Uğur Koşar nasıl UK oldu?
O, yurtiçi ve yurtdışında konferanslar veren, terapi uygulayan ve kitapları onu ‘en çok kazanan Türk yazar’ yapacak kadar çok satan biri. Peki Uğur Koşar kendi sitesinde anıldığı gibi nasıl ‘UK’ yani bir marka oldu? İşte bunu çok merak ediyorum…
Kitapları çok satan Uğur Koşan, sabah yayınlanan televizyon programlarına da pek çok defa konuk olmuş biri. Ziynet Sali onu ofisinde ziyaret edenlerden, Gülben Ergen de programında öğretilerini aktaran kişilerden...Şaşırmıştım... Ne Orhan Pamuk ne Ayşe Kulin... Ne Elif Şafak ne Ahmet Ümit... Ne Yılmaz Özdil ne Soner Yalçın. Kitap satışlarının telifinden en çok kazanan kişi, adını bile duymadığım Uğur Koşar.
‘Allah de Ötesini Bırak’ ve ‘Allah de Ötesini Bırak 2’ adlı kitaplarının 757 bin satmasıyla 1.7 milyon lira telif ücreti kazanmıştı.
Kitaplarının ismini görünce, “Adam dönemi çözmüş tabii. Gün o gün! ‘Allah’ diyen gerisi ne olursa olsun kazanıyor” diye düşünmedim değil.
Ancak kitaplarına baktım. Adam ‘secret mevzunun’, ‘yüreğinin götürdüğü yere gitmenin’, ‘evrene göndermenin’ din ve peygamberli olanını yazmış. Kendi ismini de hat sanatıyla çevrelemiş; olmuş.
Klasik kişisel gelişim
İşte size sitesinde ‘UK sözleri’ (evet Uğur Koşar hep UK olarak anılıyor) olarak geçen birkaç cümle:
- Yaşam geçmiş ile gelecek arasında açmış bir çiçektir; onu, sadece şimdiki anın içinde koklayabilirsin.
- Kendi hayatını yaşamıyorsan yaşadığın hayat senin değildir!
- Dışarıda mucize arama, mucize sensin.
- Sadece yaşamın gerçekliğine uyum sağla, ruhun ağlamaya ihtiyacı varsa ağla, gülmeye ihtiyacı varsa gül, her deneyimi yaşa, kontrol etme. Şayet kontrol edersen bütün enerjini dışarıya akıtmış olacaksın.
- Mutsuz insan yoktur, mutlu olacağına inanmayan insanlar vardır ve insanları yorgun kılan yaşam değil taşıdıkları maskeleridir.
Bu UK cümleleri herhangi bir kişisel gelişim kitabında da bulunabilirdi sanırım.
- içeriği pozitif; güzel şeyler söylüyor. “Kendini dinle, anla, iyi hisset” diyor. Çok satması normal. Tabii topluma bakınca çok satmış ama az etkilemiş gibi; ayrı!
İnternetten araştırıp yazdı
Kendi özgeçmişinde sadece Seyid soyundan gelen bir Siirtli olduğu yazıyor.
Hakkında çok da şey bilmiyoruz.
Koşar’ı yeniden gündeme getiren, Arda Akın imzalı boşanma davası haberi ve eşinin ağır ithamları. İlişki, boşanma hiç umurumda değil. İlginç olan, eşinin “Kocam ilkokul mezunu bilgisayar tamircisiydi. İnternetten araştırıp kitap yazdı” sözleri. Uğur Koşar, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden Almanya’ya pek çok yerde konferanslar veren, en çok satan kitapları yazan, politikacılardan futbolculara kişiye kendi icadı ‘nur terapisi’ni uygulayan ‘UK’ haline nasıl geldi?
Kinayem yok! Çok merak ediyor, deli gibi bunu okumak istiyorum.
Bu iş çok zor Yonca...
Toplum olarak soru sorma pratiğimizi kaybettik. Sanırım nedeni, yanıtlardan hoşlanmayacağımızı düşünmemizden... Bilsek de, öğrensek de elimizdeki yanıtlarla bir şey yapamayacağımızı tecrübe etmiş olmamızdan.
Oysa ‘göz göre göre’ ne hale geldik.
Geçen hafta bugün, Rüzgar Çetin’in yaptığı trafik kazasında hayatını kaybeden İsmet Fatih Alagöz’ün eşi Özlem Hanım’ın İsmail Küçükkaya ile yaptığı konuşmayı aktarmıştım. Özlem Alagöz, Çetin ailesinden para alanın kendisi değil eşinin ailesi olduğunu açıklamış ama bence bundan çok daha önemli bir şey söylemişti. Onu, “Şikayetini geri çek. Aileyle helalleş ve bu dava kapansın” diyerek arayan ‘üst düzey’ bürokratlar vardı.
Yazı çok okundu, paylaşıldı, benzer acılar çeken onlarca insanla yazıştım ben; hislerimiz çok benzer...
Ama soru hâlâ ortada: Kim o bürokratlar?
Niye eşini kaybetmiş bir kadını arayıp baskı yapıyorlar, onlara ne, çıkarları ne?
Bu soruya hepimizin yanıt araması gerekiyor, ama özellikle de Meclis’tekiler, siyasilerin, bürokratların aralarındaki bu kişileri ortaya çıkarması şart.
Bülent Ortaçgil söylemiş: “Bu iş çok zor Yonca, çünkü insanlar günler boyunca hiç soru sormadan durur...”
Modacılar bu sezon hiç olmadıkları kadar bir arada
Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’un 8’inci sezonu bugün başlıyor ve 15 Ekim’e kadar Zorlu PSM’de gerçekleşecek.
Başarılı Türk modacıları ön plana çıkaran, ‘uluslararası bir etkinlik olma yolunda attığı adımlarla’ yerli tasarımı yabancı yatırımcılarla buluşturmayı hedefleyen moda haftası geçtiğimiz sezonlarda çok da iyi günler geçirmedi.
Terör her moda haftası öncesinde bir şekilde kendini gösterdi. Ancak bu sene modacılar, inadına bir arada olma ve birlik gösterme kararı aldılar.
36 marka ve tasarımcı; bu sezon yıldızlar karması gibi... Türk modasını yurt dışında başarıyla temsil eden isimlerden Arzu Kaprol, Atıl Kutoğlu, Bahar Korçan, Bora Aksu, Dice Kayek, Dilek Hanif, Lug Von Siga, Özgür Masur, Özlem Kaya ve Özlem Süer bu sezon hep birlikte MBFWI takviminde yer alıyorlar.
