11

Hiç ama hiç olmadı.
Ağzının üstüne, hem de hiçbir suçu ve diyaloğu yokken öldürücü bir tekme yiyen şortlu kız olayından sonra Başbakan Binali Yıldırım’ın “Hoşuna gitmeyebilir, mırıldanırsın” lafı hiç olmadı!
Öncelikle bir ülkenin başbakanına böyle sebepsiz ve toplumda zaten var olan kutuplaşmayı daha da körükleyici bir şiddet olayında lafı eğip bükmeden şiddetin karşısında olması yakışır!
Şiddetin kime, kimden geldiğine bakıp tonu yumuşatmak, o meczuba, kendini İslam’ın temsilcisi gibi gören hastalıklı zihniyete ve o zihniyetteki insanlara destek anlamına gelir.
Cesaret verir.
Biz şort giyen ve hayata şeklen muhafazakarlık penceresinden bakmayan kadınlar daha da yalnızlaşır.
Çok ama çok tehlikeli laftır mırıldanmayı salık vermek.
Tabii sorular hemen beliriyor kafamda.
Mesela mırıldanırken neler söylenebilecek? Mesela bir otobüste 10 kişi aniden mırıldanmaya başlarsa, şort, mini etek ya da işte ‘mırıldanıcıların’ o gün hoşuna gitmeyecek herhangi bir kıyafet giymiş olan insan ne yapacak?
Tesettürlü kıyafeti beğenmeyen insanlar da tesettürlü kadınlara içlerinden geleni mırıldanabilecekler mi?
Bu mudur? Mırıl mırıl mırıldanan, karşısındakinin farklılıklarına tahammül etmek zorunda olmayan bir ülke olmamız mı istemektedir?
Şiddet kimden gelirse gelsin ve kime karşı yapılırsa yapılsın lanetlenmelidir!
Bir başbakan, bir tarafa ve dolaylı yolla şiddete yumuşak tepki verirken, neyi körüklediğinin farkında mıdır?
Dün okuduk. Bir nikahta başbakanımız gelin ve damada evliliğin sırrı olarak “İtaat et, rahat et” cümlesini söyledikten sonra gelin hanıma “Emine, sen de havaya girme... Gökhan hiddetlendiğinde ‘peki’ demesini bil” demiş.

3

Zaten sorun burada. Biz hayata itaat çerçevesinden bakmıyoruz ki, evlilikte bir tarafın hükmü altında, hiddet görünce “Peki” demek sağlıklı evlilik gibi gelsin...
Biz, tekmelere ve mırıldanmalara inat, biat kültürünü reddediyoruz.
Siyasette de, evlilikte de, günlük hayatta da...
İşte, evet, sorun zaten Başbakan’ın hayata ve ikili ilişkilere bakışında. Çalışan, birey olan, ayakları yere basan, elini kimseye açmayan, aklına yatmayana peki demeyen, canının istediğini giyen, kısaca hayatını kendi istediği gibi yaşayan kadınların son 15 yıldır baskılanmaya çalışılması, iş hayatından çekilmesinin istenmesi, giderek artan oranlarda şiddet görmesi hep bu bakış açısı yüzünden.
Ama şimdi bir tekmenin ardından, laikler ve muhafazakarlar arasında böyle gerilim varken toplumu şiddete karşı, kimden gelirse gelsin birleştireceği yerde müsamaha göstermesi şort da giyebilen bir kadın olarak beni çok incitmiştir...