Allah demiş gerisini batırmış!

ugur-kosar

‘Rabb’in İçin Sabret’, ‘Allah De Ötesini Bırak’, ‘Allah’a Koşun’ isimli kitapları yazmış beyefendi.
Facebook sayfasına girdiğimde ilk gözüme çarpan “Tek seanslık Nur seansı randevunuz için...” diye başlayan bir mesaj.
Maşallah beyefendi hayatı çözmüş, tek seansta nurlara boğuyor belli ki parası olan şanslı Müslüman müminleri; ışıklara boğuyor.
Dün Hürriyet gazetesinde Arda Akın’ın haberiyle gördüm yüzünü ilk kez. Daha önce kimilerini gördüğümüz bir başka Allah’ın adını kişisel amaçlarına alet eden bir ‘Müslüman...’
Eşini aldatmış, evliyken sevgilisiyle de keyifli bir dünya kurmuş kendine.
Eşinin fotoğrafı yok, tesettürlü mü bilmiyorum ama modern görünümlü bir kadın tercih etmiş gönlü. Facebook sayfası bir İslami merkez gibi.
Ama tuhaf tavsiyeler olan bir İslami merkez.
Mesela göğsümüzün ortasında sıkışma, daraltı hissedersek “Ya Nur Ya Allah” diyerek avucumuza üfleyip, avucumuzu göğsümüzün ortasına koyarsak, yedi saniye sonra ferahladığımızı hissedermişiz. Kalp doktorlarının bu bilgiyi haiz olmaması ne kadar saçma, değil mi sevgili okur?
Uğur Koşar din üzerinden servet kazanmayı seçmiş bir insan. Sayfasında güzel ahlak, Allah’a teslimiyet gibi konular işleniyor.
Oysa güzel ahlak önce evindeki kadınına doğru davranmaktan başlamaz mı?
Ama belli ki kendi yazdığı kitapları, Facebook sayfasına koyduğu ‘nurlu’ mesajları bile anlamamış.
Umarım kitlesi de doğru mesajı alır.
Özel hayatında ne olduğu çok da önemli değil. Kendini birtakım havalara büründürüp, insanların güzel dini duygularıyla oynayıp, bunu maddi kazanca çevirip, önerdiği prensipleri kendi hayatına uygulamayan bir insandan dini tavsiye alanlar, ona para verip sözde nur indirme seanslarına katılanlar görür umarım bu saçma oyunu.
En çok da dinin adını karalayan, algısını bozan bu tarz kandırıkçılara tepki koymayı öğrenirler umarım.

Akkuyu ile normalleşmek

akkuyu


Bu ülkenin sahip olduğu en güzel cennetlerden biridir Akkuyu. Çocukluğumda çok denizinde yüzmüşlüğüm, gece yumurtadan çıkmış caretta’ları denize taşımışlığım vardır.
Ama bu ülkede nerede bir cennet varsa, birileri elinde beton, kamyonuyla gelip üzerine dökmek için kendini tutamıyor. Akkuyu da bunlardan biri. Ama sanırım en büyük zulmü o görecek. Çünkü biliyorsunuz beton dökmekle yetinmeyecekler, üzerine bir de zenginleştirilmiş uranyum ile tüy dikecekler. O canım denizi radyoaktif yakıtı soğutmak için kullanacaklar. Ha yanlış anlamayın, yazın ülkenin en sıcak deniziyle soğutma çalışması yapacaklar!
Ve dünya nükleerden uzaklaşırken, hem de denenmemiş bir teknolojiyle Ruslara emanet edecekler santrali.
Rusya enerji bakanı ellerini ovuşturuyor, normalleşirmişiz Akkuyu ile…
Normalleşmek... Doğayı katlederken, bu ülkenin geleceğe mirasını parça parça ederken neyin normalleşmesi?
Normal bize kilometrelerce uzak artık...

Dolarlı bir tünelimiz daha



4 dolar artı VAT. ABD’de KDV’nin adı VAT. Bizde artık köprü ve otoyollardan dolar ile geçiliyor. Dolayısıyla KDV demek demode herhalde.
Kaçımız maaşını ABD Doları olarak alıyor bilmiyorum ama artık her gün fiyatı değişen köprülerimiz, otoyollarımız var.
Bugünün parasıyla Avrasya Tüneli geçiş ücreti 15 lira.
Ama yarının parasıyla bellisiz çünkü ülke ekonomisi iyiye gitmiyor.
Küresel hareketlerde en çok kaybeden hep bizim paramız oluyor. Ve hükümetten ne bir önlem hareketi ne de reform paketi…
Paketten geçtim, halkı uyarmak bile yok.
Ama nasılsa köprü, otoyol yapanlar güvende. Onların kazancı ‘dolar’a endeksli… Bize pahalı gelse, geçmesek bile geçmiş oluyoruz. Çünkü devletin bize sormadan verdiği garanti var.
Çok ağırıma gidiyor devletin elinin sürekli cebimizde olması. Oysa o elini çekse gül gibi geçinir gideriz. Ondan daha iyi bütçe yaptığımız kesin çünkü!