Bu komisyonda AKP’li üyeler çoğunlukta ama CHP’li üyeler görevlerini ciddiye aldıkları için önemli gerçekler ortaya çıkıyor.
Mesela, CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray’ın ısrarlı soruları üzerine MİT eski Müsteşarı Emre Taner şunları söylemek zorunda kaldı:
“Benim çalıştığım dönemde FETÖ’cülerin MİT’e sızmaları sıfıra yakındır. Şimdi ‘70 kişi, 80 kişi FETÖ bağlantılı diye MİT’ten ayrıldı’ denildiği zaman yadırgamamak mümkün değil. Son dönemde MİT’e girmelerin daha rahat ve daha fazla olduğuna dair izlenim var. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.
* * *
Görüldüğü gibi eski Müsteşar Emre Taner, Dr. Aytun Çıray’a verdiği cevapla, MİT’i ve Türkiye’yi yönetenleri en hafifinden “görevi ihmal” ile suçluyor.
Komisyon 2004 yılında AKP iktidarının Milli Güvenlik Kurulu’nun FETÖ konusundaki tavsiye kararını uygulamadığını da ortaya çıkarmış bulunuyor. Yani o günün sorumluları FETÖ canavarının büyümesine göz yummuş!
Komisyonda buna benzer birçok gerçeğin ortaya çıkması, 247 vatandaşımızın şehit olduğu darbe girişimine, “Siyasi İslâmist ideolojik bakış açısının” sebep olduğu anlaşılıyor.
* * *
Darbe Komisyonu’nun AKP’li Başkan ve üyeleri, CHP’li üyelerin sorudan soru çıkararak bazı önemli gerçeklere ulaşmaya başlamaları üzerine ilginç bir karar aldı.
Komisyon, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Davutoğlu ile bazı eski cumhurbaşkanı ve başbakanlara soruları yazılı olarak gönderecek ve yazılı olarak cevap alacak.
Böylece komisyonda sorudan soru çıkarmak gibi bir imkân önlenmiş oluyor.
Aytun Çıray “Darbe Komisyonu, ‘Mektupla uzaktan soru sorma komisyonu haline getiriliyor” diyerek buna şiddetle itiraz etti. Fakat Komisyon’un bu itirazı dinlemeye niyeti yok. Aytun Çıray bu duruma “Suçluların telâşı içindeler. Korktular!” diyor.
Neden korktular? Gerçeklerin ortaya çıkmasından! AKP işi fazla dallandırıp budaklandırmadan kapatmak istiyor. İşin özeti bu!
“MHP’de büyük tepki!”
Dün birinci sayfamızdaki TOKMAK-1 sütunumda Devlet Bahçeli’nin Başkanlık konusunda AKP’ye payanda olmasını eleştirirken:
“MHP milletvekillerinin kurşun asker olmadığını ve içlerinde çok sayıda onurlu siyasetçinin bulunduğunu hatırlatırım” demiştim.
Bu düşüncemde tam isabet olduğunu görerek memnun oldum.
MHP camiasına yakınlığı ile bilinen Yeniçağ Gazetesi’nin dünkü manşeti şöyleydi:
“MHP’de büyük tepki.”
Başbakan’ın ‘Bahçeli ile anlaştık, başkanlığı getireceğiz’ sözleri MHP Genel Başkan adayları Koray Aydın, Meral Akşener, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ile parti tabanını öfkelendirdi.
Ülkücüler de tepkilerini sosyal medyada dile getirdi.
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu da “Hayır oyu vereceğiz” açıklaması yaptı.
Başkan adayları ne dedi?
KORAY AYDIN: “Darbelerden, darağaçlarından ve işkencelerden yılmayan ülkücüler kendi hukukunu koruyacak, ‘oldu-bitti’lere ve dayatmalara asla boyun eğmeyecektir.”
MERAL AKŞENER: “Kurultay’dan kaçanlara: toplayın ülkücüleri ve ‘Başkanlık sistemini istiyor musunuz?’ diye sorun bakalım. Biz ülkücü iradenin kararına razıyız. Ya siz, razı mısınız?”
SİNAN OĞAN: “Başbakan Binali Yıldırım MHP ile beraber başkanlığı getireceğiz diyor. MHP Genel Merkezi’nden bu açıklamayı acilen yalanlamasını bekliyoruz.”
ÜMİT ÖZDAĞ: “Sayın Başbakan, kimin ile anlaşırsan anlaş, bil ki ülkücüler ile anlaşmadın. Ülkücüler başkanlığa ‘Hayır’ diyecek. Söz konusu vatan, başkanlığa hayır!”
TEBESSÜM
Tanrı’nın gözyaşları!
Bir Rus, Tanrı’nın huzuruna çıkmış:
“Tanrım, biz ne zaman özgür olacağız?” diye sormuş. Tanrı “Sen öldükten 20 yıl sonra” demiş... Adam “Demek ki ben göremeyeceğim” diye hüngür hüngür ağlamış.
Bir Afrikalı, Tanrı’nın huzuruna çıkmış:
“Tanrım, bizim insanlarımız ne zaman açlıktan kurtulacak?” diye sormuş. Tanrı “Sen öldükten 50 yıl sonra” diye cevap verince adam “Demek ki ben göremeyeceğim” diye hüngür hüngür ağlamış.
Ortadoğulu bir Müslüman, Tanrı’nın huzuruna çıkmış:
“Ulu Tanrım, bu kahrolası, kanlı savaşlardan ne zaman kurtulacağız?” diye sormuş.
Bu defa Tanrı hüngür hüngür ağlamış!
