Bir valinin IŞİD’e şefkat göstermesi normal mi?
Akıl tutulması.
Herhalde başka bir kavramla tanımlamak çok güç yaşadığımız bazı olayları.
Şimdi gündemde Gaziantep Valisi’nin son IŞİD canlı bomba saldırısı sonrası yaptığı konuşma var. Korkunç, insanın tüylerini diken diken eden bir konuşma.
Daha önce IŞİD teröristinden “Bey” diyerek bahseden Vali Bey, bu kez polisten kaçarken kendini bir inşaat alanında patlatan canlı bombadan sitayişle söz ediyor: “Kendisi bombayla ilgili ev sahiplerine bir sıkıntı yaratmamak için karşıdaki inşaatta kendisini etkisiz hale getiriyor” diye anlatıyor olayı.
Teröristin kazayla patlayıp patlamadığını bilmiyoruz, polisimiz fark etmese kendini nerede patlatıp kaç insanımızın canına kıyacağını bilemiyoruz. Ama Vali Bey’in, dünyanın en zalim insanlarından oluşan çapulcu kalabalığını sevimli gösterme çabasının ne anlama geldiğini de bir türlü anlayamıyoruz.
IŞİD, Antep’imize o kadar çok zarar verdi, öyle çok masum insanımızın ve polisimizin canına kıydı ki şu sıra en çok Gaziantep valisinin öfkeli olması gerek.
Ama bir terörist grubuna, sadece bizim de değil tüm dünyanın başına tebelleş olmuş bir barbarlar ordusuna bu şefkatli yaklaşımın nedenini anlamam, empatisini yapmam mümkün değil.
Daha yeni üç polisimiz şehit olmuş; onlarca insanın kanı kurumamış daha.
Halk bir şeyi eleştirse, demokratik yollarla beğenmediği bir konuda sesini yükseltse tekme tokat tepki alacakken üzerinde bombayla meskun mahalde dolaşan bir teröriste şefkatli yaklaşımı anlamam mümkün değil.
En basiti daha yeni verdiğimiz üç şehit polisimizin geride bıraktıkları ne düşünür mesela bu şefkat karşısında?
Akıl tutulması herhalde...Umarım...
Alkollü olunca bas tornavidayı!
Yakup Kara dört çocuğunun annesiyle tartışmış ve sonrasında karısını pek çok yerinden tornavidayla yaralamış.
Yani defalarca ve defalarca saplamış kör tornavidayı zavallı kadıncağızın vücuduna.…
Mahkeme önce ağırlaştırılmış müebbet cezası vermiş çünkü öldürmeye teşebbüs çok ağır bir suç.
Ama uygulamada bu ülkede kadına karşı işlenen öldürmeye teşebbüs suçu hep bir şefkat, hep bir dampingle karşılandığından mahkeme uzun bir neden listesiyle birlikte indirim vermiş bu korkunç şiddeti gösteren kişiye.
Efendim alkol alıyormuş, dul arkadaşlarıyla geziyormuş kadın... Olay gecesi maktulün telefonunda eşinin cinsel içerikli mesajlar görmesi ve vücuduna birazdan defalarca tornavida saplanacak kadının “Sen adam mısın!” diye başlayan cümleyi kurmuş olması tahrike girmiş.
Ve 11 yıl 3 aya inmiş ceza.
Benim tanıdığım gece gezen, dul arkadaşı olan, alkol alan ve gerektiğinde hayatındaki erkeğe meydan okuyabilecek çok kadın arkadaşım var.
Demek ki böyle yaşayan tüm kadınların tornavidalanmasında hiçbir sakınca yok.
Hani Suudi Arabistan’da “Kadın insan mı?” tartışması yapıldı diye günlerce konuştuk, dalga geçtik ya.
Bakın ülkemizde bu tartışmaya bile gerek görülmüyor. Kadın adalet karşısında kendini tornavidalayan erkek karşısında eşit bir birey değil.
Nokta.
Kanlı, tornavidalı bir nokta.
Dublajlı film korkunçmuş
Önceki gün ‘Inferno’ filmine girdik arkadaşlarla.
Hiçbir uyarı olmadığı için dublajlı olduğunu anlamadık.
Hangi dilde olursa olsun dublajlı film izlemekten nefret ederim ama bir bakayım dedim.
Bir zamanlar bu ülkede müthiş dublaj yapılırdı. Herhalde konu sinema olunca, “İyi bir dublaj vardır” dedim.
Ama yanıldım. Tom Hanks’ten tüm karakterlere dublaj korkunçtu. Ses çok tiz kaydedilmişti ve efektler altında eziliyordu.
Filmin yarısında salondan çıktık çaresiz.
“Oyuncuyu kendi dilinde seviyorsanız sakın bu eziyeti kendinize yapmayın” derim.
