Binali Bey şakacı bir insan.
Başbakan bunu dün de belli etti ve sabah Başbakanlık Konutu’ndan çıkarken kapıda Ankaralı gazetecilerin kendisini beklediklerini görünce durdu, baktı, onlarla ilgilenerek:
“Sizin için hakikaten üzülüyorum. Böyle erken saatlerde aç-susuz burada durmanız beni üzüyor. Bu kadar erken saatte gelmenize gerek yok. Siz çağırın, ben geleyim” dedi.
Bu şakacı sözler bizim meslektaşların hoşuna gitti tabii... “Helâl olsun, ne mütevazı adam” dediler.
Bu tespit doğrudur ama sevgili meslektaşlarım, bu ülkeye “mütevazı adam” değil, “işinin ehli başbakan” lâzım.
Bir başbakanın ehil olabilmesi için bağımsız olması, hür iradesiyle hareket etmesi, sorumluluğunun bilincinde Türkiye’yi özgürce yönetmesi gerekir.
Bizim başbakanda bu özellikler var mı?
O “Sayın Cumhurbaşkanım, söz veriyoruz, sevdan sevdamız, davan davamız, yolun yolumuz!” demekle meşgul.
Eee... Bu durumda nasıl “Gerçek başbakanlık” yapacak? Yapıyor gibi görünecek ama yapmayacak! İşin özeti bu!
Bu ayıp bize yeter!
Başbakan Binali Yıldırım, Ege’de Yunanlıların zorbaca işgal ettiği 17 Türk adasını kurtarabilir mi?
Rus uçağını düşürmekle övünen önceki Başbakan Davutoğlu, Yunanlılar karşısında nedense suspus olmuştu. Olayı sağır sultan duyduğu halde o duymamış gibi yapıp şaşılacak bir biçimde işgallere göz yummuştu!
Ahmet Davutoğlu’nun adı tarihe “Vatan topraklarını koruyamayan başbakan” olarak geçecek! Doğrusu bu onur duyulacak bir ifade değil!
Peki, yeni Başbakan Binali Yıldırım ne yapacak? Adı gibi yıldırım olup işgalcilerin tepesine binecek mi?
Hayır! Kimse böyle bir şeyi ondan beklemesin.
17 Türk adası, AKP iktidarının vurdumduymazlığı nedeniyle gitti, gider!
* * *
Şimdi, Ankaralı meslektaşımız Ahmet Takan’ın yazısından öğreniyoruz ki;
Binali Yıldırım, sarayın Başdanışmanı olduğu dönemde (20 Temmuz 2015’te) İzmir’deki Koyun Adamızı ziyarete gitmiş. Hem de 3 defa... Fakat nasıl?
Koyun Adamız, Yunanistan’ın işgali altında. Binali Bey, kendi adamıza Türk pasaportu ile giriş yapmış. Yani haksız işgali bir bakıma tescil edip meşruiyet kazandırmış.
Böylece Binali Yıldırım, dünyada kendi ülkesinin topraklarına pasaportla giren ilk başbakan oluyor.
Bu ayıp bize yeter!
Ben bu olaydan utandım!
Yunan basını bugünlerde Başbakan Binali Yıldırım’a büyük ilgi gösteriyor ve yayınlarında ona çok geniş yer veriyor. Neden?
Binali Bey, Yunanistan tarafından zorla işgal edilen İzmir sınırları içindeki Koyun Adası’na 3 defa pasaportla giriş yaptığı için Yunan gazete ve televizyonlarında ilgi odağı oldu.
Binali Yıldırım’ın büyük boy fotoğraflarını basan gazeteler “Türkler Ege’deki tartışmalı adaların Yunanistan’a ait olduğunu kabul etti” diyorlar.
Milli Savunma Bakanlığımızın eski Genel Sekreteri Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, Ege’deki gelişmeleri yakından izliyor. Yalım, Binali Bey’in Koyun Adası ziyaretini şöyle anlatıyor:
* * *
“Binali Yıldırım’ın 20 Temmuz 2015’te, Türk toprağı olan İz-
mir’in Koyun Adası’na, adadaki Yunan polisi ve Yunan gümrük kontrol noktalarından geçerek girdiğini öğrendim. Binali Yıldırım’ı, Koyun Adası’na götüren ve adanın limanına demirleyen özel yatın taşıdığı Türk Bayrağı rulo yapılarak saklanmış.
Koyun Adası, Yunan işgali altında olduğu için Binali Yıldırım ve tekne mürettebatı korkudan Türk Bayrağı’nı saklamak zorunda kalmışlar.”
İşte böyle sevgili okurlar...
Siz ne dersiniz bilmiyorum ama ben şahsen bu durumdan utandım.
TEBESSÜM
Fıkra gibi olay!
Balıkesirli bir okurumdan aldığım mektubu aynen yayınlıyorum:
“İyi günler Rahmi Bey... İsmim Timur Karakaşlıoğulları... Tekstil mühendisiyim ama tadilat terziliği yaparak aileme bakmaya çalışıyorum. Bugün yaşadığım bir olayı size anlatmak istedim.
Bugün türbanlı bir müşteri iki adet kıyafet getirdi, kollarını kısaltmak için... Bana fiyatını sorduğunda, birinin 4, diğerinin ise 6 lira olduğunu söyledim. Bunun üzerine müşteri ‘Düz hesap olmuyor mu bunlar?’ dedi. Ben de “Tamam, ikisini 10 liraya yapıvereyim’ dedim.
Türbanlı kadın “Hah, şimdi oldu” deyip dükkânımdan çıktı. Bu pazarlıktan çok memnun olmuştu.”
Günün Sözü
En müthiş intikam,“iyilik yaparak”intikam almaktır!