Milyonlarca vatandaşın beklediği yasa TBMM’den nihayet geçti. Böylece devletin 32 yıllık birikmiş alacağının tamamı yeniden yapılandırılacak...

Ülkemizde yaşayan 79 milyonun neredeyse tamamını ilgilendiren düzenlemeler içeren, ‘’Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Varlık Barışına İlişkin Kanun Teklifi’’ dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edildi. Şimdi Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak, Resmi Gazete’de yayımlanmasını bekliyoruz.

ÖDEME 2 AYDA BİR

Çok kısa bir süre içerisinde, kanunun Resmi Gazete’de yayımlanacağını düşünüyorum. Bu kanun ile yapılan bütün düzenlemeleri, bir yazı dizisi şeklinde SÖZCÜ okurlarının dikkatine sunacağım.
Vergi dairelerine borcu olan mükellefler; özellikle bayram öncesi dönemde hacizler, e-hacizler ve araç yakalamalı menkul haczi ile bombardımana tutulmuştu. 15 Temmuz darbe kalkışması ve sonrasında yaşanan süreçte, vergi mükelleflerini arayan soran olmadı. Bu defa hep söylediğimiz gibi “Varlık Barışı’ndan önce Vergi Barışı gerekiyor” tespitine uygun bir şekilde Maliye Bakanlığı geçmişte örneğini yaşadığımız 4811 ve 6111 sayılı Kanunla yapılmış düzenlemelere benzer, hatta daha kapsamlısını Meclis Genel Kurulu’na getirerek yasalaşmasını sağladı. Bu kanunun tam zamanında imdada yetiştiğini söylememiz gerekmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullar ve ekonomide çarkların işlememesi vergi mükelleflerinin ve vatandaşların kamuya ait yükümlülüklerini yerine getirmesini engellemiştir. Bu kanun ile özellikle kamuya borcu olan herkesin 18 aya varan vadelerle (Ödeme 2 ayda bir yapılacağı için, toplam ödeme süresi 3 yılı bulmaktadır.) borçlarını yeniden yapılandırması imkanı getirilmiştir.
Tabloda sayılan alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz ve gecikme cezaları da yeniden yapılandırılacaktır. Bu kanun, devletin 32 yıllık birikmiş alacağının tamamını yapılandırmaktadır.

Yapılandırma hangi avantajları beraberinde getiriyor?

Öncelikle bu kanun ile vergi aslında herhangi bir indirim ya da af söz konusu değildir.
Ancak bugün itibarıyla aylık yüzde 1.40 yıllık yüzde 16.8 olan gecikme faizi ve gecikme zammı oranı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları dikkate alınarak, borç tutarı tekrar tespit edilecektir.
Borçlular yıllar itibarıyla değişmekle beraber, bazı yıllarda yüzde 80’e varan gecikme faizi ve gecikme zammından kaynaklı borç azalması avantajına sahip olacaklardır. Bu suretle hesaplanmış olan yeni amme alacağı 2 ayda bir ödenmek koşulu ile 18 taksitte yani 36 ayda (3 yıl) ödenecektir. Bu yeniden yapılandırma işleminde alınacak olan faiz oldukça semboliktir.
Yapılandırma başvuruları Ekim 2016 sonuna kadar ilgili vergi dairelerine, Sosyal Güvenlik Kurumları’na ve belediyelere yapılabilecektir. Vergi borçluları için Kasım 2016 sonu, SGK borçluları içinde Aralık 2016 sonu ilk taksit ödemelerinin son günü olarak belirlenmiştir.
İlk iki taksidin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde yapılandırma hakkı kaybedilir.
Yapılandırmadan faydalanan mükellefler cari yıla ait vergilerini, çok zor durum olmaksızın
1 yılda 2’den fazla vadesinde ödemeler ise; yapılandırma haklarını kaybedeceklerdir.

Hangi tarihe kadar olan borçlar uygulamadan yararlanacak

Bu kanundan; vadesi 30 Haziran 2016 tarihine kadar olan ve ödenmemiş bütün amme borçları yararlanabilecektir. Buna göre; Gelir Vergisi mükelleflerinin 2015 yılına ilişkin olarak, 2016 yılı Mart ayında verdikleri beyanlarında tahakkuk eden 1. taksit ödemeleri için bu uygulamadan yararlanabilirler. Vadesi 31 Temmuz 2016 olan Gelir Vergisi 2. taksit ödemeleri için, bu uygulamadan yararlanmak mümkün değildir. Yine aynı şekilde Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin (MTV) 1. taksiti için bu uygulamadan yararlanmak söz konusu iken, 2. taksit ödemeleri için bu uygulamadan yararlanmak mümkün değildir.

Başarılı olabilmesi neye bağlı?

Yapılandırmanın başarılı olabilmesi için, önce ülkemizdeki ekonomik koşulların düzelmeye başlaması, çarkların tekrar işlemesi gerekmektedir. Piyasalarda çok ciddi bir nakit problemi söz konusudur. Nakit probleminin çözümü için; hükümete, bankalara ve kredi kuruluşlarına ciddi bir görev düşmektedir. Özellikle kamu bankalarının borcunu yeniden yapılandıran mükelleflere yapılandırma kredisi tahsis etmeleri itici güç olacaktır.

Yarın: Mahkemelerin iş yükü azalacak mı?