Özcan Deniz sinemasının hayranı olduğumu söylemeyeceğim. Ama her filminde kendini, hikaye yazma tarzını geliştirdiğini gözlemliyorum. Ve günümüz aşklarını anlatma çabasını da takdir ediyorum. Ama sanırım ilk kez bir Özcan Deniz filmini sinemada keyifle izledim. ‘İkinci Şans’ isimli film Özcan Deniz’in müthiş görüntü yönetmeni Olcay Oğuz’un da yadsınamaz katkısıyla türünün hakkını veriyor.

ikinci-sans-ozcan-deniz-nurgul-yesilcay-30800421526_7a4b08fc3c_o

Özellikle erkek senaryo yazarlarının kafalarındaki klişelerle yazdığı iki boyutlu kadın karakterlerden bunalmış biri olarak Deniz’in yazdığı ve Nurgül Yeşilçay’ın o çok sevdiğimiz oyunculuğuyla hayat verdiği (her ne kadar yer yer Gülseren’e uğruyorsa da) Yasemin karakteri nefes aldırdı bana.
Özcan Deniz, Cemal karakterini kendisinin de yazmış olmasının getirdiği derinlikle, abartıdan uzak, çok inandırıcı bir çizgide canlandırmış. Genç oyuncu Mesut Can Tomay’ın da hakkını vermek gerek.
Özcan Deniz beşinci filmiyle hikaye anlatıcılığını çok iyi bir noktaya taşımayı başarıyor. Umarım parayı korkunç komedi filmlerinde arayan yapımcılara da bir ilham verir bu film.

Mesut ne Cem’e benziyor ne Yılmaz’a


Açıkçası eğlence denilince hep aynı şeyleri yapmaktan, kendimi tekrar etmekten sıkıldım. Bu kış daha farklı şeyler yapmak istiyor deli gönlüm.
Yeni keşifler yapmak istiyorum. Mesela daha önce oyunlarını hiç izlemediğim tiyatroların oyunlarına gideceğim. Uzun zamandır izlemek istediğim sahne gösterilerini izleyeceğim. Hafta sonu tam da bunları yaptım.

mesut-sure

Mesut Süre’yi izledim mesela BKM Mutfak’ta. Mesut’u ilk kez Komedi Festivali’nde bir gösterinin sunucusu olarak görmüş ve deftere not almıştım. Cumartesi gidip izledim ve çok eğlendim. Çok güldüm. Mesut Süre’de hoşuma giden şey özgünlüğü oldu. Bu işin büyüklerini taklit etmeden kendi mizahını geliştirebilmiş olması hoşuma gitti. Tabii bunda günlük işi olan radyoculuğun da büyük etkisi var. Eğer gülmek, eğlenmek ve karanlık ülke gündeminden uzaklaşmak isterseniz çok tavsiye ederim.

Serkan Kaya yeni İbo mu?


Hayır. Peşinen söylemem gerek İbrahim Tatlıses’in yerine yeni bir isim asla gelmeyecek. Vokal kabiliyeti, yorum yeteneği asla bir daha gelmeyecek Tatlıses’in. Ama insan ister istemez karşılaştırıyor. Cuma akşamı Sahne İstanbul’da Serkan Kaya’yı izledim ilk kez. Kendisini bu yaz keşfetmiş olmanın heyecanıyla koştum izlemeye.

serkan-kaya-7

Serkan Kaya müthiş bir orkestra kurmuş. Sanki arabeskin senfoni orkestrası gibiler. Kaya, sahnede çok saygılı ve karizmatik. Yorumu da çok güzel... Gerçi bizim izlediğimiz gece rahatsızdı ve peslerini çok duyamadık ama sanırım tekrar izlemek isterim kendisini. Hatta mümkünse içkisiz bir mekanda… Ama keşke repertuvarına arabesk klasiklerini biraz daha katsa. Başlığa dönecek olursak, onu İbrahim Tatlıses’le karşılaştırmak ona da haksızlık. Kaya’nın yeri ayrı, İbo’nun yeri bambaşka.