Bu kadar yıl birlikte olmayı, iki çocuk yapıp mutlu olmayı başarmaları bile mucizeydi.
Emre Altuğ ve Çağla Şıkel birçok sıradan çiftin bırakın başa çıkmayı, altında ezilip gideceği çevresel baskı ve şöhrete rağmen yıllarca zoru başardılar. Ama onlar da insan neticede. Yürütemediler bir yerden sonra.
Ve şöhret belası ayrılırken de yine burunlarından getirdi hayatı.
Dün gazetelerde bazı haberler vardı. Çağla Şıkel evlenmeden de çocuk sahibi olabilirmiş.
Yani sanırım bu yönde açıklamalar yapmış.
Gazeteciler de bunu Emre Altuğ’a sormuş.
Bu bana çok garip geliyor işte. İki insan yollarını ayırmış. Artık tek bağları çocukları, o kadar.
Neden erkeğe kadının velisiymiş muamelesi yapılıyor ki?
Çağla özgür bir kadın. Kendi parasını kazanan, ayakları yıllardır yere sapasağlam basan bir kadın hem de.
Hayatıyla ne yapacağını eski eşine soracak hali yok diye düşünüyorum.


Ne statmış arkadaş!


Ülkenin en görkemli stadyumu diye inşa ettiler zamanında Olimpiyat Stadı’nı.
Ama mekan zaman içinde ülkenin en görkemli gecekondusuna dönüştü.
Önce rüzgar dert oldu takımların başına. Sonra koskoca stat yapılırken düşünülmeyen bağlantı yolları yüzünden oraya maç, konser izlemeye giden insanlar sefil oldu.
Önceki akşam da ülkenin en büyük, paraların oluk oluk aktığı, milyonlarca insanın izlediği birinci lig maçına ev sahipliği yaparken yine arıza çıkardı.
Yapıldığı söylenen ve dünyanın parası harcanmış olan, yapılırken havalı havalı “Maçlar yarım kalmayacak” denilen ısıtma sistemi Beşiktaş- Mersin İdmanyurdu maçını tatil ettirdi! Neresinden bakarsanız bakın çok büyük bir skandal bu.
Ama daha fenası, çalışmayan ısıtma sistemiyle ilgili hiç kimsenin iki gündür kılını bile kıpırdatmıyor oluşu.
Parayı alıp bu sistemi kuran şirkete “Arkadaş, hayırdır?” diyecek kimsenin olmaması maçın tatil edilmesinden daha korkunç geliyor bana.


Neyse ki Macit Koper ölmemiş :)


Dizi dünyamız ciddi cast sıkıntısı yaşıyor belli ki. O kadar çok dizi başlayıp bitiyor ki artık cast ajansları yetişemiyor sanırım. Çünkü bugün daha önce olmayan şeyleri yaşıyoruz. Eskiden bir dizide ölen oyuncu, bir sonraki hafta, başka bir dizide neredeyse aynı rolde dirilmezdi.
Ama bu hayaldi, gerçek oldu. ‘Hatırla Gönül’ dizisinin erken finalinde ölmek zorunda kalan Macit Koper ustamız, çok ama çok benzer bir karakterle ‘Poyraz Karayel’ dizisine Adil Topal olarak girdi.
Bu değerli oyuncuyu izlemeye devam etmek adına yaşanan gelişmeye çok sevindim. Ama hafif bir kavram karmaşası da yaşamadım değil.