Bugün, Orta Anadolu’nun şirin illeri Yozgat ve Niğde’ye gidelim. İkisi de sürekli göç veren, iş alanları daralan illerimizi gelecekte de zor günler bekliyor. Bir dönem MHP’nin kalesi olan illerde, son seçimde MHP milletvekili çıkaramadı. Niğde, Şehit Astsubay Ömer Halisdemir’le, Yozgat ise Olağanüstü Hal Yasası’na dayanarak içkili yerlerin kapatılmasıyla gündemde...
Bu köşede, Niğde Üniversitesi’nin adının Ömer Halisdemir Üniversitesi yapıldığını duyurmuş, daha önce ismin başında T.C (Türkiye Cumhuriyeti) bulunurken, bunun kaldırıldığını hatırlatmıştık. Niğde İl Genel Meclisi toplantısında söz alan MHP’li Tahsin Eren, üniversitenin adının “Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi” ya da “Niğde Şehit Ömer Halisdemir Üniversitesi” olması gerektiğini belirtti. MHP’li Mahide Yaramış da T.C’nin üniversitenin adının başında bulunmasını istedi. Bu konuda Niğde basını da, yerel siyasetçiler de, “atarlar” endişesine rağmen bazı öğretim üyeleri de duyarlı ama üniversite yönetimi bunları duymamakta kararlı...

BAYRAK VE ATATÜRK VARDI

Niğde Üniversitesi’nin adı Ömer Halisdemir yapılırken, kaldırılan yalnız T.C değil, bayrağımız ve Atatürk’ü de sessiz-sedasız sildiler. Üniversitenin adının Niğde olduğu dönemdeki internet sayfasını açtığımızda bayrağımız ve Atatürk’ün portresi de yer alıyordu. Üniversitenin adı değiştirilince sitede ne bayrağımız ne de büyük önder Atatürk’ün portresi kaldı. Oysa bir kahramanın adının verildiği üniversitenin internet sitesinde bayrağımızın, Atatürk’ün bulunması ayrı bir gurur tablosu olurdu.
Üniversitenin bazı öğretim üyeleri bu durumu rektöre ve diğer yetkililere bildirdi bildirmesine ama değişen bir şey olmadı. Bir kez de bunu üniversite yönetimine biz hatırlatmak istedik. Bayrağımızın, Atatürk portresinin bulunmasından üniversitenizde rahatsız olan mı var?

İçki yasağının denemesi Yozgat’ta yapılıyor

Kemal Yurtnaç, 17 Aralık operasyonundan önce Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluğu İdaresi Başkanı’ydı. 17 Aralık sonrası görevden alındı. Yurtnaç’ın en yakın arkadaşlarından biri dönemin Bartın Valisi Ali Çınar’dı. Yurtnaç sıkça Bartın’a gelir, vali konağında kalırdı. Çınar, Fetullahçı olduğu gerekçesiyle meslekten ilk çıkarılan valiler arasında yer aldı. Kemal Yurtnaç ise yeniden yükselmeye başladı.
Çünkü, AKP’den milletvekili adaylığı için başvurdu. Milletvekili olamadı ama 15 Temmuz darbe girişiminden bir ay önce Yurtnaç, Erzurumlu hemşehrisi dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın desteğiyle Yozgat Valiliği’ne atandı. Yozgat’ta içki yasağıyla sesini duyurdu.
Yozgat’ın Sarıkaya İlçesi’nde alacak-verecek meselesinden belediye personeli Doğan Murat, belediye çalışanı Kenan Savacı ile fırıncı Ertuğrul Kandeniz’i öldürünce il genelinde içkili yerler kapatıldı. Bu, dağda kurt var diye koyun edinilmemesine benzer... İlin asayiş ve güvenliğinden sorumlu olan vali, 20 bin nüfuslu bir ilçede yaşanan olayı gerekçe gösterip içkili yerleri kapatıyorsa, bunun altında başka şey var.

SANIRSINIZ BAR-PAVYON DOLU

İçkili yerlerin kapatılması için ilk adım atıldı. Kuşkusuz böyle bir adımı vali bakanlığın bilgisi dışında yapmaz. Yozgat’ta adım atılarak halkın tepkisi ölçüldü. Bunun sonucuna göre benzer uygulamaya diğer illerde geçilip geçilmeyeceğine karar verilecek. Valiliğin kararını duyunca sanırsınız Yozgat ve ilçeleri bar-pavyon dolu... Sarıkaya için “Türkiye’nin tam ortası” denilir. Bu ilçenin kendi halindeki halkı, olumsuz bir olayla anılmaktan rahatsız. Sarıkayalı AKP Milletvekili Abdülkadir Akgül ise bu konuda sessiz...
Şeker pancarı üreticilerinin yorucu bir üretim ve hasat mevsiminden sonra kazandıkları parayı pavyonlarda yiyip bitirdikleri iddiası, hayli ağır ve saçma bir iddiadır. Yozgatlı üreticilerin, alın terlerini ve ailelerinin rızıklarını o tür yerlerde saçıp savurabilecek kadar sorumsuz olduklarına Yozgatlıları inandıramazsınız.

GAZINA VE CAZINA ALDIRMAYIN

Sarıkaya, Fahri Öztürk, Refik Arslan Öztürk gibi valileri; Neşet Ersoy, Recep Sanal başta olmak üzere çok sayıda kaymakamı yetiştiren bir ilçedir. Yozgat’ın yönetim sorumluluğunu üstlenen valinin aldığı karar nedeniyle sırtına yakışıksız bir etiket yapıştırılmasından onlar da rahatsız olur.
Siyasi irade böyle bir karar almasında ısrarcı ve yönlendirici olmadıysa, vali kararını gözden geçirmeli... Sarıkayalı emekli Mülkiye Başmüfettişi Recep Sanal, “Bir yöneticinin, rehberi evrensel hukuk, nirengisi ise ülkenin kanunlardır. Siyasetçiler bugün gelir, yarın giderler. Bu nedenle, idari sorumluluğu olmayanların gazına ve cazına fazla kulak asmaya gerek yoktur” diyor.
Siyasi sorumluluktan bahseden olursa, bu tür konularda dürüst davranmalı ve Meclis’ten bir kanun çıkarıp “ülke genelinde tüm eğlence yerlerini kapatıyoruz” demeliler. Aksi takdirde, Ankara’da başka konuşup, seçim bölgesinde başka davranan siyasi kadrolar, çoktan yozlaşmış demektir.