fiyat ve doluluk oranlarını baz alarak hem Ekim 2015- Ekim 2016 yılı karşılaştırmasını, hem de 2016 yılı ilk on aylık dönemde ortaya çıkan rakamları sizlerle paylaşacağım.

Fiyatlar daha ne kadar düşecek ?

Fiyat ve doluluk oranlarına ilişkin rakamları; dünyanın önde gelen veri analiz şirketi STR Global’in Ekim 2016 raporundan derledik.
Bu rapora göre; İstanbul’un Ekim 2015’de yüzde 64.4 olan doluluk oranı, ekim 2016’da yüzde 18.8’lik düşüş ile yüzde 52.3 olmuş ve İstanbul, tüm Avrupa destinasyonlarında, bir önceki yılın aynı dönemine göre, Milano’dan (yüzde -19.3) sonra en büyük düşüşü yaşayan ikinci destinasyon olmuştur. Milano’da Ekim 2015’te yüzde 90.8 olan doluluk oranı Ekim 2016’da yüzde 73.3’e düşmüştür.
Bununla beraber, yılın ilk 10 ayında, oda gelirlerindeki (RevPar) yüzde 45’lik düşüş ile İstanbul, Avrupa destinasyonları arasından en yüksek gelir kaybı yaşayan destinasyon olmuştur. (RevPar: 2016: 45.80 Euro / 2015: 83.45 Euro)
Türkiye’nin Ekim 2016 otel dolulukları, 2015 yılının aynı dönemine oranla yüzde 14’lik bir düşüş ile yüzde 52.20 olarak kaydedilmiştir. (TR - Ekim 2015: yüzde 60.7).
Türkiye aynı zamanda, Avrupa ülkeleri arasında, ekim ayı içerisinde, hem en yüksek düşüş oranını (yüzde -27.2) yaşayan, hem de en düşük doluluk oranına (yüzde 52.2) sahip ülke olmuştur.

1

2016 yılının ilk 10 aylık dönemini incelediğimizde, Türkiye, doluluk oranlarındaki yüzde 20.8’lik düşüş ile tüm Avrupa’da en büyük düşüş gösteren ve yüzde 50.4 doluluk ile en düşük doluluk oranına sahip ülke olmuştur.
Yukarıdaki rakamlar çok net bir şekilde turizm sektörünün kan kaybının artarak devam ettiğini göstermektedir. Şöyle ki; İstanbul’da beş yıldızlı bir otelde gecelik oda kahvaltı bedeli (ADR) 50 Euro’ya düşmüş olmasına rağmen ülkeye turist gelmemektedir. Turizm sektöründe yapılan milyarlarca dolarlık yatırımlar atıl durumda beklemektedir. Şu anda satılık otel sayısı irili ufaklı 2000’in üzerindedir. Turizm sektöründe fiyatların ve doluluk oranlarının düşmesi nedeniyle; oteller ve turizm tesisleri kapanmış ve işsiz sayısı 600 bini aşmıştır.
Suriye ve Irak sorunu, Avrupa Birliği ve ABD ile yaşanan siyasi dalgalanmalar ve terör; cennet vatanımızı bırakın tatile gelmeyi, hava sahasından uçakla bile geçmekten yabancıların imtina ettiği bir konuma getirdi. Bu çöküş her ay katlanarak devam etmekte olmasına rağmen; şu ana kadar hükümetin somut bir adım atmamasını, ülkemizin Musul petrollerine çökme düşüncesine dayandırıyorum. Petrol kuyuları rüyaları görülmekte; gelir kayıplarının tüm sektörlerde bu yolla telafi edileceği düşünülmektedir. Bu düşünceye “aç tavuk kendisini darı ambarında sanırmış” atasözü ile mi yaklaşmak gerekiyor?
Güvendiğimiz dağlara, kar yağma ihtimali mevsiminde etkisiyle yüksek olmakla birlikte, bekleyip görelim.