İngiltere’deki ilginç bir olay Türk medyasına pek yansımadı.
Londra’nın eski Belediye Başkanı Boris Johnson, Cumhurbaşkanı Erdoğan için bir şiir yazmış ve bu şiir Spectator Magazine Dergisi’nde yayınlanınca büyük ilgi görmüş...
Şiir dedikse öyle zarif, edebi dizeler değil... Tayyip Erdoğan’ı çok sert bir şekilde eleştiren zehir zemberek sözlerle dolu dizeler...
Muhafazakâr Parti’de, Başbakan Cameron’un bir numaralı rakibi olan Boris Johnson’un, Erdoğan’la ne alıp veremediği var, bilemiyoruz ama kullandığı ifadeler hiç de hoş değil!
Tabii hoş olmadığını biz söylüyoruz. Oysa İngiltere’nin en önemli siyasi dergisi olan Spectator Magazine yönetimi şiiri o kadar beğenmiş ki, Boris Johnson’a 1000 sterlin (yaklaşık 4300 lira) ödül vermiş.

*  *  *

Bakalım, her şeye, neredeyse uçan kuşa bile dava açan “Erdoğan’ın avukatları”
Boris Johnson’a da dava açacaklar mı?
Boris Johnson’a, geleceğin “İngiltere Başbakanı” gözüyle bakılıyor. Yani, dişli bir siyaset adamı.
Kim bilir, belki de bu nedenle Erdoğan’ın avukatları olayın üstüne gitmiyor. Onlar sadece bizim gibi gazetecilere ve
köşe yazarlarına dava açmakla meşgul.
Ayrıca, İngiltere, Türkiye gibi değil ki...
Demokrasinin en ileri düzeyde olduğu, yargı sistemi tam bağımsız bir ülke.
İngiltere Kraliçesi bile İngiliz yargıçları etkileyemez!

*  *  *

Peki, İngiltere’nin en çok konuşulan ismi haline gelen Boris Johnson kim?
Bize pek yabancı değil...
Ünlü Ali Kemal’in torunu!
Ali Kemal, 1922 yılında İzmit tren istasyonunda halk tarafından linç edilerek öldürülen yabancı işbirlikçisi bir gazeteci ve siyasetçi...
Ali Kemal, Atatürk’e ve Kurtuluş Savaşı’na karşıydı. Başyazarlığını yaptığı Peyam-ı Sabah Gazetesi’nde Atatürk ve silah arkadaşları için, “Gözü dönmüş eşkıyalar, azılı haydutlar, gözlerini kan bürümüş caniler” diye makaleler yazıyordu. Ermeni yanlısı yazıları nedeniyle halk ona “Artin Kemal” adını takmıştı.
Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanınca, Artin Kemal devletin gizli ajanları tarafından yakalandı. Yargılanmak üzere trenle Ankara’ya götürülürken halk tarafından linç edilerek öldürüldü.
İşte, bir ay öncesine kadar Londra’nın Belediye Başkanı olan Boris Johnson, linç edilen Ali Kemal’in torunudur. Ancak, bugüne kadar Türkiye aleyhinde bir davranışı olmamıştı.

Altın bölge Çerkezköy


Hafta içinde Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ni gezdik.
450 öğrencinin okuduğu 1200 kapasiteli Sanayi Bölgesi Meslek Lisesi’ni dolaştık.
Türkiye’nin en önde gelen sanayi bölgelerinden biri burası... Muhteşem bir yer.
Yerli ver yabancı 238 sanayi kuruluşu üretim yapıyor.
Yurt içinde pazarlanan milyarlarca liralık üründen başka yılda 3 milyar dolarlık ihracat yapılıyor.
Benim, çok sevdiğim rahmetli gazeteci arkadaşım Turgut Dinsel’in oğlu Koray Dinsel’in Çerkezköy’de gerçekten gurur duyulacak bir fabrikası var. Koray, aynı zamanda Sanayi Bölgesi’nin Yönetim Kurulu üyesi.
Onun davetiyle bölgeye gittik, kargaşa içindeki Türkiye’de güzel yerlerin de olduğunu ve güzel işlerin yapıldığını gördük.
Türkiye zaten bu sayede ayakta duruyor.
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler, Bölge Müdürü Mehmet Özdoğan ve Yönetim Kurulu üyesi Saim Buyruk “Biz Sanayi 4.0’a yeterince hazırız” dediler.
Nedir “Sanayi 4.0”
Efendim, dünyadaki “4’üncü Sanayi Devrimi” demek.
İlk Sanayi Devrimi 18’inci Yüzyıl’da yapılmış, insanlık dev bir adım atmıştı.
Dördüncü Sanayi Devrimi denilen “4.0” ile bilişim teknolojisinin yarattığı imkânlarla ekonominin tamamını kapsayan muhteşem bir devrim olacak. Sanayiciler “Buna hazırız” diyor. Haydi hayırlısı.

TEBESSÜM


Hapisten kaçmanın yolu!


Ufak bir suçtan hapse düşen Temel’in koğuş arkadaşı sık sık hastalanarak sürekli doktora gitmektedir.
Adamın doktordan her gelişinde bir uzvunun kesilmiş olduğu görülür. Önce bacağı, sonra eli, daha sonra kolu... Bu böyle sürüp gider.
Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülüşle:
“Uy hemşerum, anladım seni” der “Bana öyle geliyor ki, sen ufak ufak hapisten firar edeysun!”

Günün Sözü
Savaşan kaybedebilir, savaşmayan ise çoktan kaybetmiştir!