Bir arkadaşım, “Artık kimseyi üstün görmeyeceğim” dedi yaşadığı hayal kırıklığını anlatırken. Sırf o tasarladığı için para biriktirip spor ayakkabılarını alan, her ne olursa olsun ona laf söyletmeyen, her türlü deliliğini kabul eden, kendi hikayelerinin sözcüsü olarak onu seçmiş, onunla büyümüş gençler…

kanye-or-trump-cover

Kanye West’in hayranlarıyla kurduğu ilişki, kan bağı gibi. 13 yıl önce ilk albümünü çıkardığından beri onunla bir kuşak büyüdü. Açtığı yol J. Cole, Drake, Future gibi rap’çilerin varolmasına neden oldu. Dahası, ne kadar itici ya da alışılmadık olursa olsun aynı zamanda bir müzikal dâhiydi de. Her albümüyle ezber bozan, alışılmışı sarsan ve zamanın haklı çıkardığı...
O yüzden o sabah Trump Tower’a gidince ona hep hayranlıkla, yukarıya doğru bakmış gençlerin hissettiği kalp kırıklığıydı.

O Kanye West ki devletin Katrina Kasırgası’ndan sonra New Orleans’a zamanında el uzatmamasını televizyon ekranında metnin dışına çıkarak “George Bush siyahları umursamıyor” diyerek protesto etmişti. Daha sonra Bush, başkanlığının en kötü anı olarak bu sahneyi hatırlayacaktı.

1024x1024

Donald Trump’ın ise diktiği binalara siyahları kiracı olarak bile almak istemediği mahkemeye taşınmış, ancak uzlaşı yoluyla ırkçılıktan hüküm giymekten kurtulmuştu.
Depresyon tedavisi için hastaneye yatmadan önce Trump’a oy vereceğini söylemişti Kanye… Trump da ziyaret esnasında ona kapağında kendisinin yılın insanı seçildiği Time dergisini “Sen gerçek bir dostsun” diye imzalayarak hediye etti.

İkilinin tuhaf dostluğuna şaşırmıyorum; ortak yönleri farklılıklarından daha fazla.

Kanye West, Chicago’dan müzik dünyasına girdiğinde prodüktör olarak rap dünyasında kendisine yer bulabildi. Müzikten anlıyordu ve elinin değdiği şarkılar patlıyordu. Ama kendisi rap söylemek istediğinde kimse ciddiye almadı. “Bari prodüktör olarak elimizde tutalım, hevesini alsın” diye zoraki bir şekilde kabul ettiler albüm yapmasını. Gerisi tarih.

Aynı Kanye bu sefer moda dünyasını zorladı ama Paris’te kapıların yüzüne kapandığını gördü. Deri eşofman modasını herkesten önce başlattı; moda patladı ama kimse ona yeterli krediyi vermedi. Adını taşıyan spor ayakkabılar için Türkiye’de bile kuyruğa giriliyor ama hâlâ moda dünyasında kendini kabul ettirebilmiş değil; yetmiyor. Gönlünden geçtiğinin aksine hâlâ bir Ralph Lauren değil.

İKİSİ DE KÜÇÜMSENDİ

Trump da farksız mı? Zengin ama hiçbir zaman New York zenginler kulübünde asil biri olarak anılmadı, hep küçümsendi, dışlandı. Medyanın şaka malzemesiydi. 20 yıldır falan başkanlığa oynayacağını söylüyor, kimse ciddiye almıyordu. Elleri, küçük parmakları bile espri malzemesi oldu. Başkan seçildi ama şimdiden bir Obama olmadığı ortada. Trump da, Kanye de dikkat çekmek, medyaya malzeme vermek için her şeyi yapmaya hazır. İkisi de Twitter’da yaşıyor. İkisi de hâlâ kimi ezikliklerini geldikleri yere rağmen giderememiş. İkisi de büyümemiş birer çocuk adam.

Kanye West başkanlığa 2020’de aday olacağını söylüyordu; Trump’tan sonra 2024’e çekti bu tarihi, Trump’a da iki dönem başkanlığı uygun görerek. Bildiğimiz anlamda her türlü ezberin yıkıldığı bir dünyaya giriyoruz artık: Postmodernizmin de ötesinde, tam bir hipergerçeklik.

Amerika büyük bir şaka sevgili Donald, ama bu şakaya ne kadar gülebiliriz? Belki de artık gülmemek gerek...

Kanye neden delirdi?


1- 2007’de kaybettiği annesini özlediği için.
2- Kardashianlar’ın lanetinden. Daha önce Khloe Kardashian’ın eşi Lamar Odom hastanelik olmuştu.
2- Sigortadan 10 milyon dolar almak için; hastanelik olup konserlerini iptal ederse yüklü tazminat sözleşmesinde yer alıyormuş.
3- Kim Kardashian’ın Paris’teki soyulmasının travmasını atlatamadığı için.
4- Kendisine ‘Yaratıcı dâhi’ diyen biri sonuçta… “Bütün dâhiler delidir” önermesini doğru çıkarmak için.
5- Evliliği kötü gittiği için. Boşanma dedikoduları çıktı bile.

3 Ekim 2016

Kim Kardashian’ın sosyal medyada son göründüğü tarih.

Kral hareket

Trump’a tavrını koydu


Eğer parmağınızda üç şampiyonluk yüzüğü taşıyorsanız ve adınız LeBron’sa sesinizi yükseltmeniz daha kolay oluyor. LeBron James, seçimlerden hemen önce Hillary Clinton’la poz vermiş ve başkan adayına desteğini açıklamıştı. Geçen hafta New York’ta ise Donald Trump’a klas bir tepki gösterdi.
Cleveland Cavaliers, maç için geldiği şehirde Trump Soho Hotel’de kalacaktı; rezervasyonlar seçimden çok önce yapılmıştı. Adı Trump olsa da Donald Trump otelin sahibi değil, ama yine de başka binalardan adları silinirken Soho’da altın harflerle parlıyor. Sembolik olarak anlamı var.

James ve takımdan birkaç oyuncu başka otelde kalmayı tercih etti. “Bu benim kişisel tercihim” dedi basketçi, fazla açıklama yapmadan. Konuyu deşmek isteyenleri ise susturdu.

Bazen tepki vermek, tavır koymak çok basit bir hareketle mümkün. Çok ciddi açıklamalar yapmaya, olmadık anlamlar yüklemeye, detaylandırmaya gerek yok. Lebron James’i “Kral” yapan da bu soğukkanlı duruşu biraz.

 

lebron-bandana

23,9 

LeBron James’in maç başı sayı ortalaması.

1984

LeBron James’in doğum tarihi 30 Aralık 1984