Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’ne bağlı Ayvalık Köyü Jandarma Karakolu’na teröristler 22 Ağustos 2015 tarihinde saldırdı. Yüzbaşı Ali Alkan şehit edildi. Cenaze töreninde ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan, tabuta kapanıp, “Buradaki vatan evladı daha 32 yaşında. Vatanına, sevdiklerine doyamadı. Bunun katili kim? Düne kadar ‘çözüm’ diyenler ne oldu da sonradan ‘savaş’ diyor” diye feryat etti.
Böyle bir görüntü neredeyse ilk kez yaşanıyordu. Alkan içindeki acıyı, öfkeyi ortaya koyarken, onu izleyen hemen herkesin yüreği burkulmuş, kimileri de onunla birlikte ağlamıştı. İşte o sözlerden sonra yarbay için “yandaş basın”da, sosyal medyada neler yazılmadı ki. Alkan’ı kimileri Fethullahçı, kimileri de Ergenekoncu yaptı.

BU SÖZLER YALAN MI?


Bu yılın 11 Mayıs tarihinde Mehmet Alkan, memleketi Osmaniye’de Şehit Yakınları ve Gaziler Derneği’ni ziyaret etti. Sohbet sırasında “Dağdaki terörü şehre indirenler, bu akan kanların sorumlusudur” dedi.
Yalan mı? Dağdaki terörü ilçelere, illere indirenlere karşı, o yörelerimizi teröristlerden temizlemek için aylarca çaba gösteren jandarmamız, polisimiz, askerimiz şehit oldu. Binlerce vatandaşımız evlerinden ayrıldı, binlerce ev yıkıldı. İlçeler tıpkı Suriye’deki, Irak’taki kentlere benzedi.
Sadece Nusaybin’de 70 askerimiz, Şırnak’ta 22 askerimiz şehit edildi. Son bir yıl içinde şehitlerimizin önemli bir bölümü ilçe operasyonları sırasında verildi. O yüzden Mehmet Yarbay’ın söyledikleri hemen her yurttaşın bildiklerinden, söylediklerinden farklı değil. Ama “Sen askersin” denildi ve Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla Jandarma Okulları Komutanlığı’ndaki görevinden ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan çıkarılması gündeme getirildi.
Cenaze töreninde ilk açıklamayı yaptığında da hakkında soruşturma açılmıştı. İyi bir asker olan Alkan’ın, kardeşini kaybetmenin acısıyla o sözleri söylediğini de bilmeyen yoktu. Hükümete yakın yayın organlarında, televizyonlarda hep Mehmet Alkan’ın cezalandırılması istendi. Hatta, AKP yetkililerinin de Alkan’ın durumunu yakından izlediklerini ve cezalandırılmasını beklediklerini biliyoruz. İşin gerçeği, Jandarma Genel Komutanlığı, personeline sahip çıktı ve Alkan ağır cezadan kurtarıldı.

EMİR GENELKURMAY’DAN


Bu kez durum daha farklı. “Dağdaki terörü şehre indirenler, bu akan kanın sorumlusudur” dediği için şehit ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan yine hedefe oturtuldu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın bilgisi dahilinde, Alkan hakkında soruşturma başlatıldı. İfadesi alındı, Yüksek Disiplin Kurulu, Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı’nın başkanlığında toplanacak. Açıkçası Jandarma Genel Komutanlığı’ndan çıkarılması gündemde... Emrin doğrudan Genelkurmay Başkanı Akar tarafından verilip verilmediğini Genelkurmay Basın Dairesi’ne sorduk. Ancak bu soruya cevap verilmedi.
Yarın, Yüksek Disiplin Kurulu toplanacak ve Alkan hakkında karar verecek. Alkan da meslekten çıkarılması olasılığının yüksek olduğunu biliyor. Çünkü kendisi aynı zamanda hukuk fakültesi mezunu. Meslekten çıkarılması durumunda emekli maaşı da bağlanamaz, askeri tesislere de giremez. O yüzden Mehmet Alkan, kendi isteğiyle emekliye ayrılmak için dilekçe verdi. Açıkçası bu kararıyla Disiplin Kurulu üyelerini de önemli ölçüde rahatlattı. Emekliye ayrılacağı için sözleri nedeniyle şehit ağabeyinin ihracına gerek görmeyebilirler.
On binlerce kişi, Yarbay Mehmet Alkan’ın atılmaması için kampanya yürütüyor. Herhalde Jandarma Genel Komutanlığı yetkilileri de bu seslere kulak verir, kardeşini kaybeden, ülke sorunlarına duyarlı bir komutanın aslında o sözlerle kendilerinin de sesi olduğunu unutmaz.

Soruşturmalar engelleniyor


Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, lüks bir otelde yapılacak toplantı için okul sahiplerinden para toplamıştı. İşin kokusu iyice çıktı ve o paraların usulüne göre harcanmadığı anlaşıldı.
Ne yapacaksınız olayı soruşturmanız gerekecek. İşte yine birileri devreye girdi ve önceki Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci ve Daire Başkanı Yusuf Okumuş hakkında yapılmak istenen soruşturmayı engelledi. Yelkenci de, yelken alıp İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü görevine başladı. Ama bu işin peşini bırakmamakta kararlı olanlar da var.
Nabi Avcı da, Milli Eğitim Bakanlığı’nın son günlerinde Ankara Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt’u görevden almıştı. Müdürlükte çalışan bir bayanın ses kayıtları eğer soruşturma izni verilirse eski müdürü hayli zor duruma düşürecek gibi. Bekleyelim, görelim.