Muhteşem bir insandı.
92 yaşında hayata veda etti...
Büyük yurtsever Altemur Kılıç’tan söz ediyorum.
Atatürkçü, Cumhuriyetçi, demokrat, laik, milliyetçi, aydın bir insandı. Gazeteci ve diplomattı ve aynı zamanda Kore gazisiydi. Yazdığı yazılar buram buram yurt ve millet sevgisi kokardı.
Antalya’da vefat eden Altemur Kılıç bugün İstanbul’da Levent Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra (Kore Gazisi olması nedeniyle) askeri törenle sonsuzluğa uğurlanacak.

*  *  *

Atatürk’ün silah arkadaşı Kılıç Ali’nin oğlu olan Altemur Kılıç’ın 50 yıllık hayat arkadaşı Güzide Hanım, eşinin son günlerini yoğun bakımda geçirdiğini belirterek şöyle diyor:
“Gitmek mi zor, kalmak mı, bilemiyorum. Altemur şanslı bir adamdı. Hareketli bir hayatı oldu. Türk bayrağı ile gömülmek ve babasının koynuna girmek vasiyetiydi. Kore gazisi olduğu için kanunen buna hakkı var.
Altemur, çok gönlü kırık, gözü arkada gitti. Ülkenin durumuna üzülüyordu. ‘Memleket’ diye diye gitti. Türkiye’yi çok seviyordu.”

*  *  *

Altemur Kılıç, mertti, cesaretliydi. İlerlemiş yaşında yazdığı cesur, yurtsever yazılarında, zülfiyare dokunduğu ve iktidarın bazı kodamanlarına hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanmış, para cezalarına mahkûm olmuştu.
Davalar onu hiç yıldırmamıştı...
Güzel adamlar, beyaz atlara binip gidiyorlar.
Nur içinde yat büyük adam.

Ülkücü vicdanlar kanıyor!


Devlet Bahçeli “Hem yanarım, hem yakarım. Benden sonrası tufan” anlayışında...
Koltuğunu altından alacağını zannettiği Meral Akşener’i partiden attırdıktan sonra, diğer Başkan adayı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ı, kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk ettirmesi, MHP’de huzursuzluk yarattı.
Görünen o ki, Devlet Bahçeli koltuğunu korumak için her şeyi göze almış bulunuyor.
MHP tabanı Ümit Özdağ’a büyük destek verirken, önemli bir destek de Genel Başkan adaylarından Sinan Oğan’dan geldi.
HHH
MHP yönetiminin, parti içi demokrasiyi yok eden tutumunu eleştiren Oğan şöyle dedi:
“Türkiye’nin içerisinden geçtiği bu zor günlerde tüm ülkücülerin birbirlerine daha fazla kenetlenmesi gerekirken, ne yazık ki, ihraç ve disiplin işlemlerinin devam ettiğini üzülerek görüyoruz.
Çare, ihraç etmek, kapatmak, disipline vermek değildir. Çare, delege iradesine başvurmaktır. Partimiz bu tür davranışlardan zarar görüyor.
Gaziantep milletvekilimiz Prof. Ümit Özdağ’ın disipline sevk edilmesi antidemokratik ve yanlıştır. Bu hazin durum ülkücü vicdanları kanatmaya devam ediyor.”

Bülent Kuşoğlu’nun acısı


Bazı acılar kolay kolay geçmez, insan yüreğinde dayanılması zor derin izler bırakır.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun bugün içinde bulunduğu durum da böyle... Onun Türktime.com’da okuduğum yazısı çok etkileyiciydi.
“Ölümün nasıl bir hakikat olduğunu yaşadıklarımla anladığımı sanıyorum.” diyerek içinde bulunduğu yıpratıcı hüznü şöyle anlatıyor Bülent Kuşoğlu:
“Sevgili eşim Tülin’in ruhu için indirilen hatimler, tevhitler, aile dostlarımıza, akrabalarımıza dek, o kadar çok teşekkür etmem gereken kişi var ki... Ölüm emri büyük yerden geldi, itiraz edemiyoruz ama ya özlemimiz...”
Bülent Kuşoğlu’nun eşi Tülin Hanım, Ankara
Radyosu Türk Sanat Müziği sanatçısıydı. Sevilen, saygı duyulan bir hanımdı. Mekânı cennet olsun.

TEBESSÜM

“Düşünüş biçimi!”


Matematik öğretmeni ilkokul çocuklarına sormuş:
“Ağaçta 5 kuş var. Birini vurdum, kaç kaldı?”
Küçük Temel hemen:
“Hiç kalmaz, çünkü silah sesinden hepsi uçar” diye cevap vermiş.
Öğretmen bunun üzerine:
“Olmaz öyle şey” demiş “Burası matematik dersi, 5 taneden biri vurulursa 4 tane kalır. Ama düşünüş biçimini beğendim”
Küçük Temel fena halde bozulmuş, canı sıkılmış halde:
“Ben de bir şey sorabilir miyim öğretmenim?” demiş.
“Sor bakalım, ne soracaksın?”
“3 kadın dondurma yiyor, biri ısırarak, biri emerek, biri de yalayarak yiyor. Bunlardan hangisi evlidir?”
Öğretmen kızarıp bozarmış. Kızarsa sınıfta öğrencilere karşı mahcup olacağını düşünerek:
“Bilmem” demiş “Emen mi?”
Küçük Temel cin gibi... Hemen cevabı yapıştırmış:
“Yoo, parmağında alyansı olan evlidir. Ama düşünüş biçiminizi beğendim.”

GÜNÜN SÖZÜ

Eğer sonunda ölüm
olmasaydı, hayat bu
kadar değerli olmazdı!

15rahmibey30cm