Yakın tarihimizin (darbe girişimi, terör gibi) en kanlı olayları AKP zamanında yaşandı ve yaşanıyor. Vatandaşlardan “Her an endişe içinde yaşıyoruz, can güvenliğimiz bile yok” şeklinde şikâyetler yağıyor.
Tamam, iyi de... Tüm bunlara rağmen ilginç olan bir gerçek var. O da şudur:
14 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP’nin oylarında bir düşüş yok. Hatta tam tersine anketlerde iktidarın oylarının yükseldiği görülüyor! Nasıl oluyor bu?
CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray’a bunu sordum.
“En önemli nedenlerinden biri muazzam bir algı yönetimi ile beslenen AKP’nin propaganda makinesidir. O halde muhalefet mensupları tutumları ile bu makinenin çarklarını yağlamamalı, gündem belirleyici siyaset yapmalı.” dedi.
Aytun Çıray’la güncel konularda yaptığımız söyleşi özetle şöyle:

* * *

- AKP’liler sıkışınca “Atatürk” demeye başladılar ama bir yandan da laik eğitim sistemini bozmaktan vazgeçmediler. AKP binasına Atatürk posteri asarlarken, Meclis’tekini indirdiler!
- Vahabi anlayışı ile artık anaokulundaki sabi sübyana bile türban taktırıyorlar. “Dingo lise müdürü” bir suçmuş gibi andımızı okutmuyor.
- İlber Ortaylı gibi bir bilim adamını da kullanıp Abdülhamid tartışması açtılar ki, ekonomik kriz, Suriye ve Kıbrıs sorunları arka plana itilsin diye... Kıbrıs elden gitmek üzere...
- Anıtkabir’e önce oyun parkı kurdurdular, sonra da Atatürkçülerin gazını almak için oybirliği ile kaldırdılar. Kardeşim oybirliği ile kaldıracağın şeyi neden koydun, değil mi? Amaç belli; Atatürkçülere zafer kazanmış olma sevinci yaşatarak dikkatleri başka yöne çekmek!
- Kısacası bu algı yönetiminin önüne geçilmediği için bütün cehennem politikalarının faturası AKP dışındaki unsurlara çıkarılıyor. Türk Milleti’nin görüş alanı daraltılıp karartılıyor. MHP de AKP ile ortaklık yaptığı için, CHP bu kurgunun önüne tek başına geçmek zorunda.
- Bakınız FETÖ ile yakınlığı artık açıkça tartışılan AKP’li belediye başkanları var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın damadının FETÖ ile ilişkisi nedeniyle gözaltına alınmasından sonra belediye ile ticari ilişkileri açıkça yazılıp çizildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında, Bülent Arınç’ın ciddi suçlamaları vardı. Bu iddiaların gerçek olup olmadığı mutlaka aydınlanmalı.
- Şimdi 1 Ekim’de Meclis açılacak. Efendim, Cumhurbaşkanı geldiğinde muhalefet ayağa kalkacak mı, kalkmayacak mı? Alkışlayacak mı, alkışlamayacak mı? Muhalefetin konusu bu mu olmalı? Bu bir tiyatrodur ve ülke elden gidiyorken ben AKP’ye yarayan bu oyunun figüranı olmak istemiyorum artık!”

Velilerin ıstırabı!

Milli Eğitim politikamız alarm veriyor ve okullar birer birer imam hatipe çevriliyor.
Her geçen gün çağdaş eğitimden uzaklaşıyoruz.
Istırap içindeki veliler tepkili...Çok sayıda şikâyet var. İşte bunlardan biri... Öğrenci velisi Orhan Üstündağ yazıyor:
“İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’nde oğlumun okuduğu ‘İsmail Tarman Ortaokulu’nun imam hatipe çevrilmesine karar verilmiş.
Bunu duyan veliler olarak tüm mercilere başvuru yaptık.
Okulumuzun imam hatibe dönüştürülmemesi için “Okuluma dokunma” sloganı ile kampanya yaptık, dava açtık, 7 binden fazla imza topladık. Okulun önünde devamlı olarak masa kuruyoruz.
Beşiktaş ilçesinde imam hatip okuluna hiç ihtiyaç yok.
Eğitim hakkımız, bize sorulmadan, emrivaki yapılmak suretiyle elimizden alınmaktadır.
Çocuğunu imam hatip okullarına göndermek isteyenlere saygımız var ancak biz istemiyoruz. Vatandaşlık hakkımız olan eğitim hakkımızın elimizden alınmasına ve okulumuzun dönüştürülmesine karşıyız.”
- Yurt genelinde bu tür şikâyetlerin yüz binleri aştığını belirtelim.

TEBESSÜM

Üç ihtiyarın öyküsü!

Üç yaşlı arkadaş evde sağlık durumlarını konuşuyorlar. Biri:
“Yalnız kahveye giderim. Ama yolda eve mi, kahveye mi gittiğimi unutuyorum.” diye dertlenir.
İkinci ihtiyar:
“Ah birader ah, yaşlılık çok kötü... Ben de merdivenlerin yarısında eve mi, dışarı mı gittiğimi unutuyorum.” diye yakınır.
Üçüncüsü “Allah’a şükür bende böyle şeyler hiç yok” diyerek elini ‘nazar değmesin’ anlamında ‘tak tak’ masaya vurur ve ardından iskemleden doğrularak:
“Beyler” der “Kapı çalınıyor, duymuyor musunuz? Biriniz açın yahu!”

GÜNÜN SÖZÜ

Toplum olarak biz durabiliriz ama dünya durmuyor!

1