Bugün Kurban Bayramı arifesi. Eskiden bayram arifelerinde çok heyecanlanırdım gerçekten.
Şimdi çocuklarımız o heyecanı bizim gibi yaşamıyorlar.
Ama yine de bayram bayramdır.
Herkese huzur mutluluk dolu bayramlar diliyorum. Ülkem için barış ve huzur diliyorum.
Artık hepimiz farkındayız ki, ülkemizde barış ve huzur olmadan bireysel mutlulukları yaşamamız çok zor.

*  *  *

Huzur mutluluk, demişken; biliyorsunuz Kurban Bayramı kurbanı en çok trafikte verdiğimiz bayramdır.
Sadece sizin kurallara uymanız yetmiyor ne yazık ki.
Elinde ehliyet olup, araba kullanmayı doğru dürüst beceremeyen, kurallardan bihaber bir güruhun yanı sıra kural tanımaz o kadar çok maganda var ki!
Ve bunların hepsini bayram coşkusu ve gideceği yere bir an önce varma arzusuyla trafikte düşünün.
Bir de bunların bana bir şey olmaz mantığıyla trafikte olmaz diyeceğiniz her şeyi yapabileceklerini hayal edin.
İşte bayram trafiği!
Bayramda bir yere arabayla gidecek olanlar 2 değil 4 katı dikkatli olmalısınız.
Kendiniz dışındaki herkesi deli farz edin ona göre tedbirli kullanın. Ve tabii ki siz de lütfen kurallara uyun.
Bayram mateme dönüşmesin.

Kurbanlık hayvan kesmek zorunda değiliz!

Aslında Kurban Bayramı’nda hayvan kesmek dinen (Kuran’a göre) şart değil. Kurbanın parası verilerek ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmak yeterlidir.
Ama madem çoğumuz “kurban kesip huzura ereceğiz” diyoruz, lütfen hayvanların steril ortamlarda, ehil kişiler tarafından, acı çekmeden kesilmelerine özen gösterelim.
Sonuçta bir can alıyoruz. Hayvan bari eziyet çekmesin, olay işkenceye dönüşmesin.
Ayrıca... Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk hocamızın dediği gibi bu bayramı kavurma bayramı olarak algılamayalım.
Kurban kesebilecek kadar maddi gücü olanlar kavurmalık eti daha sonra da alıp afiyetle yiyebilirler.
Kurbanların gerçekten ihtiyacı olanlara gitmesi önemlidir.
Kurban derilerini de dini, çıkarları için bir araç olarak kullanan ve kendilerini dindarmış gibi gösterip her türlü rezilliği yapan, aslında sadece para ve güce tapan kişi veya bu kişilerin yönettiği kuruluşlara vermemeye özen gösterelim lütfen.
Ülkemiz siyasal bakımdan zor bir dönemden geçiyor. Sıkıntılı günlerin sona ermesi ve ulusça güzel günlere kavuşmamız dileğiyle okurlarımın mübarek Kurban Bayramı’nı mutluluk içinde geçirmesini diliyorum.

Yoksul ve zengin öyküleri!

Ah şu gençlik dizileri, beni benden alıyor.
Hele son zamanlarda bir moda var ki, zengin gençler bunu bir ayıpmış gibi saklar ve fakir gençlerle arkadaş olmaya çalışır...
Fakirler de öyle iyi, öyle mutludur ki... Fakat onlar zenginlerden hiç hoşlanmaz ve arkadaşlarını devamlı “Zenginler gibi yapma, onlar gibi davranma” diye uyarırlar!
Öteki zavallı zengin gençler de mahcubiyetlerini “Yoo, ne alâka!” gibi sözlerle saklamaya çalışırlar.
Ama işte bir klasik olarak zenginler fakirlere âşıktır ve fakirler öyle gururludur ki, aradaki tek engel zenginliktir!
Yahu kim yazıyor bu senaryoları merak ediyorum! O kadar gerçeklerden uzak, o kadar sahte ki! Daha da merak ettiğim hangi kafayla yazıyorlar?