Şair “Kim demiş ki çocuk küçük bir şeydir, bir çocuk belki en büyük şeydir” der.
Çocuklar memleketin piyango biletleridir. Bu bilete büyük ikramiye vurması da, boş çıkması da annelerin, babaların elindedir.
Çocuğa iyi bir eğitim, iyi bir tahsil şarttır ama her şeyden önce sağlık gereklidir.
İnsanda sağlık iyi değilse, gerisi teferruattır.
* * *
Dünya Kalp Federasyonu’nun üyesi olan Türk Kalp Vakfı’nın yeni başkanlığına Kenan Güven seçildi. Ülkemizin önde gelen sağlık kuruluşlarından olan Vakıf şimdi Kenan Güven’in başkanlığında hem büyüklerin, hem çocukların kalbi ile ilgili çalışmalar yapıyor.
Çocuk sağlığı için kurulan “Türk Kalp Vakfı Çocuk Kardiyoloji Merkezi” en son teknoloji ile hizmet ediyor.
Prof. Dr. Türkân Ertuğrul’un yönetimindeki merkezde;
* Çocukların ve sporcu gençlerin kalp sağlığı kontrolleri yapılıyor.
* Morarma, üfürüm, göğüs ağrısı, çarpıntı, baş dönmesi, bayılma gibi nedenlerle başvuran çocuk hastalar kontrol ediliyor.
* Kalbin yapısı, kasılması, yapısal anormallikler saptanıyor, kalp kapakları ve büyük damarlardaki darlıklar saptanıyor.
* * *
Büyüklerin olduğu gibi çocukların da kalp sağlığı için fiziksel harekete önem vermeleri gerekiyor. Yoksul ailelerin çocukları imkânsızlıktan, gelir düzeyi yüksek ailelerin çocukları ise rahat yaşam nedeniyle gerektiği kadar hareket edemiyor.
“Türkiye’deki şehirli çocuklar” adlı bir çalışma projesi geliştiren Türk Kalp Vakfı’nın önceki başkanı Semiramis Sekban “Hareket, hareket, hareket! Ülkemizde hareketin az olduğunu gözlemliyoruz. Lütfen hareketli olalım” diyor.
* * *
Çocuklar için sorunların başında bilgisayar ve tablet geliyor. Vakfın üyesi bir baba:
“Geçmişte çocuklar sokaklarda oynardı. Bugün bunun sağlanması mümkün değil. 4 yaşında bir oğlum var ve bilgisayardan, tabletten nasıl uzak tutacağımızı düşünüyoruz” diyor.
İşte, çocukların sağlığı için sorun bu... Bilgisayar ve tablet!
Ailelerin, aşırıya kaçılmamasına dikkat etmeleri gerekiyor. Aksi halde çocuklarımız ileriki yıllarda kalp sorunları başta olmak üzere çeşitli hastalıkların adayları olurlar. Aman dikkat!
(Türk Kalp Vakfı Çocuk Kardiyoloji Merkezi:
0 212 212 07 07)
THY’nin zararı!
Geçtiğimiz günlerde, Türk Hava Yolları’nın Karadenizli Temel’in hikâyesine benzeyen müthiş başarı (!) öyküsüne yer verirken şirketin bu yılın ilk on ayındaki zararının “3 milyar 600 milyon lira” olduğunu belirtmiştim. Korkunç bir zarardı bu... THY büyümüş, gelişmiş, dünyanın ilk 10 havayolu şirketi arasında girmiş ama zarar rekortmeni olmuş!
THY bu zarardan kurtulmanın çaresini buldu. 5’i iç, 17’si dış olmak üzere toplam 22 noktaya yapılan seferler iptal edildi, 298 uçaktan 30’u da yere indirilip parka alındı.
Kış aylarında Eskişehir, Tokat, Edremit, Uşak ve Siirt uçuşları iptal edildi.
Peki, müthiş zarar böylece önlenir mi? Güldürmeyin insanı... Bu, koca şirketin dişinin kovuğunu bile doldurmaya yetmez!
THY hat iptali yerine, iktidara yaranmak için havaya savurduğu paralara, bedava dağıttığı biletlere, ihtiyaç olmadığı halde kadrosunda beslediği iktidar yandaşlarına bakmalı.
TEBESSÜM
Vehbi’nin kerrakesi ne demek?
Bugün birinci sayfamızdaki TOKMAK-1 sütunumda “Vehbi’nin kerrakesi” diye bir deyim kullandım. Ne demek oluyor, ne anlama geliyor bu?
Eski dönemde, Galata kadısı olan Vehbi Bey, kadınlarla âlem yaparken basılınca, güçlükle kaçmayı başarır. Fakat baskını yapanlar Vehbi Bey’in giydiği ince kumaştan, hafif ve dar üstlük giysiyi -kerrakesini- ele geçirirler. Bu kerrakeyi giyenin kim olduğu bir sır olarak kalır.
Aceleyle kaçarken yanlışlıkla, kadınlardan birinin, mantoya benzer, yakasız, dizlere kadar uzanan feracesini alan Vehbi Bey kendini toparlayacak bir yere gelince durumun farkına varır ve:
“Vehbi’nin kerrakesi, oldu aşüftenin feracesi” diyerek kendi kendiyle dalga geçer.
O gün bugündür, ters giden bir şeyler olduğu söylenmek istenince:
“Gelelim Vehbi’nin kerrakesine” veya “Anlaşıldı Vehbi’nin kerrakesi” demek gelenek olmuştur.
GÜNÜN SÖZÜ
Yoksulluğun
hüküm sürdüğü
ülkelerde ne utanma kalır, ne suç, ne
namus, ne de ruh!
