5

Dünkü yazıma sabah erkenden yanıt geldi BKM yani Beşiktaş Kültür Merkezi’nden.
Komedi Festivali’nde Cem Yılmaz, Tolga Çevik gibi isimlerin neden olmadığını sorgulamıştım.
Festivalin basınla ilişkilerini yöneten Meltem Kazaz’dan sabah erkenden bir Whatsapp mesajı geldi.
“Bu festival için ilk hazırlıklar geçen yıl başladı. Bugün sizin yazdığınız Cem Yılmaz, Tolga Çevik, Beyazıt Öztürk, Gülse Bilsel’e de davet gitti. Bu yılın ağustos ayında projeyi gerçekleştireceğimiz kesinleşince ve yurtdışından çok kuvvetli dört isim bu projeyi kabul ettiği halde Cem Yılmaz, Tolga Çevik ve Gülse Birsel kabul etmedi, Beyazıt ise yurtdışı turnesi nedeniyle katılamadı.”
Bu açıklamada en dikkatimi çeken yer “Dört isim projeyi kabul ettiği halde” bölümü...
Yani belli ki BKM tarafı da bu isimlerin festivale katılmamalarına gönül koymuş.
Bu gerçekten çok ilginç bir durum. Çünkü Tolga Çevik’in kaç sezon BKM Beşiktaş tesislerinde binlerce insanı kahkahaya boğduğunu, BKM ile birlikte kaç iş yaptıklarını hepimiz yakından biliyoruz.
Daha önce Cem Yılmaz’la da çalışan BKM, ilk kez imza attığı böylesine ciddi bir projede bu iki isme tek bir gösteriyi bile kabul ettiremiyorsa aralarında ciddi bir iletişim problemi var demektir.
Zaten küçücük olan ülkenin komedi camiası adına hoş bir gelişme değil bu. Ama bu ilişkiyi doğru götürmek konusunda BKM gibi bir kurumun sanatçılardan daha fazla sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Starlarla çalışmak kolay değildir ama bunu iyi yönetebilen firma başarılı sayılır.
Bu duruma üzüldüm açıkçası. Maddi ilişkileri kendilerini bağlar ama bir izleyici olarak üzüldüm.

4


İçerdeyim!


Önceki akşam ‘İçerde’ dizisinin yeni bölümünü izledim. Ve sanırım izlemeye de devam edeceğim.
Bu diziyi merak etmemin birinci nedeni, yaptığı işleri çok beğendiğim ve benim için tüm zamanların en iyi yerli dizisi olan ‘Ezel’i yönetmiş Uluç Bayraktar’ın yönetmenliği üstlenmiş olması. Ve dizinin hafiften ‘Ezel’ kafasında olması.
İkinci nedenim ise tabii ki Çetin Tekindor. Arkadaş, bir aktör her rolde bu kadar mı devleşir! Bu ülkenin Anthony Hopkins’idir kendisi benim için...
Senaryo yazarları Ertan Kurtulan ve Toprak Karaoğlu da çok iyi iş çıkarıyorlar. Upuzun dizi sürelerine karşılık projeyi hayli hızlı ve klişe tuzağına düşmeden yazıyorlar.
Bulut Aras İynemli çok iyi ve Çağatay Ulusoy da ona ayak uydurmaya çalışıyor.
Eğer izlemediyseniz internetten filan yakalayın derim.
‘İçerde’ bu sezonun sürpriz işi bence. ‘Poyraz Karayel’de hayal kırıklığı yaşayanlar polisiye özlemlerini bu diziyle giderebilirler.

3


Ne istediniz Tombili’den?


Sevdiğimiz her şey kısa sürüyor. Kadıköy’ün sembol kedisi Tombili ölünce, onun efsane pozunu heykel yapıp hep oturduğu yere koymuşlardı.
O heykel çalınmış.
Yazıklar olsun yahu! Bir minik sembole, bizi gülümseten bir şeye bile sahip çıkamıyoruz. Umarım hırsızı bulurlar.
Umarım o heykel yerine geri döner...