Anıtkabir’e hamburgerci de açmak ister misiniz?
Çocuk parkı skandalı daha yeni yeni yatışırken, yani Ata’mızın ebedi istirahatgahına yapılan bu akıldışı saygısızlığı unutmaya çalışırken çok ama çok daha çirkin bir şey daha ortaya çıktı.
Anıtkabir yerleşkesine halı saha yapılmış.
E yuh ama ya!
Bu nasıl bir şuursuzluk? Bu nasıl bir saygısızlık?
Atatürkümüz ve İnönü’nün mezarında maç yapmanın mantığı nedir?
Ülkenin hangi köşesinde bir mezarlıkta çocuk parkı ya da halı saha gördünüz?
Ayağa kalkmaz mıyız atalarımızın mezarında bu tarz bir saygısızlık görsek?
Ama birileri bu ülkenin, cumhuriyetimizin kurucusu, yüzü Avrupa’ya dönük, hukuk devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e nedense kültürümüzde hiç olmayan bu saygısızlıkları reva görüyor.
Utanmasalar bir de Mc Donald’s açacaklar Anıtkabir’in salonlarından birine!
Acilen bu şuursuzluktan vazgeçilmesi gerekiyor.
O halı saha ve onu oraya koyanlar en ciddi şekilde cezalandırılmalı.
Atamızın kabri bizim kırmızı çizgimizdir ve bu tarz yavşakça hareketler çok ama çok sinirimizi bozmakta.
Acının yıldönümünde kahreden olay
Ankara katliamı yakın tarihimizin en korkunç, en acıtıcı izlerinden biri.
O korkunç 10 Ekim sabahını, saldırıda hayatını yitirenlerin gülen yüzleriyle çekilmiş fotoğraflarını asla unutmayacağım.
Son iki yıl öyle korkunç geçti ki, hangi katliama yanacağımızı, kime daha çok üzüleceğimizi şaşırdık.
Dünkü gazetelerde korkunç yıldönümünün anma fotoğrafları olacakken bir yenisi daha eklendi kan dolu toplumsal hafızamıza.
İşin ilginci tüm bu katliamlar olurken ülkeyi yönetenlerin aynı isimler olması ve kimsenin sorumluluk kabul etmeyişi.
Sanırım artık iyice gerçek bir Ortadoğu ülkesi olduk.
Tek yapabildiğimiz ölenlerin arkasından sosyal medyamızda terörü lanetlemek ve rahmet dilemek.
İşi bu fasit daireyi bitirmek olanların da bizlerle her olayda aynı sırayı takip etmesi, yani terörü lanetleyip, ardından rahmet dileyip, sonra tekrar bizi birbirimize yabancılaştıran gündemlerine dönmesi ve kimsenin bundan rahatsızlık duymaması başka türlü açıklanamaz galiba.
Kanıksadık. En tehlikeli yerdeyiz. Kanı kanıksadık...
Çemkiren eğitimci büyük tehlike
Dün SÖZCÜ’de resmen midem bulanarak okuduğum bir haber vardı.
Belki küçük bir haber ama hepimizi, tüm ülkeyi ilgilendiren bir haber.
Antalya’da Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı Muratpaşa Yurdu’nda kalan öğrenciler şartlara itiraz etmişler. Ben de İstanbul’da ilk iki yıl KYK’ya bağlı yurtta kaldığım için şartları bilirim. Ama çocuklar gerçekten çamur ve su içinde kalmış odalarda. Dertlerini dile getirmek için seslerini yükselttiklerinde ise Antalya şube müdürü çok ama çok çirkin konuşmuş gençlere.
Bir de tehdit etmiş.
Biat kültürü seven Yeni Türkiye’nin eğitim sistemi çok ama çok tehlikeli bir iş yapıyor.
Soru soramayan, hakkını arayamayan kindarlar ve dindarlar özgür iradeyi eziyor.
Bu, uzun vadede bu ülkenin bilim, sanayi, sosyal hayatında çok ama çok büyük yaralara yol açacak.
