AKP, kendilerinden önce çıkarılan hemen her yasayı, düzenlemeyi “darbe planı” olarak gördüğü için askeri yıllarca kışlasına hapsetti, komutanlarını cezaevine attırdı. Teröristlerin silahlı olarak askeri birlikler önünden marş söyleyerek geçmelerine ve göz yumuldu. Polis, jandarma ilçelere giremeyince askerden yardım istendi. Asker il ve ilçelerdeki görevini son olarak Lice’de tamamladı ve ilçe görevi de şimdilik son buldu.
Öncelikle belirtelim, askerin terörle mücadele gibi görevi yok. Teröristle mücadele jandarma ve polisin, terörle mücadele ise devletin tüm birimlerini ilgilendirir. Gerçek olan şu ki terörle mücadele yapılmadan, teröristle mücadeleden sonuç alamazsınız.

YURTİÇİ DEĞİL, YURTDIŞI TEHDİT


İç tehditlerde görevi olmadığı halde asker olaylara müdahale ediyor, şehitler veriyor. Askerin iç tehditle mücadele görevi Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35’inci maddesi 13 Temmuz 2013 tarihinde yapılan değişiklikle kaldırıldı. Kanunun 35. Maddesi şöyle:
“Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askerî gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır”
Yapılan düzenlemeyle, Silahlı Kuvvetlerin; “Türk Yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve koruma hükmü” kaldırıldı, sadece “yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunma vazifesi” bırakıldı. Yani yurtiçi tehdit ve tehlikelere karşı yasa Türk Silahlı Kuvvetlerine görev vermiyor. Buna rağmen; İl İdaresi Kanunu’nun 11/d maddesine göre Valilerin; emrindeki kuvvetlerle önlenmesini mümkün görmedikleri veya önleyemedikleri iç tehdit olaylarında, askeri birliklerden halen yardım istiyor.

ASKER ANCAK SEYİRCİ KALIR


Askeri birlik komutanlığınca bu isteğin yerine getirilmesi, T.S.K. İç Hizmet Kanunu’nun 35’inci maddesinde yapılan bu değişiklik kendisine bu konuda görev verilmediğinden isteğin yerine getirilmesi de yasal engel oluşturuyor. O yüzden, hükümet birden çok ili ilgilendiren konularda asker görevlendirmeyi Bakanlar Kurulu kararına bırakmak zorunda kaldı.
Silahlı Kuvvetlerin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin korunması ve kollanması ile yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı caydırıcılık yönünde yasal gücü elinden alınmakla yıkıcı, bölücü eylemlere ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin egemenliğinin zedelenmesi fillerine karşı, Silahlı Kuvvetler ancak seyirci kalabilecek.
Askerin yasaya göre dış tehdit dışında görevi olmadığına göre şehitlerimiz, gazilerimiz de ileride sıkıntı yaşayabilecektir. Bu konuda Genelkurmay’a, emekli askerlerden, hukukçulardan gönderilen değerlendirmeler emekli Albay Orhan Çağlargil’inki gibi havada kaldı. Askerin operasyonlara katılıp katılmadığı konusu gündeme getirilmeden önce söz konusu yasa maddesinin değiştirilmesi hukuka uygunluk yönünden bir gerekliliktir.

TERÖRLE MÜCADELE YAPILMIYOR


Güvenlik güçlerini “hadi teröristle mücadele edin” diye görevlendiren, yüzlerce askerin, jandarmanın, polisin, köy korucusunun şehit olmasına neden olanlar, terörle mücadele adına bir tek adım atmıyor.
Askerin kırsal alanda operasyon yapmasına izin vermemeleri için valileri uyaran hükümet, doldurulmayan operasyon belgeleri şimdi peşin peşin valilere imzalattırıp, askerin operasyona çıkmasını sağlıyor. Daha önce izin vermeyenler, “istediğiniz kadar izin” diyorlar. Peki bunun için mi 600’e yakın güvenlik görevlisi şehit edildi? Zamanında operasyon izni vermeyenlerin yürekleri hiç sızlamıyor mu?
Askerler, başta Güneydoğu’daki belediyeler olmak üzere kamu kuruluşlarında yüzlerce kişinin örgüte çalıştığını, bu yörelerde daha çok bölge insanı dışındakilerin görevlendirilmesini, bu durumun büyük bir rahatlama yaratacağı görüşünde. Hükümete sunulan kapsamlı raporda da kamuda görevli olup da örgüt bağlantılı olaylarla ilgili örnekler aktarıldı. “Milis” olarak adlandırılan örgüt yandaşı kamu görevlileri, devlete değil örgütün talimatlarını yerine getiriyor ve büyük de hainlikler yapıyor. Askeri yetkili, “Devletten bu hainlerin temizlenmesi gerekiyor. Bunun için terörle mücadelenin kuruluşların eşgüdüm ve üzerlerine düşeni yerine getirmesiyle mümkün olur” dedi.
Hani sıkça gündeme getirilen “sosyal, ekonomik, kültürel” düzenlemelerin hemen hiçbirisi hükümet tarafından yapılmadığı gibi sadece silahlı mücadeleye sarılınmış. Konuştuğum bir askeri yetkili, “Terörle mücadeleyi yürütmediğiniz sürece, teröristle ileride, bugün temizlenen ilçelerde yine mücadele etmek durumunda kalınır” uyarısında bulundu. Artık kuruluşlar görevlerinin ne olduğunu öğrenmeli...