Ülkemizde 2016 yılı yaz ayları her bakımdan çok sıcak geçmektedir. Terör olayları, ‘darbe kalkışması’ ve turizm sektörünün çöküşü ana konulardır.
Vergi mükelleflerini, maliye memurlarını ve meslek mensuplarını ilgilendiren çok sayıda kanun yürürlüğe girmiştir.
Geçen hafta ‘Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırması Hakkında Kanun’ Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmiş, onay için Sayın Cumhurbaşkanı’na sunulmuştur.
TBMM’de 15.07.2016 tarihinde kabul edilerek Sayın Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulan diğer bir yasa olan 6728 Sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 09.08.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.Bugünkü yazımızda; bu kanun ile Vergi Usul Kanunu’nda yapılan değişiklikleri ana başlıkları ile sizlerin dikkatine sunmak istiyorum. Bu düzenlemeler 9 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla uygulamaya girmiştir.
Ortak beyannamede SGK tahakkuk fişinin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından gönderilmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Kanunun 18’inci maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun vergi beyannamesinin postayla veya elektronik ortamda gönderilmesi başlıklı 28’inci maddesinde; muhtasar beyanname ile Sosyal Güvenlik Kurumu aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesi durumunda, ortak beyannamenin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası mevzuatı kapsamında oluşturulan kısmına ilişkin olarak düzenlenen tahakkuk fişinin, mükellefe veya elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verilmiş diğer kişilere Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından gönderilmesine imkan sağlanmak üzere düzenleme yapılmıştır.
Ticaret sicil memurluklarının başvuru evraklarını elektronik ortamda göndermesine imkan sağlanmıştır.
Kanunun 19’uncu maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun İşe Başlamayı Bildirme başlıklı 153’üncü maddesinde yapılan değişiklikle; ticaret sicil memurluklarınca tescil işlemleri yapıldığında, başvuru evraklarının vergi dairesine elektronik ortamda gönderilebilmesine imkan sağlanmıştır. Böylece işe başlama işlemlerinin hızlı bir şekilde sonuçlandırılması amaçlanmıştır.
İşlenen suç veya fiillerden dolayı vergi teşvik ve desteklerinden yararlandırılmaması uygulamasına son verilmiştir.
Kanunun 20’nci maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun teminat uygulaması başlıklı 153/A maddesinin onuncu fıkrası yürürlükten kaldırılarak; mükelleflerin vergi teşvik ve desteklerinden geriye dönük olarak yararlandırılmamasına ilişkin düzenleme içeren hükümler yürürlükten kaldırılmıştır. Bu çok olumlu bir düzenlemedir.
Birleştirilerek verilecek olan muhtasar beyanname ile prim bildirim beyannamesi zorunluluğuna uymayanlara ve süresinde verilmeyen bildirim ve formların ilk üç gün içinde verilmesi halinde uygulanacak cezalara ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Kanunun 21’inci maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355’inci maddesi değiştirilerek; muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesine imkan sağlamak üzere; Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen 98/A maddesi ile verilen yetki uyarınca, getirilen zorunluluklara uyulmaması halinde uygulanacak ceza belirlenmiştir.
Ayrıca, yapılan değişiklik ile elektronik ortamda süresinde verilmeyen bildirim ve formların süresinden sonraki ilk üç gün içinde verilmesi halinde, 1/10 oranında özel usulsüzlük cezası uygulanacaktır.
İzaha davet müessesesi getirilmiştir.
Bu kanun ile yapılan değişiklikler içinde belki de en önemlisi izaha davet müessesesinin getirilmesidir.
Kanunun 22’nci maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun mülga 370’inci maddesi, izaha davet başlığı altında yeniden düzenlenmiştir.
Vergi usul hukukumuzda yer alan pişmanlık müessesesi, vergi ziyaına sebebiyet verilen fiillerin kendiliğinden idareye bildirilerek zamanında beyan ve ödenememiş verginin hesaplanacak, zammıyla birlikte ödenmesi halinde vergi zıyaı cezası kesilmeyeceğini ve 359’uncu madde hükümlerinin uygulanmayacağını düzenlemekte olup; müessese, herhangi bir surette idarenin bilgisine giren olaylar hakkında uygulanmamaktadır.
Öte yandan, idarenin verginin ziyaına uğramış olabileceğini harici karinelerle tespit ettiği hallerde; vergi incelemesi veya takdir işlemlerine başlanılmadan önce mükelleflerin konuya ilişkin görüşlerinin alabilmesi için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur.
Bu nedenle, vergiye gönüllü uyumun artırılması amacıyla, haklarında henüz vergi incelemesine başlanılmamış veya takdir komisyonuna sevk edilmemiş mükellefler için, izaha davet müessesesi getirilmiştir.
İdarenin harici araştırmalarıyla, vergiyi ziyaına uğratmış olabileceği yönünde ön tespitleri olan mükellefler izaha davet edilecek, yapılan izahın yeterli görülmesi halinde; inceleme ve takdir işlemleri yapılmayacak ve maddede belirtilen şartların gerçekleşmesi durumunda vergi ziyaı cezası yüzde 20 oranında kesilecektir.
Maddede, indirimli ceza uygulamasından yararlanılabilmesi için; beyan edilen tutarın gecikme zammı oranında hesaplanacak bir zamla birlikte ödenmesi şartı bulunduğundan, öngörülen sürede bu şartı yerine getirmeyen mükellefler adına indirimli olarak kesilen vergi ziyaı cezası, kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannamelere uygulanan ceza esas alınarak, tamamlanacaktır.
Bu madde hükmü Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesi kapsamına giren fiillere uygulanmayacaktır. Ancak, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının, her bir belge itibarıyla 50 bin Türk Lirası’nı geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının yüzde 5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilecektir.
Maddede ayrıca, Maliye Bakanlığı’na, ön tespitin niteliğini, izaha davetin şeklini ve kapsamını, daveti yapacak mercii, tespitte yer alan tutarlar dikkate alınarak davet yapılacakları belirleme yetkisi verilmektedir.
Bu düzenlemenin benzeri Almanya’da çok başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Ülkemizde başarılı olabilmesi için; cari yıl içinde mükelleflerle geçici vergi dönemlerinde görüşmelerde bulunularak, çok etkili sonuçlar alınacağını düşünmekteyim.
Sistem kötüye kullanılmaya müsaittir. Gerek siyasi rakipleri sindirmek amacıyla kullanılabildiği gibi, izaha davet eden denetim elemanları ile ilgili çeşitli soru işaretleri her zaman gündeme getirilebilecektir.