Vergi mahkemelerinde ve Danıştay’da sayıları 100 binleri bulan ihtilaf dosyası sırasını bekliyor. Yapılandırma sayesinde yargının iş yükünde önemli ölçüde azalma olacak.

Dünkü yazımızda “Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun”da yer alan düzenlemeleri SÖZCÜ okuyucularına açıklamaya başlamıştım.
Bugün Vergi İdaresi ile davalık durumda olan ve binlerce mükellefi yakından ilgilendiren düzenlemeyi tüm yönleriyle açıklamaya çalışacağım.
Bilindiği üzere; 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren vergi yargılamasında yeni bir dönem başlamış, “İstinaf Mahkemeleri” faaliyete geçmiştir.
15 Temmuz darbe girişimi ile beraber, hem adli yargıda hem de idari yargıda birçok hakim ve savcı görevden uzaklaştırılmış veya tutuklanmıştır. Şuan itibarıyla; gerek vergi mahkemeleri gerekse Danıştay’da yüz binleri bulan ihtilaf dosyası mevcuttur.
Bu yasa düzenlemesi ile beraber, yargının iş yükünün önemli ölçüde azalacağının tespitini baştan yapmamız gerekmektedir.
Burada, “devlet vergi alacağından vazgeçiyor” şeklinde bir algı oluşmasına rağmen, gerçek tam tersidir.

KAZANMA ORANI YÜZDE 91

Vergi mükelleflerinin vergi idaresi aleyhine açtıkları davalarda kazanma oranı yüzde 91’dir.
Vergi mükellefleri, ihtilaf dosyaları ile ilgili ihtilafların çok uzun süre devam etmesi nedeniyle yılgınlığa düşmekte ve sonuçlanmasını beklemek yerine “devletime ödeyeyim, kurtulayım” anlayışını benimsemektedir.
Bu anlayış, ilgili düzenlemenin başarılı olmasına neden olmaktadır.
Kanunun 3’üncü maddesinde, ihtilaflı alacaklara ilişkin hükümler yer almaktadır. Anlaşılmasını kolaylaştırmak adına, düzenlemeyi yanda dikkatinize bir tablo olarak sunuyorum.

tablo

Nasıl yararlanılacak?


Kanun hükmünden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak bu kanunda belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan , ilk tarhiyata/tahakkuka göre belirlenen alacaklar, başka bir işleme gerek olmaksızın takip edilir.
Şu kadar ki bu kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş olan en son yargı kararının, tarhiyatın/tahakkukun tasdikine ilişkin olması halinde bu karar üzerine tahakkuk eden alacaklar takip edilecektir.
Bu düzenleme ile davayı tamamen kaybettiği halde indirim hakkından yararlanıp, ödemek yapmak istemeyen kötü niyetli mükellefler engellenmeye çalışılmıştır.
Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca; dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların, Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Borçlularca, kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere, davadan vazgeçilmesi halinde idarece de ihtilaflar sürdürülmeyecektir.
Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir. Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerince, tahsili gerektiği halde tahakkuku diğer kamu idarelerince yapılan alacaklara ilişkin, ilgili kamu idaresi aleyhine açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari birimi belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

İCRA TAKİBİ YOK

Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere; başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın bu kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmayacaktır.
Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere; vazgeçilen davalarda verilen kararlar ile hükmedilen yargılama gideri, avukatlık ücreti ve feri’leri talep edilmez ve bu alacaklar için icra takibi yapılamaz.
Vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri geri alınmayacaktır. Vergi idaresi, kanun metnine aleyhine karar çıkmış olmasına rağmen henüz tebligatı almamış mükelleflerin de bu düzenlemelerden yararlanabileceği maddesini ekleterek, çok büyük bir jest yapmıştır.

Yarın: TEMİZLİK İMANDAN GELİR