Ülkemizde lokomotif sektörlerin başında inşaat gelmektedir. Bankacılık sektörü ile birlikte inşaat sektörünün ülkemizde çok büyük bir lobi gücü olduğu herkesin malumudur. Bu iki sektörün aleyhine yasal düzenleme yapmak çok mümkün değildir.

Gelir ve kurumlar vergisinde matrah ve vergi artırımı

Türkiye’deki irili ufaklı birçok müteahhidin dışında kamuoyu tarafından devlet müteahhidi olarak bilinen, büyük ihaleli işler alan inşaat firmaları da mevcuttur. Bu firmalar yıllara sari inşaat ve onarım işi yaptıkları için, vergilendirilmelerinde farklılıklar söz konusudur.
- Yıllara sari inşaat ve onarım işi yapan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, bu faaliyetleri dolayısıyla 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları için Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
- Yıllara sari inşaat ve onarım işi bulunan mükellefler, her bir inşaat itibarıyla işin bittiği yıl esas alınmak suretiyle, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’a göre matrah ve vergi artırımında bulunabileceklerdir.
- Öte yandan, önceki yıllarda başlayan, ancak 2016 yılında bitmiş veya halen devam etmekte olan, yıllara sari inşaat ve onarım işleri için gelir vergisi mükellefleri Mart 2017, kurumlar vergisi mükellefleri Nisan 2017 ve müteakip yıllarda beyanda bulunulması gerektiğinden ; bu işler için Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanma imkanı bulunmamaktadır.

Hakediş ödemeleri üzerinden yapılan gelir ve kurumlar vergisi stopajı için matrah artırımından yararlanılabilir mi ?

6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’da, yıllara yaygın inşaat ve onarım faaliyeti ile uğraşan mükelleflere yapılan hakediş ödemeleri üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi stopajı yönünden, matrah artırımının ne şekilde olacağına ilişkin hükümler yer almaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar;
- kamu idare ve müesseseleri,
- iktisadî kamu müesseseleri,
- sair kurumlar,
- ticaret şirketleri,
- iş ortaklıkları,
- dernekler,
- vakıflar,
- dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri,
- kooperatifler,
- yatırım fonu yönetenler,
- gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı,
- zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler, şeklinde sıralanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca; dar mükellefiyete tabi kurumlara , Gelir Vergisi Kanunu’nda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere; nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacaktır.
Buna göre yukarıda yer alanların tamamı, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları şartı aranmaksızın;
- Gelir Vergisi Kanunu’nun 42’nci maddesi kapsamına giren işler dolayısıyla, bu işleri yapanlara ödenen hakediş bedelleri,
- Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan yıllara sari inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara, bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri,
- Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30 uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan dar mükellefiyete tabi kurumlardan yıllara sari inşaat ve onarım işleri ile uğraşanlara bu işleri ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri,
için ayrı ayrı olmak üzere 2011 ilâ 2015 yılları için her bir yıl itibarıyla yüzde 1 oranında hesaplanacak vergiyi, Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna (31.10.2016 tarihine) kadar vergi dairesine başvurarak artırımda bulunmayı kabul eden mükellefler, söz konusu vergiyi ödedikleri takdirde, bu ödemeyi gerçekleştirdikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak söz konusu ödemeler yönünden gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.
Görüldüğü üzere; hakediş bedelleri üzerinden yapılan tevkifat ile ilgili olarak, müteahhitler değil; müteahhitlere bu ödemeleri yapan kişi ve kurumlar matrah artırımında bulunacaktır.

Başvuru rekoru kırabilir...

İnşaat sektöründe maliyetlerin tam olarak belgelendirilememesi , kayıt dışı ödemelerin yaygın olması nedeniyle; sahte belge kullanımı sıradan bir olay haline gelmiştir. Bu nedenle; gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi ile ilgili olarak matrah artırımından oldukça fazla sayıda müteahhit faydalanacaktır.
Süresi bir yılı aşan inşaat işi yaptırılması durumunda; inşaat şirketlerine yapılan hakediş ödemeleri üzerinden yüzde 3 tevkifat yapılacağını bilmeyen çok sayıda kişi ve kurum mevcuttur. Hakediş bedelleri üzerinden matrah artırımına imkan sağlanması, bu kişi ve kurumların kurtuluşu olmuştur. Özellikle kooperatif ve vakıfların bu hükümden faydalanacağını düşünmekteyiz.