Sonunda yaz geldi sıcaklar başladı.
Yoğun ve yorucu geçen kışı silkeleyip atmak gerekiyor üzerimizden.
Artık güzel haberler duymak istiyoruz.
Geçen gün çok sevdiğim bir arkadaşım ‘’Pınar, yazılarında hep bir şeyleri eleştirip şikayet ediyorsun’’ dedi.
Düşündüm doğru söylüyor.
Aslında köşemde yazmaya başlarken genelde aşktan, insanlardan, ilişkilerden bahsederim diye düşünüyordum.
Ancak büyük şehirde yaşamın zorlukları bir yana, yapılan haksızlıklar, her gün duyduğumuz yüreğimizi sızlatan şehit haberleri ve niceleri, ülkenin gidişatı maalesef yazmak istediğim güzel şeylerin önüne geçti hep...
Ama bu gün yüreğimde umut tomurcukları açtıran bir olayla başlayacağım.

*  *  *

İlk adımını Türkiye’nin en köklü liselerinden İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin başlattığı bir hareketten bahsetmek istiyorum.
Evet lise öğrencileri!
İstanbul Erkek lisesi, Galatasaray, Cağaloğlu Anadolu, Vefa Lisesi, benim de mezunu olduğum ve her zaman gurur duyduğum Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi ve Bornova Anadolu Lisesi ve daha birçok lisenin öğrencileri Atatürk ilke ve inkılaplarından taviz vermeyen, bilim, sevgi ve hoşgörü anlayışına dayalı, laik, modern ve demokratik bir şekilde, fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri, dayatmacı ve dini empoze eden, baskılardan uzak bir eğitim sistemi istediklerini belirten bildiriler yayınladılar.
Bizim yapamadığımızı lise öğrencileri yaptı.
Onları yürekten destekliyorum. Bu ülkenin tek kurtuluş yolu düzgün, modern ve bilime dayalı bir eğitim sistemidir.
Bravo çocuklar! Sizinle gurur duyuyorum.

Ramazan soytarıları!


Sadece ülkemize has, sözün bittiği yer diyebileceğimiz, hem güldüren hem ağlatan olaylar var... Onlara değinmeden geçemeyeceğim.
Madem mübarek ramazan ayındayız, bedenlerimizle birlikte ruhlarımızı da temizlememiz gerek.
Televizyona çıkıp ramazan sohbetleri yapan din insanlarının takındığı agresif ve İslam’a uymayan hoşgörüsüz tavır ve konuşmalardan kaçınıp halkımıza daha sevgi dolu ve müsamahalı yaklaşmaları gerektiğini düşünüyorum.
Madem dinimizi anlatıyorlar hani sevgi, hani anlayış, hani yüce gönüllülük?!
Kendimden olmayanı ezer geçerim... Artık güç bende! mantığı gerçekten çok itici ve yanlış örnek oluşturuyor!

*  *  *

Namaz kılmayanlara “hayvan” demek, kılanlara da ‘Zaten bu senin vazifen, daha fazla ne yapıyorsun?’ diyerek insanları aşağılamak kimsenin haddi değil!
Allah’ın yeterli kıldığını yeterli bulmayacak kadar enaniyetli (kibirli) kişileri insanların önüne çıkarmak İslam için ne kötü bir örnek!
Bunlar profesör filan olmuş ama adam olamamış!
Hz. Mevlana ‘Gel kim olursan ol yine de gel’ dediği için dünyada tanındı. İslam için güzel bir örnek oldu.
Dinimiz güzellik ve anlayış dini. Bu tür kişilik sorunu ve kompleksi olan, Kuran’ın üzerine laf söyleyecek kadar küstah ve hadsiz kişilerin dinimize daha fazla zarar vermemesi için Diyanet İşleri’nin özellikle ramazan ayında çok sıkı tedbirler alması gerekiyor.
Aynı özen RTÜK için de geçerli.
Kamu vicdanını zedeleyen, yanlış örnek olan bu tür kişiler ve yayınlar acilen cezalandırılmalı ve önlem alınmalıdır.

Maskaralıklar!


Belki denk gelmişsinizdir, iki hafta önce ATV’de ‘Zahide ile Yetiş’ programında Yusuf Kavaklı Hoca peygamberimizin nasıl yattığını bizzat göstererek öyle uyumamız gerektiğini anlatıyordu.
Bildiğiniz kendi yatarak gösterdi!
Kimse de dönüp ‘’E be hoca nereden biliyorsun? Gördün mü?’’ demedi.
Valla ben gördüğümü bile böyle detaylı anlatamam.
İşte peygamberimizin itinayla kaçındığı, kendisinin bir sonraki nesiller tarafından putlaştırılmaması için kendi resim ve heykellerini yapılmasını yasakladığı durum.
...Ve 21’inci yüzyılda hâlâ bunun ticaretini yapmaya çalışanlar var!
Biri bunlara ve bu maskaralıklara “dur” demeli!
“Hayır, uzun ramazan günlerinde bizi güldürüyor, en zor zamanlarda bile böyle maskaralıklar bize tebessüm ettiriyor” diyorsanız...
Çoluğu var çocuğu var... Bileni var bilmeyeni daha çok var... Birileri çıkar bu saçmalıkları gerçek zanneder diye endişe ediyorum!