14 yılın sonunda toplumumuz artık çürüme devresine girmiş bulunuyor!
Yargımız, eğitimimiz, güvenliğimiz, her şeyimiz büyük bir erozyona uğramış halde...
Sanatçı geçinen ve kendilerini aydın sanan şarkıcı-türkücü takımı da yağcılık ve yalakalıkta tavan yapmış durumda...
Hemen her gün, umutlarımızı sarsan olaylarla yaşıyoruz.
Cumhuriyet karşıtlığı artık gericilerin ibadeti haline geldi.

* * *

Bir süredir Bolu Milli Eğitim Müdürü’nün yarattığı kepazelik dillerde dolaşıyor.
Adam, başka işi yokmuş gibi, okullarda “10’uncu Yıl Marşı”nı yasaklamış!
AKP’ye yaranmak isteyen adam “Onuncu yıl mı kaldı, hedef 2023” diyerek, kimin borusunu çaldığını açıkça belli ediyor. Ancak...
Gelen haberler onun pek makbul biri olmadığını gösteriyor. Daha önce görevini kötüye kullanmaktan hüküm giymiş... Ve AKP iktidarı da böyle birini Bolu’ya Milli Eğitim Müdürü yapmış, iyi mi?
Yahu bir defa da doğru adam seçin be mübarekler!

* * *

10’uncu Yıl Marşı, adı üstünde Türkiye Cumhuriyeti’nin 10’uncu yılı olan 1933 yılında yazılıp bestelenmiştir.
Bu marş, Türk insanına moral gücü veren, Cumhuriyet’i öven, istiklâlimizi, birlik ve bütünlüğümüzü anlatan bir marştır.
Cumhuriyet’in sembolü olan marşa karşı çıkmak, yurdunu, ulusunu sevmemek, gericiliğe ışık yakmak demektir.
Günün birinde bu adamlar arasından, İstiklâl Marşı’nı bile yasaklayanlar çıkarsa hiç şaşırmamak gerekir! Gidişat öyle!
AKP iktidarı, günümüzde bu tip insanlara görev vererek toplumu her geçen gün biraz daha geriyor ve insanlarımızı kutuplaştırıyor!

Böyle nankörlük olmaz!

Cumhuriyet karşıtı, tutucu Milli Eğitim Müdürü’nün “10’uncu Yıl Marşı”nı yasaklaması üzerine Bolu’ya çıkarma yapan 30 CHP Milletvekili Bolu Valiliği’ne yürüdü.
Vali Aydın Baruş ilginç bir tip. Hep milli iradeden bahseden vali, milli iradenin seçtiği 30 milletvekiline “Hoş geldiniz” bile demedi.
Bırakın “Hoş geldin” demeyi, Vali Bey daha önce halkla birlikte Milli Eğitim Müdürü’nü protesto eden CHP Milletvekili Tanju Özcan’ın üzerine devletin polisini sürdü.
Bizim polisimiz, iyidir, güzeldir ama “Vur” deyince öldürür!
Polisler “Emir aldık, dağılın!” diye saldırdı ve Milletvekili Özcan’la birlikte vatandaşların üzerine biber gazı yağdırdı.
Acaba Tanju Özcan bir AKP milletvekili olsaydı, Vali efendi onun üzerine biber gazı sıktırma yiğitliğini (!) gösterebilir miydi? Tabii ki sıkar biraz!
CHP Milletvekili Tanju Özcan, polisin biber gazlı saldırısından sonra Bolu Valisi Aydın Baruş için “AKP’nin valisi” dedi.
Vali Bey bunu hakaret kabul etmiş olacak ki, gelen haberlere göre 100 bin liralık tazminat davası açmış ya da açacakmış! Vah vah!
Peki, milletvekili ona ne diyecekti? Polisi üzerlerine salan, biber gazı sıktıran, vatandaşı hırpalatan Bolu Valisi’ne “Halkın, devletin valisi” mi diyecekti?
Bolu’da protesto yürüyüşü yapan 30 CHP milletvekili adına konuşan Muharrem İnce’nin şu sözleri kulaklara küpe olmalıdır:
“Onuncu Yıl Marşı’ndan korkanlar nankördür. Bu topraklardaki vatan hainlerinin torunlarıdır. PKK ile pazarlık yapanlar, Bolu’da Onuncu Yıl Marşı’na karşı çıkanlarla aynı kafadadır.”
Muharrem İnce durumu böyle özetledi. Başka söze gerek var mı?

“Vah benim güzel ülkem!”

Kanada’da yaşayan okurum Tarık Karslı diyor ki:
“Bugün üzüntülü bir şey duydum.
Oturduğumuz 214 daireli büyük apartmanda bir komşu, önümüzdeki ay Kanada’dan Akdeniz’e deniz gezisine katılacağını, ancak, programda iki günlük olan Antalya kısmının, Türkiye’nin güvenli bir ülke olmadığı, çok bomba patladığı gerekçesiyle programdan çıkarıldığını söyledi.
Ülkemizi, hata üstüne hata yaparak, bu duruma sokan baştakilerin umurlarında değil herhalde...
Olan millete oluyor! Bunu ben Kanada’dan bile görüyorum. Önümüzdeki aylarda maalesef yüzlerce işyerinin kapanacağını düşünüyorum.
Sırf baştakilerin hataları, kaprisleri yüzünden... Vah benim güzel ülkeme...
Ve, sözüm ona, milletin vekilleri olan adamlar da, sadece baştakilerin emirlerini yerine getiriyorlar, hem de hiçbir şey düşünmeden... Buna muhalefet de dâhil bence... Ama biz yine de ülkemizi çok seviyoruz.”

GÜNÜN SÖZÜ

Soru sorabilmek bilgi işidir, önce öğrenmek gerekir!

1